Mehmet Mert
Adalet yürüyüşünün kazanımları
Yayınlanma:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 15 Haziran 2017 günü Ankara'dan başlattığı 'Adalet Yürüyşü', 9 Temmuz'da İstanbul Maltepe'de yaklaşık 2 milyon (polis kaynaklarına göre 1 milyon 600 bin üzeri) kişinin katıldığı mitingle son buldu.
CHP'liler en son Bülent Ecevit'in 3 Haziran 1977'deki Taksim mitinginde bu yoğunlukta bir miting yapmıştı.
Yürüyüş boyunca verilen mesajlar, miting günü istenilen talepler, yürüyüşün neden yapıldığı, nasıl gerçekleştiği bir kenara.
Bu rekor kıran yürüyüş ve sonrası kazanımlar ne olabilir, onlara bakalım.
*
1) Öncelikle daha yürüyüşün hemen sonrası (16 Haziran 2017) iktidar alaycı bir yaklaşımla yürüyüşe yaklaşırken, aradan geçen 15-20 gün süre sonrası, kamuoyundan da yürüyüşe gelen olumlu tepki sonrası, bu alaycı yaklaşım yerini temkinli davranmaya bıraktı.
Bu tek başına önemli bir kazanım olmuştur Türkiye için.
2) Yürüyüş öncesi gerek ülke genelinde gerek yurt dışından Türkiye'ye bakıldığında ilk akla gelen isim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne yaptığı ve ne konuştuğu olurken, yürüyüşten ve yaklaşık iki milyonun toplandığı mitingden sonra artık Kılıçdaroğlu'nun da yaptıkları ve söyledikleri dikkate alınmaya başlandı, başlanacaktır.
3) Yürüyüş ilk başladığında belki çoğu insan yürüyüşün amacını ve içeriğini farkedemedi ancak devam eden 25 gün sonrasında hep birlikte gördük ki; bu yürüyüş insanlara cesaret aşıladı, umut aşıladı, yüreklendirdi, heyecanlandırdı, kenetlendirdi.
4) Yürüyüşün belki en önemli kazanımı Kemal Kılıçdaroğlu'na yazılacaktır. Bir süre CHP'de genel başkanlık tartışması yaşanmayacaktır. Bir sürede parti içi tartışmalar fazla ses çıkartmayacaktır. Bir sürede Kılıçdaroğlu ne derse o olacaktır. Ama; 69 yaşına rağmen, 25 gün boyunca 450 km yürüyen bir kişi bunları haketmiştir desrsek fazla itiraz edilmez sanırım bu yaklaşımımıza.
5) Türkiye nasıl ki 15 Temmuz'dan önceki Türkiye olmayacak ise CHP de artık 9 Temmuz'dan önceki CHP olmayacaktır. Daha diri, daha çalışkan, daha organize, daha atak, daha sorumluluk sahibi bir siyasi parti görünümü verecektir.
6) Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, iktidar kanadı ve diğer siyasi liderler bu yürüyüşten sonra Kılıçdaroğlu'na karşı daha temkinli davranmaya dikkat edeceklerdir. Zira; adalet yürüyüşünden önce Kemal Kılıçdaroğlu'na sıradan bir genel başkan olarak bakılıyordu, yürüyüşten sonra lider gözü ile bakanların sayısı çok arttı.
7) Dün miting alanında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'e 'Yarın sizin yönetiminiz yüzünden haksızlığa uğrayan bir yurttaş, adalet istiyorum diye yürümeye kalkarsa ne yaparsınız?' diye sorduğumda Akgün anında; 'O yurttaşın yanında ben de yürürüm ve eğer gerçekten haksızlık varsa anında düzeltirim' diye cevapladı. Bu örnekte olduğu gibi artık yürüyüşten sonra her türlü haksızlığa uğradığını düşünen yurttaş hem çok daha rahat hak aramaya başlayacaktır hem de bu arayış çok daha hızlı karşılık bulacaktır.
8) Hak-Hukuk-Adalet diye atılan slogan bu tarihten sonra, bir süre kitleleri en çok bir araya getiren slogan olmaya adaydır.
9) Referandum sonrası Türkiye'de seçim barajı yüzde 10'dan yüzde 50 artı bire yükselmişti. Bu yürüyüş ile birlikte CHP'de etrafına alacağı kitleler ile birlikte, bu rakamı toplamaya aday parti olarak anılmaya başlayacaktır. Bir başka değiş ile referandumda yüzde 49 'Hayır' bloğunun oylarına CHP talip olmayı başarmıştır.
