Mehmet Mert
ABD'deki seçimlerden bize ne!
Yayınlanma:
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçimleri merak ettiğimiz kadar kendi ülkemizdeki gündemi merak etsek ve doğru analiz etsek bugün başımıza bu gelenlerin çoğunu engellerdik.
Adamlar bir sitem oturtmuşlar.
Her dört yılda bir heyecan yaşıyorlar.
Futbol maçı izler gibi seçimler yaşıyorlar.
Gırgır.
Şamata.
Eğlence.
Ve yaklaşık 2 yıl süren bir çalışma sonrası yeni başkanlarını seçiyorlar.
Aslında başkanları sadece ve sadece simgeden ibarettir.
Önemli olan sistemleridir.
İnanın bana bu sistemin başına ABD'de yaşayan bir garsonu bile seçseniz çok fazla bir değişiklik olmaz.
*
Yani aslında biz şu gelse şöyle olur, bu gelse böyle olur diyoruz ya.
Bu tamamen bizim hayalperest düşüncemizden ibarettir.
Gerisi hikaye.
Adamlarda hukuk ayrı iler.
CIA kendi işine bakar.
Asker kendi işine bakar.
Polis kendi işine bakar.
Medya kendi işine bakar.
Spor alemi kendi işine bakar.
Bizdeki gibi herkes herşeyden anlıyor gibi davranmazlar.
İşi bilene teslim ederler.
Bilmese bile sistem işi halleder.
*
Bu yüzden bırakalım Hillary gelseydi şu şöyle olacaktı, Trump geldi şimdi şu gününü görür.
Bir başka değişle dün 17 ay süren seçim gündeminde söylenenlerin tamamını da çöpe atabilirsiniz.
Şimdiye kadar gelmiş geçmiş ABD başkanlarını bir hatırlayın.
Hangi başkan verdiği hangi önemli sözü tuttu ki.
Veya hangi başkan kişisel çabası ile hangi projeyi hayata geçirdi.
Sistem çalışır.
Plan uygulanmak için sadece başkana talimatlar verilir ve başkan da o sistemin, o talimatların gereğini yerine getirir.
*
Kısaca doğrudur dünya devi ABD yeni başkanını seçti.
Alman kökenli, zengin, eski demokrat partili şimdi cumhuriyetçi Trump 5 yıl ABD Başkanı.
Demokratlar iki dönem sonra seçimi cumhuriyetçilere kaptırdılar.
Bu açıdan okunursa seçimler bir değişiklik olduğu söylenebilir.
Ama biz kendi şimize bakalım.
Ülkemizdeki gelişmeleri doğru takip edelim.
Doğru okuyalım.
Doğru yorumlayalım.
Unutmayalım ki; Türkiye’nin Türkiye'den başka dostu yok.
Ve dolayısıyla bizim de bizden başka dostumuz yok.
Bir birimizin ayağına kurşun sıkmaları da bırakalım...
10 Kasım’larda artık yas tutmayalım...
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu, Ulu Önder, Büyük Komutan, Dünyanın kabullendiği son yüz yılın en büyük devlet adamı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tam 78 yıl önce bugün 57 yaşında yaşama veda etti.
Savaşlarda cephelerde çürüyen bedeni onu daha fazla yaşatamadı.
Ama o öyle bir ülke kurtardı ki; öyle sağlam temeller attı ki; öyle inanılmaz başarılara imza attı ki; değil 78 yıl, 78 asır geçse de bu yapılanlar unutulmaz.
Bu eserler unutulmaz.
Bu Başkomutan unutulmaz.
10 Kasım'larda artık yas tutmayalım.
Atatürk'ü analım.
Atatürk'ü daha iyi tanıyalım, tanıtalım.
Bilmeyenlere anlatalım.
Eserlerine sahip çıkalım.
İlkelerine sahip çıkalım.
Ve bu büyük devlet adamını artık şarkılarla, türkülerle, şiirlerle analım.
