Asgari ücrete gelen zam yalan oldu

Asgari ücrete gelen zam yalan oldu
Tez Koop İş Başkanı Haydar Özdemiroğlu, asgari ücretle geçinen vatandaşın halini özetledi.
Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Tez-Koop-İş) Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, asgari ücretin milyonlarca işçinin ve ailesinin geçinebilmesi için gerekli olan ücretin çok altında olduğuna dikkat çekerken, artışın da işçinin cebine girmeden zamlarla, vergiyle geri alındığını vurguladı.

Özdemiroğlu, taşerondan kadroya geçen işçilerin anayasa ile güvence altına alınan özgür toplu pazarlık haklarının gaspedildiğine, grev haklarının da ortadan kaldırıldığına dikkat çekti.

Haydar Özdemiroğlu’nun Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

-Asgari ücretteki artışı yeterli buluyor musunuz?

Devletin kendi kurumu olan TÜİK tarafından saptanan ve komisyona önerilen ücret bir kez daha dikkate alınmadı. 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak asgari ücret 2 bin 20 TL olarak belirlendi. Tabii bu rakam Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil olarak belirlenen bir rakam. Bildiğiniz üzere AGİ devlet tarafından sağlanan bir destek.

AGİ çıkarıldığında saptanan asgari ücretin 1829 TL olduğu görülecektir. Bu rakam emeğiyle geçinen milyonlarca işçinin ve ailesinin geçinebilmesi için gerekli olan ücretin çok altındadır.


 
2018 ocak ayının başında aylık 425 dolar olan asgari ücret, 2018 sonunda yapılan yeni zamma rağmen 380 dolara gerilemiştir. Krizin etkisinin en çok hissedildiği çarşıda pazarda yaşanan fiyat artışlarıyla, faturalara yansıyan zamlarla ve artan enflasyonla birlikte belirlenen bu asgari ücret tutarı kesinlikle yeterli değildir. Son bir yılda yapılan zamları topladığımızda elektriğe; meskenlerde yaklaşık yüzde 45, sanayide yüzde 70 zam. Doğalgaza; meskenlerde yaklaşık olarak yüzde 30, sanayide ise yüzde 49 zam gelmiştir. Asgari ücrete yapılan zam, işçinin cebine girmeden, kamusal hizmetlere yapılan yüksek oranlı zamlarla geri alınmıştır.

-Üyelerinizin hakları neler?

Sendikamızda, sendika üyesi işçilerimiz için yürütülen, yaklaşık 130 işyeri ya da işletmede toplu iş sözleşmesi bulunmaktadır. Düzenlemelerin çoğunda belirlenen ücret zammı oranı enflasyonun altında kalması halinde arada ki fark ücret zammı oranına eklenmektedir.

Özel sektör ile yapılan toplu iş sözleşmelerinde de durum farklı değildir, yine bu toplu iş sözleşmelerin çoğunda ücret zammı maddeleri enflasyonun altında kalmamaktadır. Bunun yanı sıra, toplu iş sözleşmeleri ile düzenlenen sosyal yardımlar (yemek, yol, yakacak, giyecek vb.) ile üyelerimizin aylık aldıkları ücret arttırılmaktadır.

Toplu pazarlık yok

-Kadroya alınan taşeron işçilerin ücretleri 2020 sonuna kadar yüzde 4’lük artış sabitlendi. Sizde taşerondan kadroya geçen işçi var mı ?

Bakanlıklarda, kamu hastanelerinde, kamu üniversitelerinde çok sayıda taşerondan kadroya geçen üyelerimiz var. Taşerondan kadroya geçen işçilerin her şeyden önce anayasa ile güvence altına alınmış olan özgür toplu pazarlık hakkı 696 sayılı KHK ile gasp edilmiştir.

Mevcut toplu iş sözleşmesinden yararlanmaları 2020 sonuna kadar engellenmiş, grev hakları da ortadan kaldırılmıştır. Kadroya alınan işçiler Yüksek Hakem Kurulu tarafından tek taraflı olarak karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine mecbur bırakılmıştır.