10) Yürüyüş sonrası yapılan mitingde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, daha önceki konuşmaları aksine çok daha cesur, çok daha sert ifadeler kullanarak bir anlamda 2019'da Cumhurbaşkanı Adayı olabileceği sinyalini verirken diğer taraftan gözü karartarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha sert mücadele göstereceği izlenimi vermiştir.
11) Sonuçta bu yürüyüş kimilerini heyecanlandırdı, kimilerini umutlandırdı, kimilerini kızdırdı, kimilerini belki de üzdü ama farklı bir eylem oldu. Binlerce kişi yürüdü, eylemin içerisinde oldu, rekorlar kırıldı, Türkiye'nin yarısından bir başına yüzbinlerce insan yol yürüdü. Türkiye'nin sahipsiz olmadığı izlenimi verildi. Gerekirse yüzbinlerce km yol yürüneceği, gerekirse insanların çok rahat hayatını vereceği izlenimi verdi.
Mitinge kaç kişi katıldı?
Adalet Mitingi'nin önceki gün sona ermesiyle birlikte başka bir tartışma gündeme geldi. Maltepe'de düzenlenen mitingde kaç kişi olduğunu merak edenler konu hakkında araştırma yaparken, CHP’den ve İstanbul Valiliği'nden birbirinden farklı rakamların gelmesi dikkat çekti.
İstanbul Valiliği, konuyla ilgili Twitter'dan yaptığı açıklama ile “Adalet Mitingi'ne yaklaşık 175 bin kişi katılmıştır” dedi.
Oysa daha mitingin olduğu gün valiliye bağlı emniyet kaynakları katılımın bir milyon altıyüz bin olduğunu söylüyordu.
Bu tartışmalar sürerken, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Maltepe’deki miting alanına ilişkin yaptığı açıklama yeniden paylaşıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 1 Mayıs 2015 Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir araya geldiği farklı sektörlerden işçilere hitap etmişti.
Maltepe’deki miting alanının iki milyon kişilik olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söylemişti: “İstanbul Valiliği’nin belirlediği Avrupa yakasında Yenikapı, Anadolu yakasında Maltepe başta olmak üzere; eskiden tabi böyle büyük meydanlar yoktu. Ama şimdi bir Yenikapı var, bir buçuk milyon insanı alabiliyor. Bir Maltepe var, iki milyon insanı alabiliyor. Eğer kendine güveniyorsan, git o meydanlarda yap.”
*
Görüldüğü üzere Cumhurbaşkanı Edoğan böyle diyor. Yine 4 Ağustos 2014 yılındaki Sabah Gazetesi aynı alanda 2,5 milyon insanın toplandığını söylüyor.
Ben de mitingdeydim, inanın bana ne alanda adım atılacak yer vardı ne de alan etrafında. Daha önce çok mitinge gittim ama bu kadar kalabalığı ilk defa gördüm.
Haa, şunu söyleyelim. Mitinge gelenlerin tamamı CHP mensubu değildir. İçlerinde diğer siyasi partilerden insanlar da vardı. Onu belirtelim. Ama bence en az iki milyon insanın katıldığı bir kalabalığa 175 bin gibi bir rakam açıklanıyorsa üzülerek söylüyorum bu valiler ile Türkiye bir arpa boyu yol alamaz...
Adalet yürüyüşünün çalışkanları
25 gün süren 'Adalet Yürüyüşü'ne en çok kim katıldı, kimler destek verdi diye bir şöye bakayım dedim.
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara ve CHP ilçe örgütü, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve CHP ilçe örgütü, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP ilçe örgütü, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ve CHP ilçe örgütü yürüyüş boyunca göze çarpan işler yapan isimlerdenlerdi.
Tabi, Dr Ali Şeker'in Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyüşü 450 km olarak yürüyen tek vekil olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Eminim yakın zamanda partiden de bu yönde açıklamalar gelecektir.
Her ne kadar Kılıçdaroğlu kimseye yürüyüş ile ilgili belli şart koşmasa da bazı isimler yürüyüşün anlamına sagıdan dolayı 450 km yürümeyi uygun gördüler.