Bize bıraktıkları için teşekkür edelim.
Bize bıraktıklarının kıymetini bilelim...
Yaşasaydı inanın O da bunları isterdi bizden...
İki afiş, iki bakış..
Büyükçekmece Belediyesi basın bürosundan 10 Kasım Atatürk'ü Anma Haftası için gazetemiz haber merkezine bir anma ilanı bir de basın açıklaması geldi.
Anma ilanına baktığınızda; 'Beni övme sözlerini bırakın, gelecek için neler yapabiliriz onlardan bahsedin' diye Atatürk'ten bir özdeyiş var.
Son derece doğru, etkili, anlamlı bir afiş olmuş.
Oysa 10 Kasım ile ilgili, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün basın açıklaması ekinde gönderilen fotoğrafa baktığınızda ise; arkada bir etkinlikte yer alan Atatürk'ün afişinin önünde Akgün'ün yer aldığı bir fotoğraf.
Bir; fotoğrafta Atatürk'ün olduğu afiş rüzgarın etkisi ile kırışmış ve Atatürk'ün yüz hatları farklı görünüyor.
İki; bu farklı görünmenin önüne bir de Başkan Akgün denk gelmiş ve yüzün yarısı görünmüyor.
Üç; bu fotoğrafı hiçbir yayın organında basmanız mümkün değil, zira afişte yine kesintiler ve eksiklikler var.
Dört; hem anma ilanında 'Beni övme sözlerini bırakın' mesajı var hem bu fotoğraf... İki ayrı afiş aynı kurum, iki ayrı bakış açısı olmuş. Karar verin hangisi...!
Beş; son günlerde Büyükçekmece Belediyesi basın bürosu sosyal medyada iyi gidiyor, bu tür afişlere farkı sloganlar atarak iyi gidiyor, hergün 3-4 bülten üreterek iyi gidiyor... Bu iyi hareketler olduğu için, bu fotoğrafın 10 Kasım basın açıklamasına pek uygun olmamasını dile getirmeye çalıştık... Umarız mesajımız doğru algılanır...
Adamlar bir sitem oturtmuşlar.
Her dört yılda bir heyecan yaşıyorlar.
Futbol maçı izler gibi seçimler yaşıyorlar.
Gırgır.
Şamata.
Eğlence.
Ve yaklaşık 2 yıl süren bir çalışma sonrası yeni başkanlarını seçiyorlar.
Aslında başkanları sadece ve sadece simgeden ibarettir.
Önemli olan sistemleridir.
İnanın bana bu sistemin başına ABD'de yaşayan bir garsonu bile seçseniz çok fazla bir değişiklik olmaz.
*
Yani aslında biz şu gelse şöyle olur, bu gelse böyle olur diyoruz ya.
Bu tamamen bizim hayalperest düşüncemizden ibarettir.
Gerisi hikaye.
Adamlarda hukuk ayrı iler.
CIA kendi işine bakar.
Asker kendi işine bakar.
Polis kendi işine bakar.
Medya kendi işine bakar.
Spor alemi kendi işine bakar.
Bizdeki gibi herkes herşeyden anlıyor gibi davranmazlar.
İşi bilene teslim ederler.
Bilmese bile sistem işi halleder.
*
Bu yüzden bırakalım Hillary gelseydi şu şöyle olacaktı, Trump geldi şimdi şu gününü görür.
Bir başka değişle dün 17 ay süren seçim gündeminde söylenenlerin tamamını da çöpe atabilirsiniz.
Şimdiye kadar gelmiş geçmiş ABD başkanlarını bir hatırlayın.
Hangi başkan verdiği hangi önemli sözü tuttu ki.
Veya hangi başkan kişisel çabası ile hangi projeyi hayata geçirdi.
Sistem çalışır.
Plan uygulanmak için sadece başkana talimatlar verilir ve başkan da o sistemin, o talimatların gereğini yerine getirir.
