Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin kuruluş amacı öncelikle yeni oluşacak kazalarda felçleri ve ölümleri engellemek ve çeşitli nedenlerle engelli olmuş kişilerin sorunlarını çözmeye çalışmaktır. Bu konuda yıllarca Emniyet Müdürlükleri’nde “ilk yardımda doğru müdahale,kazaları önleme ve engellilere yaklaşım” konularında binlerce amir, memur ve öğrenci polislerimizle konferans vererek bilgilerimizi paylaştık.
Yaklaşık 10 yıl önce, İstanbul Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde, üç günlük bir seminerden birkaç ay sonra, içinde bulunduğum engelli aracıyla Beyoğlu’nda bulunan İngiliz Konsolosluğu’nun önünde, acil bir durum nedeniyle kısa bir süre park etmemiz gerekti. Park halindeyken yaklaşık 50 metre ileriden üniformalı bir polis memurunun hızlı adımlarla bize doğru geldiğini gördüm.
Bulunduğumuz yerde park yasağının olduğunu bildiğimden, arabanın kapısını açıp kendisine durumun aciliyetini bildirmeye çalışırken, “ sen beni yanlış anladın abi, size engel olmaya gelmedim. Ben yalnızca yardım edebileceğim bir şey olup olmadığını sormak için geldim yanınıza” dediğinde, şaşkınlıkla yüzüne baktığımı fark etmiş olmalı ki tebessüm ederek ; “ Tabii siz beni tanıyamadınız, bir kaç ay evvel seminer verdiğiniz yüzlerce kişiden biriyim ben. O gün söyledikleriniz aklımdan hiç çıkmadı ve o günden beri engellilerin yaşamına nasıl katkıda bulunurum diye düşünüyorum. Şu anda yanınıza gelme nedenim de işte bu yüzdendir.” dedi. O günki duygularımı şu an bu satırları yazarken bile aynı netlikte hatırlıyorum. O polis memuru anılarımda çok güzel şekilde yer aldı.
YAKLAŞIK 10 YIL SONRA...
YAKLAŞIK 10 YIL SONRA...
2014 Yerel Seçimleri’nden önce birçok ilçede Belediye Başkan Adayları’nın ve Meclis Üyeleri’nin engellilerle ilgili vereceği hizmetler konusunda bilgi edinmeye çalışmak amacıyla seçim toplantılarına katıldık. Her seçim döneminde bu çalışmayı yapmamızın nedeni,Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği‘nin üyeleri ve engellilere hizmet veren STK’ları bilgilendirmektir.
22.02.2014 tarihinde Beylikdüzü’nde Belediye Başkanı adayının Cumhuriyet Caddesi’ndeki seçim konuşmalarını izlemek üzere engelli aracı olduğuna dair logolu aracımızla yola çıktık.
Caddenin hemen girişinde bir polis aracının, enlemesine park edilmek suretiyle, trafiğe kapatıldığını gördük. Yardım istemek amacıyla polis aracına birkaç metre kala durarak, görevli memura seslendik. Orada bulunan memur kendisinden yardım talebinde bulunduğumuzda, elleri belinin arkasında, ayakları yana doğru açık, kafası ile ayaklarını göstererek, ayağıma gelin anlamında işaret yaptı, sonra da bu hareketini doğrularcasına, sözlü olarak, buraya gelip konuşacaksın dedi.