CHP'nin genel başkan adaylarında ilk akla gelen isim olan Muharrem İnce de yürüyüş boyunca Kılıçdaroğlu'na desteğini esirgemez iken, İnce'ye yakın bazı isimler yürüyüşte pek boy göstermemeyi tercih ettiler.
CHP'liler en son Bülent Ecevit'in 3 Haziran 1977'deki Taksim mitinginde bu yoğunlukta bir miting yapmıştı.
Yürüyüş boyunca verilen mesajlar, miting günü istenilen talepler, yürüyüşün neden yapıldığı, nasıl gerçekleştiği bir kenara.
Bu rekor kıran yürüyüş ve sonrası kazanımlar ne olabilir, onlara bakalım.
*
1) Öncelikle daha yürüyüşün hemen sonrası (16 Haziran 2017) iktidar alaycı bir yaklaşımla yürüyüşe yaklaşırken, aradan geçen 15-20 gün süre sonrası, kamuoyundan da yürüyüşe gelen olumlu tepki sonrası, bu alaycı yaklaşım yerini temkinli davranmaya bıraktı.
Bu tek başına önemli bir kazanım olmuştur Türkiye için.
2) Yürüyüş öncesi gerek ülke genelinde gerek yurt dışından Türkiye'ye bakıldığında ilk akla gelen isim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne yaptığı ve ne konuştuğu olurken, yürüyüşten ve yaklaşık iki milyonun toplandığı mitingden sonra artık Kılıçdaroğlu'nun da yaptıkları ve söyledikleri dikkate alınmaya başlandı, başlanacaktır.
3) Yürüyüş ilk başladığında belki çoğu insan yürüyüşün amacını ve içeriğini farkedemedi ancak devam eden 25 gün sonrasında hep birlikte gördük ki; bu yürüyüş insanlara cesaret aşıladı, umut aşıladı, yüreklendirdi, heyecanlandırdı, kenetlendirdi.
4) Yürüyüşün belki en önemli kazanımı Kemal Kılıçdaroğlu'na yazılacaktır. Bir süre CHP'de genel başkanlık tartışması yaşanmayacaktır. Bir sürede parti içi tartışmalar fazla ses çıkartmayacaktır. Bir sürede Kılıçdaroğlu ne derse o olacaktır. Ama; 69 yaşına rağmen, 25 gün boyunca 450 km yürüyen bir kişi bunları haketmiştir desrsek fazla itiraz edilmez sanırım bu yaklaşımımıza.
5) Türkiye nasıl ki 15 Temmuz'dan önceki Türkiye olmayacak ise CHP de artık 9 Temmuz'dan önceki CHP olmayacaktır. Daha diri, daha çalışkan, daha organize, daha atak, daha sorumluluk sahibi bir siyasi parti görünümü verecektir.
6) Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, iktidar kanadı ve diğer siyasi liderler bu yürüyüşten sonra Kılıçdaroğlu'na karşı daha temkinli davranmaya dikkat edeceklerdir. Zira; adalet yürüyüşünden önce Kemal Kılıçdaroğlu'na sıradan bir genel başkan olarak bakılıyordu, yürüyüşten sonra lider gözü ile bakanların sayısı çok arttı.
7) Dün miting alanında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'e 'Yarın sizin yönetiminiz yüzünden haksızlığa uğrayan bir yurttaş, adalet istiyorum diye yürümeye kalkarsa ne yaparsınız?' diye sorduğumda Akgün anında; 'O yurttaşın yanında ben de yürürüm ve eğer gerçekten haksızlık varsa anında düzeltirim' diye cevapladı. Bu örnekte olduğu gibi artık yürüyüşten sonra her türlü haksızlığa uğradığını düşünen yurttaş hem çok daha rahat hak aramaya başlayacaktır hem de bu arayış çok daha hızlı karşılık bulacaktır.
8) Hak-Hukuk-Adalet diye atılan slogan bu tarihten sonra, bir süre kitleleri en çok bir araya getiren slogan olmaya adaydır.
9) Referandum sonrası Türkiye'de seçim barajı yüzde 10'dan yüzde 50 artı bire yükselmişti. Bu yürüyüş ile birlikte CHP'de etrafına alacağı kitleler ile birlikte, bu rakamı toplamaya aday parti olarak anılmaya başlayacaktır. Bir başka değiş ile referandumda yüzde 49 'Hayır' bloğunun oylarına CHP talip olmayı başarmıştır.