*
Kısaca doğrudur dünya devi ABD yeni başkanını seçti.
Alman kökenli, zengin, eski demokrat partili şimdi cumhuriyetçi Trump 5 yıl ABD Başkanı.
Demokratlar iki dönem sonra seçimi cumhuriyetçilere kaptırdılar.
Bu açıdan okunursa seçimler bir değişiklik olduğu söylenebilir.
Ama biz kendi şimize bakalım.
Ülkemizdeki gelişmeleri doğru takip edelim.
Doğru okuyalım.
Doğru yorumlayalım.
Unutmayalım ki; Türkiye’nin Türkiye'den başka dostu yok.
Ve dolayısıyla bizim de bizden başka dostumuz yok.
Bir birimizin ayağına kurşun sıkmaları da bırakalım...
10 Kasım’larda artık yas tutmayalım...
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu, Ulu Önder, Büyük Komutan, Dünyanın kabullendiği son yüz yılın en büyük devlet adamı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tam 78 yıl önce bugün 57 yaşında yaşama veda etti.
Savaşlarda cephelerde çürüyen bedeni onu daha fazla yaşatamadı.
Ama o öyle bir ülke kurtardı ki; öyle sağlam temeller attı ki; öyle inanılmaz başarılara imza attı ki; değil 78 yıl, 78 asır geçse de bu yapılanlar unutulmaz.
Bu eserler unutulmaz.
Bu Başkomutan unutulmaz.
10 Kasım'larda artık yas tutmayalım.
Atatürk'ü analım.
Atatürk'ü daha iyi tanıyalım, tanıtalım.
Bilmeyenlere anlatalım.
Eserlerine sahip çıkalım.
İlkelerine sahip çıkalım.
Ve bu büyük devlet adamını artık şarkılarla, türkülerle, şiirlerle analım.
Bize bıraktıkları için teşekkür edelim.
Bize bıraktıklarının kıymetini bilelim...
Yaşasaydı inanın O da bunları isterdi bizden...
İki afiş, iki bakış..
Büyükçekmece Belediyesi basın bürosundan 10 Kasım Atatürk'ü Anma Haftası için gazetemiz haber merkezine bir anma ilanı bir de basın açıklaması geldi.
Anma ilanına baktığınızda; 'Beni övme sözlerini bırakın, gelecek için neler yapabiliriz onlardan bahsedin' diye Atatürk'ten bir özdeyiş var.
Son derece doğru, etkili, anlamlı bir afiş olmuş.
Oysa 10 Kasım ile ilgili, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün basın açıklaması ekinde gönderilen fotoğrafa baktığınızda ise; arkada bir etkinlikte yer alan Atatürk'ün afişinin önünde Akgün'ün yer aldığı bir fotoğraf.
Bir; fotoğrafta Atatürk'ün olduğu afiş rüzgarın etkisi ile kırışmış ve Atatürk'ün yüz hatları farklı görünüyor.
İki; bu farklı görünmenin önüne bir de Başkan Akgün denk gelmiş ve yüzün yarısı görünmüyor.
Üç; bu fotoğrafı hiçbir yayın organında basmanız mümkün değil, zira afişte yine kesintiler ve eksiklikler var.
Dört; hem anma ilanında 'Beni övme sözlerini bırakın' mesajı var hem bu fotoğraf... İki ayrı afiş aynı kurum, iki ayrı bakış açısı olmuş. Karar verin hangisi...!
Beş; son günlerde Büyükçekmece Belediyesi basın bürosu sosyal medyada iyi gidiyor, bu tür afişlere farkı sloganlar atarak iyi gidiyor, hergün 3-4 bülten üreterek iyi gidiyor... Bu iyi hareketler olduğu için, bu fotoğrafın 10 Kasım basın açıklamasına pek uygun olmamasını dile getirmeye çalıştık... Umarız mesajımız doğru algılanır...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.