Geride bıraktığımız pazar günü Büyükçekmece'den bazı STK temsilcileri bir kahvaltılı toplantı yaparak Albatros'un park ilan edilmesi gerektiğini savundu.
Madem Büyükçekmece Belediyesi 2016 yılını sevgi ve hoşgörü yılı ilan etti.
O zaman Albatros'da sevgi ve hoş görü parkı ilan edilsin başlığı altında gerçekleşen toplantı gazetemizde iki gün arka arkaya haber konusu oldu.
*
Toplantının hemen sonrası haber merkezine ulaşan bilgiler ile Pazartesi sayımıza yansıyan haberde, toplantıda bulunanlar arasında yer alan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker'in; 'beton, beton nereye kadar' başlığı altında açıklamaları yer aldı.
Daha sonra Salı günü ise haber daha geniş bir şekilde gazetemizde yer alırken, katılımcıların tamamının isimleri haberde yer aldı, toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükçekmece Sosyal Demokrasi Platformu Başkanı Mehtap Tazegül'ün açıklaması ile birlikte konuşmacılardan Yrd. Doçent Dr. Çiğdem Şahin'in açıklamalarına da yer verildi.
*
Ne var ki haberin başlığı; 'Terörle mücadeleyi inşaat rantına bağladı' şeklinde yer almasından dolayı bu kahvaltıya katılanlar başlığa tepki gösterdi.
Peki haberin içeriğine bakıldı mı.
Kim ne konuşmuş.
Katılımcılar kimler.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Şahin'in 20 dakikadan fazla süren konuşmasının çoğu noktasına virgülüne dokunulmadan haberde yer aldı.
Buna bakıldı mı, hayır.
*
Yapmayın arkadaşlar.
Bu gazete Albatros olayı ortaya çıktı çıkalı başından sonuna kadar hep direnişçilerin yanında oldu.
Diren Büyükçekmece ekibi bu durumlara şahittir.
Beraber gaz yedik.
Cop yedik.
Tel örgülerden atladık.
Çadırda sabahladık.
Ağaç diktik.
Kuruyan ağaçları suladık.
*
Sizin kahvaltınıza gelen muhabirimiz Nihal Altıngövde aynı şekilde günlerce direnişçiler ile birlikte Albatros'ta bulundu.
Toma gazına maruz kaldı.
Tel örgülerden atlarken üstü başı yırtıldı.
Ve bu muhabirimizin getirdiği haberlerden yine aynı editörlerimiz o başlıkları atarak şu manşetleri attılar;
GAZA GELDİLER!
CUMARTESİ BURADAYIZ SİZİ DE BEKLERİZ!
VATANDAŞA KAPALI KEPÇEYE AÇIK!
ÖNCE GİYDİRDİ SONRA GEZDİRDİ
İSTER YER SOFRASI İSTER GÖK SOFRASI!
Albatros halktır, halk Albatros
*
İnternettlen google amcaya sorun bakalım Albatros ve Gazetem İstanbul denince karşınıza neler çıkacak.
Yine bu satırların yazarı ilk defa Albatros olayını gündeme getirdiğinde olaydan habaeriniz oldu.
'Büyükçekmece'nin Gezi Parkı Satılık' başlığı ile bir anda bütün Türkiye'nin gözü Albatros'un üzerinde oldu.
Ayrıca; Albatros'tan sonra satılacak ne kaldı!, Albatros satışı Kılıçdaroğlu'nun masasında!, Albatros bir kuş değil artık!
Şeklinde başlıkları ile yazılan onlarca yazılarımız da ortadayken, sırf bir toplantı sonrası editörümüzün yorumu ile ortaya çıkan bir başlıktan sonra acımasızca eleştirilmemiz doğru değil.
*
Bugün bu kahvaltıda bulunan arkadaşların çoğuna soruyorum.
Yıllardır neredeydiniz.
Toma varken, gaz sıkılırken, çadır kurulurken, Albatros'Un etrafı tel örgü ile çevrilirken biz yine oradaydık.
Ya sizler...!
Bakın; Doç. Dr. Çiğdem Şahin'in yotube'de bulunan konuşmasını da dinleyin. Aynen şu ifadeler yer almakta; ''Yangın var ülkede. Güney Doğu Anadolu sırf inşaat sermayesine peşkeş çekilmek için yıkılmak isteniyor. Bunun için orada terör ve savaş bile araç olarak kullanılıyor. Güneydoğu'da bir bina yıkılacağına, onlarca bina yıkılıyor, yarın müteahhitler için de bir rant hazırlanıyor. Kapitalizmin doğasında var bu''
*
Şimdi bu konuşmayı okuyan bir editör haberin başlığını; 'Terörle mücadeleyi inşaat rantına bağladı' şeklinde atabilir mi. Atabilir.
Evet belki de başlık; 'Terörü inşaat rantına bağladı' şeklinde yer alsa daha doğru olabilirdi.
Bu tartışılır.
Evet sizler ciddi bir toplantı düzenlemişsiniz, evet oldukça ciddi bir katılım sağlanmış, evet ortada ciddi bir emek var, evet toplantı başlığınız; Albatros sevgi ve hoş görü parkı ilan edilsin başlığı oldukça anlamlı...
Ancak bu gazete ne o emeğe, ne de orada bulunanlara bir saygısızlık yapmamış, toplantıyı izleyerek haberi iki gün peş peşe yayınlamıştır.
Haberin başlığını beğenmeyip eleştiri getirmek başka, haksız bir şekilde bu gazeteyi yerden yere vurmak başka.
Çünkü sizler yarın da toplantılar düzenleyeceksiniz, bu gazete kamu yararına olan her toplantıyı izlemek ve haberleştirmek zorunda olduğu için yarın da sizlerin bu yönde çalışmalarınıza yer verecektir...