Memurun davranışı hepimizi hayretler içinde bıraktı. İkinci kez kendisine “bir şey danışacağız yardımcı olur musunuz?’’ dediğimizde, yine aynı davranışları sergilemeye devam etti. Ardından eli ile bulunduğu yerin sol tarafına doğru devam etmemizi işaret ettiğinde, araç içinde bulunan memur mikrofon ile bize seslenerek, ‘’ buradan hemen çekin gidin yoksa ceza kesiyorum ” dedi. Bu durum karşısında aracı kullanan arkadaşımız, kapıyı açarak memurun yanına gitti ve yüksek ses tonu ile ; ‘’ memur bey görüyorsunuz araç engelli aracı, nereye park edeceğimizi bilemiyoruz, sizden bu konuda yardımcı olmanız için ricada bulunduk, arabanın içi soğuk, içeride engelliler var, kontağı kapatamadığım için 2 dakikalığına yanımıza gelip yardımcı olmanızı istedim. Birkaç adım atıp yanıma gelseniz ne kaybedersiniz? ” diye yüksek sesle tepki gösterdi. Her iki polis memuru bu tepki karşısında, hemen gitmezseniz cezayı kesiyoruz diye bağırmaya başladılar. Bu durumda, iki sokak ilerideki etkinlik alanına giderek uygun park yeri bulmaya çalıştık.
Aracın asansöründen iner inmez orada görevli polis memurlarından birine durumu anlatıp, bulunduğumuz yerde amirleri varsa görüşmek istediğimizi söyledik. Konunun ne olduğunu sorduklarında konuyu izah ettim. Memur bey son derece kibar ve ilgili olarak, ben hemen size yardımcı olacağım, konuyu büyütmeyelim lütfen demesi üzerine, öncelikle oradaki iki aracı yerinden kaldırmak suretiyle derneğe ait, asansörlü, içinde engellilerin bulunduğu iki aracımızın park sorununu çözdü ve bulunan alanda en güvenli ve iyi şekilde konuşlanmamızı sağladı.
Biz de olayın bu şekilde tatlılıkla sonuçlandığı düşünerek, yardımcı memurun iyi niyetli ve duyarlı davranışları karşısında olayı orada kapatmaya karar verdik. Zira herkesin bir anlık da olsa insan olmasından kaynaklı sinirlerinin bozuk olacağını, olumsuz bir günde olduğu düşüncesiyle olayı kapattık.
Ancak birkaç gün sonra, dernek adresimize Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı tebliğ edildi. Tutanakta 47/a ve 47/c maddelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle para cezası kesilmişti.
Öncelikle belirtmek isterim ki, suç işleme özgürlüğümüzün olmadığını, bu konuda ayrıcalık talep etmediğimizi de bilmenizi isteriz.
Ancak; yukarıda anlatılan olay değerlendirildiğinde, memurun ayağına gitmemenin suç olduğunu kabullenmemiz mümkün değildi. Asıl şikâyet edilmesi gereken kişiler onlarken, bu duruma düşürülmemiz bizleri son derece üzdü.
Derneğimizi kurduğumuz 1998 yılından beri eğitim verdiğimiz polislerimize, engelli-polis iletişimi, trafik kazalarında nasıl davranacakları gibi konularda sürekli eğitim vermekte olan derneğimizin yetkililerinin bir polis memuruna hakaret edeceğinin düşünülmesi bizleri cezadan daha çok üzmüş olup, konu ile ilgili Beylikdüzü Emniyet Müdürlüğü’ne dilekçe yazmamızı gerektirdi.
Sonuç olarak, anlattığımız gerekçelerle kesilen cezanın yerinde olmadığı için ortadan kaldırılmasını, ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILDIĞIMIZ PARA CEZASININ İADE EDİLMESİNİ , olay günü görevli araçtaki polis memurlarının engellilere bu şekilde davranmasının sebeplerinin ve niçin engelli aracına yardımcı olunmadığının sorulmasını, haksız ve hukuka aykırı düzenlenen trafik tutanağı içinde yer alan, gerçek olmayan iddia nedeniyle işlem yapılmasını talep ederek, bu polis memurlarından özür beklediğimizi ilettik.
Ancak o günden beri Beylikdüzü Emniyet Müdürlüğü’nden henüz dönüş olmadı. Bu konuyu sizinle paylaşmış olmam emniyet görevlilerini zor durumda bırakmak değil, başkalarının da bu tür sıkıntıları yaşamak zorunda olmasını önlemektir.
Engelsiz bir yaşam dileğiyle…
Ramazan BAŞ