Şayet olur da 'Başkanlık sistemi' referanduma gelir ve buradan evet oyu ile çıkarsa benim 'Başkan' adayım Devlet Bahçeli'dir.
Şimdiden duyurulur.
Bir defa Bahçeli'nin partisi şu anda yüze 10 sınırında olmasına rağmen Anamuhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nden daha fazla ses çıkarıyor.
Devlet Bahçeli kendsini daha önemli konuma getirdi.
Daha kritik konuma getirdi.
Genel Başkanı olduğu Milliyetçi Hareket Partisi daha dün yüze 3-5'lerde tırmalarken Bahçeli zamanında her seçimde mecliste yer almayı başardı.
Bir ara baraj sınırına takılmasın diye yine Bahçeli'nin söylem ve ifadeleri sayesinde muhalif kesimden büyük oy alarak meclise rahat girmeyi başardı.
*
Gelelim bu günlere.
7 Haziran seçimleri gerçekleşti, gündemin en çok konuşulan ismi Bahçeli oldu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu baktı olacağı yok; 'Gel sen başbakan ol ben yardımcın olayım' dedi.
Partisi yaklaşık üç misli oy almasına rağmen bu teklifi yaptı, Devlet Bahçeli bunu da reddetti.
1 Kasım seçimleri gerçekleşti yine MHP ve Devlet Bahçeli konuşuldu.
Ne zaman iktidarın başı sıkışsa MHP ve Devlet Bahçeli imdadına koştu.
15 Temmuz darbe kalkışması yaşadık yine MHP ve Devlet Bahçeli faktörü boy gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İstanbul'da korumakla üstenen komutan Devlet Bahçeli referansı ile bu görevi aldı.
Darbe girişimi sonrası düzenlenen 7 Ağustos Mitingi'nde Bahçeli tereddütsüz katılacağız dedi, varsa burada bir ruh o ruhu önce Devlet Bahçeli çağırdı.
*
Şimdi günlerdir 'Başkanlık' sistemini konuşup duruyoruz.
Herkes iktidar partisi Ak Parti'nin ve Anamuhalefet partisi CHP'nin ne dediğini merak etmiyor.
Varsa yoksa MHP ne düşünüyor, Devlet Bahçeli ne düşünüyor diye merak ediyoruz.
Bahçeli önce işaret ederek 'gönderin bakalım şu teklifinizi meclise' dedi.
Aman Allahım.
Kıyamet koptu.
Herkes bir anda, tamam galiba MHP destek verecek ve Türkiye'ye başkanlık sistemi gelecek dedi.
Sonra dedik ki; galiba mecliste evet referandumda hayır diyecek MHP.
O da ne; bir anda oklalrı üzerine çeken Devlet Bahçeli 'Biz mecliste ne dersek referandumda da onu deriz' diyerk bu konuda da noktayı koydu.
*
Son tahlilde ise en çok düşünen Adalet ve Kalkınma Partisi oldu.
MHP'yi ve daha doğrusu Devlet Bahçeli'yi bu konuda nasıl ikna edeceklerini düşünürken daha bir Allah'ın kulu da Devlet Bahçeli'nin ne düşündüğünü bilmiyor.
Bir anlamda liderlik bu demek değil mi?
Liderlik gemiyi tehlikeli sularda yürüterek karaya çıkartmak değil mi?
Liderlik partisi ve ülkesi kötü durumdayken doğru kararlar vermek değil mi?
Liderlik kendisini ve partisini değil, oy oranını değil, ülkesini düşünmek değil mi?
Bütün bunları Devlet Bahçeli olağanüstü zamanlama taktiği ile ve tereyağından kıl çeker gibi yapıyorken biz 'başkan' adayı için daha ne kafa yoracağız.
Bakın sizlerde takip edin; şayet meclise bir başkanlık sistemi teklifi gelirse bu sistemin kritik noktalarını AKP değil MHP yani Devlet Bahçeli belirleyecek.
Dolayısıyla ben kendi adıma Devlet Bahçeli işin içinde olduğu için fazla karamsarlığa kapılmıyorum.
'Başkan' adayım Devlet Bahçeli'ye güveniyorum....
*************************
İğneyi kendimize çuvaldızı başkalarına...
Önceki gün Cumhuriyetimizin 93. yılını coşku ile kutladık.
Bugüne özel reklamlar, afişler, duyurular oldu.
İnternette gezinirken bir arkadaşımın paylaşımını gördüm.
Aha da burada sizinle paylaştığım bu afişi.
Paylaşımda Atatürk'ün fotoğrafı var.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nız kutlu olsun yazıyor.
Ama bayrak başka bayrak.
Türkiye bayrağı ile uzaktan yakından alakası yok. Bizim gazetemistanbul.com editörümüz sağolsun bulmuş bir yerden oraya koymuş.
Hemen afişi sildim ve editörümüzü uyardım.
Atatürk ve bayrağımız bizim hassasiyetimizdir, lütfen kullanırken dikkatli olalım diye...
Bir başkası hata yapabilir bizim hata yapma lüksümüz yok.
Tıpkı siyasi parti yöneticilerimiz gibi, belediye başkanlarımız gibi, bürokratlarımız gibi.
****
İşte bu da Çatalca'dan bir görüntü.
Afişe bakarsanız bırakın bir ilçe başkanı bu afişi ilçenin sokaklarına asmayı, bir başkası aynı afişi assa hemen oradan indirmesi gerekiyor.
29 Ekim Cumhuriyet...
Ayrı yazılmış.
Bayramı kutlu olsun...
Ayrı yazılmış...
Esas vahim olansa Cumhuriyet yerine, 'Cumhutiyet' diye yazılması...
Dikkat dikkat biraz daha dikkat...
Hassasiyetimizi unutmayalım...
Unutmayın bu ülkede yanlış asılan bir afiş iktidar değişikliğine bile sebep olabiliyor....