Ülke genelindeki tüm CHP'li belediyeler bu kararı uyguladı.
Aynı karar geçtiğimiz gün Büyükçekmece belediye meclisinde de oylandı.
Meclis oturumuna bölgemizdeki bazı Alevi yurttaşlarda katılmıştı.
CHP grubunun önerisiyle oylanan maddeye Ak Parti grubu karşı çıktı.
Grup adına açıklama yana Recep Erol; 'Biz belediye olarak böyle karar alamayız. Buna yasalarımız müsaade etmez. Bu tür kararları almak ve uygulamak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin işidir.' diye itiraz gerekçelerini sıraladı.
***
Öncelikle yerel gazeteci kökenli Ali Kılıç'ın başkan olduğu Maltepe belediyesi bu kararı aldı.
Bu açıdan gazeteci arkadaşım Ali Kılıç'ı bir kez daha tebrik ediyorum.
Kılıç inanıyorum 5 yıllık görev süresince daha önemli işlere de imza atacaktır.
CHP yönetimi ise daha sonra bu karara sahip çıkarak ülke geneline taşımasını bildi.
Laik bir devletin tüm yurttaşlarının dinine ve inançlarına saygı duyması, bir inanca mensup yurttaşlara, hiçbir dini inancı olmayan yurttaşlarına da eşit mesafede durması gerekirken bu kararın veya uygulamanın da ne kadar geç kaldığını da söyleyebiliriz.
***
Büyükçekmece Belediye Meclisi'ndeki oylamaya geri dönersek.
Doğrusu pek meclisi izleyen ve yorumlayan birisi olmamama rağmen bu karar benim de ilgimi çekti.
İzlemek istememe rağmen izleyemedim meclisi ancak izleyenlerden yeterince bilgilenmiş oldum.
AK Parti Grup Sözcüsü Recep Erol başta olmak üzere şuanda belediye meclis üyeliği yapan 3 dönem belediye başkanlığı yapmış Rıdvan Yavuzbilge ve diğer Ak PArtili belediye meclis üyelerine seslenmek istiyorum.
Hatta ilçe başkanı Hatice Bozdağ da bu eleştirime dahildir.
***
Bu ilçede siyaset yapıyorsunuz.
İlçenin hangi dengeleri olduğunu biliyorsunuz.
Bu dengelerin hangi hassasiyeti taşıdığını bilmeniz gerekir.
Peki bütün hu özelliklere rağmen cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi kararına karşı çıkmak, itiraz etmek veya yetersiz gerekçe göstermek hangi akılın işidir.
Siz meclise girmeden meclis maddelerini hiç tartışmaz mısınız?
Akıl yormaz mısınız?
Fikir alış verişinde bulunmaz mısınız?
Yoksa kafanız sadece imar, plan, tadilat işlerine mi çalışır.
***
Büyükçekmece uzun yıllardır sahil kasabası olduğundan dolayı son derece demokratik insanların barındığı, inançlara saygılı, doğayı seven, hayvan haklarına ilgili, insan haklarına duyarlı yurttaşların yaşadığı bir ilçe.
Büyükçekmece bir Esenyurt değil.
Bir Avcılar değil.
Bir Başakşehir değil.
Bir Bağcılar hiç değil.
Ve sizlerde bu güzel ilçede siyaset yapıyorsunuz.
Varsın Başakşehir, Bağcılar, Sultanbeyli, Ümraniye belediye meclis üyeleri parti kararını uygulasın ve cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesine karşı çıksın.
Ama sizin böyle bir lüksünüz yok.
Siz Büyükçekmecelisiniz.
Siz farklı olmak zorundasınız.
Siz yaşadığınız yeri siyaset yaptığınız kenti iyi etüt edip ona göre politika yapmalısınız.
Aksi halde bu ilçe insanlarına kendinizi anlatamazsınız ve bu ilçede politik başarıyı yakalayamazsınız.
***
Hele hele Recep Erol çok daha fazla kafa yormalı.
Diğer meclis üyelerine rağmen çok daha fazla koşmalı.
Çok daha fazla risk almalı.
Aksi halde seçimden seçime sadece aday adayı olarak kalır ve en fazla sadece belediye meclis üyesi olur.
Riske girmelisin Recep Erol.
Arada bir partinden farklı düşünmeli, farklı adımlar atmalı, farklı söylemler ifade etmelisin.
Riske girmelisin Recep Erol.
Mensubu bulunduğun partinin yanlışlarına da itiraz etmelisin.
Eleştirmelisin.
Ancak karşılığını da vererek destekli eleştiri getirmelisin.
Yoksa seni seven sana güvenenleri üzmeye devam edersin.
Yoksa rüzgar gibi geçen zaman seni de siyaset sahnesinde fırlatır atar bir kenara.
Çıkmalısın kürsülere ve yeri geldiğinde Alevilerin.
Yeri geldiğinde dövülenlerin.
Yeri geldiğinde yıkılanların.
Yeri geldiğinde ezilenlerin yanında olmalısın, hakkını savunmalısın.
***
Bak gördün son meclis toplantısında yuh sesleri duyuldu.
Rıdvan Yavuzbilge bunu hak etmedi mi diyelim şimdi.
Recep Erol bunu hak etmedi mi diyelim şimdi.
Veya diğer meclis üyeleri.,
Veya ilçe başkanınız.
Yüz yıldır ilk defa bu insanların inançları fark ediliyor.
İbadetlerine saygı duyuluyor.
Yaşadıkları ilçede ibadethanelerine önem verilme, değer verilme, özen gösterilme, isim verilme, kimlik verilme hakkı doğuyor.
Ve bu insanların selam verdikleri, oy verdikleri, umut verdikleri siyasi yüzleri ellerinde kıytırık bir belediye meclis oyu var diye bu güzelliye, bu özelliye karşı çıkıyor...
***
Son olarak diyeceğim şudur.
Empati yapın biraz ve düşünün.
Başka bir ülkede yaşıyorsunuz.
İnançlarınıza, ibadetlerinize, değerlerinize o ülke iktidarı veya devleti saygı göstermiyor.
Ne yaparsınız!
İşte Alevi yurttaşlarımız yüz yıldır aynen bunu yaşıyor bu ülkede.
Cemevlerinin ibadethane anılmasının kime ne zararı olur bu ülkede?
Bu soruya cevabınız yoksa benim de size söyleyecek sözüm yok...
İyi haftalar...
GÜNÜN SÖZÜ:
Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin...
-Mevlana