Bunun yanı sıra güvenlik soruşturmasına takılanlar, personel gideri yüzde 70’in altında kalan ihalelerde çalışan taşeron işçiler, 4 Aralık mağdurları, KİT’lerde çalışan 85 bin işçi kadroya alınmadı. Talebimiz tüm taşeron işçilere kurum ayrımı yapılmadan ayrımsız şartsız kadro verilmelidir.

 Çalışan geçen yıl yüzde 40 yoksullaştı
-Sendika ve üyelerinizin temel sorunları nelerdir?

AVM’lerden, üniversitelere, kamu işyerlerinden, büyükelçiliklere, bürolara, markette çalışan işçilere kadar çok geniş yelpazede çalışan işçi profiline sahibiz.

-En önemli sorun örgütlenmenin önündeki engeller.

Mevcut yasalarla örgütlenmek neredeyse imkânsız. Bugün Flormar’da, Cargill’de, Babacan Kargo’da bizim sendikamızda da MAPP işyerinde yaşadığımız sorunlar bunun somut birer göstergesi.

-Diyelim ki bütün zorluklara rağmen örgütlendiniz.

Yetki süreci ayrı bir sorun. İşverenlerin itirazı sonucu aylarca hatta yıllarca süren davalar nedeniyle büyük güçlüklerle örgütlediğimiz işyerlerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyoruz.

-Üyelerimizin yaşadığı en önemli sorun yaşanan ekonomik krizin sonuçları. Kriz nedeniyle toplumun tüm kesimleri neredeyse yüzde 40 daha yoksullaştı.

-Krizi fırsata çeviren işverenler daralma ya da küçülme bahanesiyle işçileri işten çıkarıyorlar. İş sözleşmesi öncelikle feshedilen, kadınlar ve gençler oluyor.

Tüm olumsuzluklara rağmen ülkemizin dört bir yanında işsizliğe, yoksulluğa, sendikasızlaştırmaya, işten çıkarmalara karşı işçiler ve emekçiler mücadele etmekten vazgeçmiyor. Biz biliyoruz ki Türkiye işçi sınıfı tarihi aynı zamanda mücadelelerle elde edilen kazanımların tarihidir. Mücadele edenler er ya da geç mutlaka kazanacaktır.

-2019’dan beklentileriniz nedir?

Siyasi gerilim oldukça yüksek. Ortadoğu’da yaşanan savaş ülkemizi olumsuz etkiliyor. Normalleşmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Adalete olan inancın yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Şiddete başvurmadığı sürece toplumun her kesimi düşüncelerini özgürce açıklayabilmeli.

Yönetenler eleştirileri hoşgörü ile karşılamalı ve dikkate almalı. Gazetecilik faaliyetini yürüttüğü için gazeteciler, örgütlenme faaliyetinde bulunduğu için sendikacılar cezaevinde tutulmamalı. Toplumun muhalif kesimlerine vebalı gibi davranılmamalı ve bu kesimler ötekileştirilmemeli. Demokratik hak ve özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılmalı.

Gelir vergisine yıllık 4 bin TL ödenecek
-Gelir vergisi tutarları yeniden belirlendi. Ücret 18 bin lirayı aştığında çalışanlar yüzde 20’lik dilime girecek. Değerlendirmeniz nedir?

Asgari ücretin yüzde 26 oranında artması nedeniyle ilk vergi dilimi artışı düşük kaldı. Böylece ücretliler geçen yıla göre daha erken yüzde 20’lik ikinci vergi dilimine tabi olacak. Asgari ücretli bir çalışan ağustos ayından sonra yüzde 20’lik vergi dilimine girecek ve ödeyeceği aylık gelir vergisi 326.20 TL’den 404.78 TL’ye çıkacak.

Bu asgari ücretlinin net ücretinde 78.58 TL azalışa neden olacak. Böylece asgari ücretli bir çalışan, yıl boyunca 4 bin 319.14 TL gelir vergisi ödeyecek. Yılda yaklaşık 2 ay vergi ödemek için çalışacak. Asgari ücret tümüyle vergiden muaf tutulmalıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.