10) Yürüyüş sonrası yapılan mitingde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, daha önceki konuşmaları aksine çok daha cesur, çok daha sert ifadeler kullanarak bir anlamda 2019'da Cumhurbaşkanı Adayı olabileceği sinyalini verirken diğer taraftan gözü karartarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha sert mücadele göstereceği izlenimi vermiştir.
11) Sonuçta bu yürüyüş kimilerini heyecanlandırdı, kimilerini umutlandırdı, kimilerini kızdırdı, kimilerini belki de üzdü ama farklı bir eylem oldu. Binlerce kişi yürüdü, eylemin içerisinde oldu, rekorlar kırıldı, Türkiye'nin yarısından bir başına yüzbinlerce insan yol yürüdü. Türkiye'nin sahipsiz olmadığı izlenimi verildi. Gerekirse yüzbinlerce km yol yürüneceği, gerekirse insanların çok rahat hayatını vereceği izlenimi verdi.
Mitinge kaç kişi katıldı?
Adalet Mitingi'nin önceki gün sona ermesiyle birlikte başka bir tartışma gündeme geldi. Maltepe'de düzenlenen mitingde kaç kişi olduğunu merak edenler konu hakkında araştırma yaparken, CHP’den ve İstanbul Valiliği'nden birbirinden farklı rakamların gelmesi dikkat çekti.
İstanbul Valiliği, konuyla ilgili Twitter'dan yaptığı açıklama ile “Adalet Mitingi'ne yaklaşık 175 bin kişi katılmıştır” dedi.
Oysa daha mitingin olduğu gün valiliye bağlı emniyet kaynakları katılımın bir milyon altıyüz bin olduğunu söylüyordu.
Bu tartışmalar sürerken, sosyal medyada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Maltepe’deki miting alanına ilişkin yaptığı açıklama yeniden paylaşıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 1 Mayıs 2015 Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir araya geldiği farklı sektörlerden işçilere hitap etmişti.
Maltepe’deki miting alanının iki milyon kişilik olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söylemişti: “İstanbul Valiliği’nin belirlediği Avrupa yakasında Yenikapı, Anadolu yakasında Maltepe başta olmak üzere; eskiden tabi böyle büyük meydanlar yoktu. Ama şimdi bir Yenikapı var, bir buçuk milyon insanı alabiliyor. Bir Maltepe var, iki milyon insanı alabiliyor. Eğer kendine güveniyorsan, git o meydanlarda yap.”
*
Görüldüğü üzere Cumhurbaşkanı Edoğan böyle diyor. Yine 4 Ağustos 2014 yılındaki Sabah Gazetesi aynı alanda 2,5 milyon insanın toplandığını söylüyor.
Ben de mitingdeydim, inanın bana ne alanda adım atılacak yer vardı ne de alan etrafında. Daha önce çok mitinge gittim ama bu kadar kalabalığı ilk defa gördüm.
Haa, şunu söyleyelim. Mitinge gelenlerin tamamı CHP mensubu değildir. İçlerinde diğer siyasi partilerden insanlar da vardı. Onu belirtelim. Ama bence en az iki milyon insanın katıldığı bir kalabalığa 175 bin gibi bir rakam açıklanıyorsa üzülerek söylüyorum bu valiler ile Türkiye bir arpa boyu yol alamaz...
Adalet yürüyüşünün çalışkanları
25 gün süren 'Adalet Yürüyüşü'ne en çok kim katıldı, kimler destek verdi diye bir şöye bakayım dedim.
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara ve CHP ilçe örgütü, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve CHP ilçe örgütü, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP ilçe örgütü, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ve CHP ilçe örgütü yürüyüş boyunca göze çarpan işler yapan isimlerdenlerdi.
Tabi, Dr Ali Şeker'in Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyüşü 450 km olarak yürüyen tek vekil olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Eminim yakın zamanda partiden de bu yönde açıklamalar gelecektir.
Her ne kadar Kılıçdaroğlu kimseye yürüyüş ile ilgili belli şart koşmasa da bazı isimler yürüyüşün anlamına sagıdan dolayı 450 km yürümeyi uygun gördüler.
CHP'nin genel başkan adaylarında ilk akla gelen isim olan Muharrem İnce de yürüyüş boyunca Kılıçdaroğlu'na desteğini esirgemez iken, İnce'ye yakın bazı isimler yürüyüşte pek boy göstermemeyi tercih ettiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.