Kamuoyunda 'başkanlık' sistemi diye geçen 'yeni anayasa metni' Ak Parti tarafından hazırlanarak MHP'ye gönderildi.
MHP lideri Bahçeli'den öğrendiğimiz kadarıyla taslağın tüm anayasayı kapsadığını ve başkanlık ifadesi yerine 'cumhurbaşkanı' ifadesinin geçtiği söyleniyor.
O zaman biz buna Türkiye usulü başkanlık diyebiliriz.
Veya 'Cumhurbaşkanı görünümünde başkan'
Ya da 'Başkan gibi Cumhurbaşkanı'
Adı her ne ise işte.
Kısaca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aylardır OHAL ortamında yaptığı uygulamaların yasal hale getirilmesi şekli.
*
Peki işin hemen akla ilk gelen sorusunu soralım bakalım.
Erdoğan bugün güçlü olduğundan dolayı, toplumda yaptıklarının karşılığı bulunduğu için, veya toplumdan yeterince destek aldığı için bütün bu uygulamaları yapabilmekte iken.
Yarın toplumdan daha az destek alan bir cumhurbaşkanı ile karşı karşıya kalınırsa, o zaman işin içinden nasıl çıkılacak?
Veya bir başka deyiş ve anlaşıldığı kadarı ile; tam yetkili, donanımlı, güçlendirilmiş bir cumhurbaşkanına 'başkanlık sistemi' monta edilmek isteniyor.
Bu bir anlamda rejim değişikliğinin yumuşak geçişi anlamına da gelebilir.
İşte bütün bunların kamuoyu ile net bir şekilde paylaşılması gerekiyor.
Belli ki MHP'nin bazı teklifleri taslağa eklenmiş.
Veya göz ardı edilmemiş.
O zaman CHP'nin de bu konudaki duyarlılığı göz ardı edilmemeli.
*
Hadi şimdilik MHP lideri Devlet Bahçeli'den taslakta 'başkan' kelimesinin geçmediğini öğrendik.
Hele bir gelsin bakalım diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da bakarsınız yeni birşeyler öğrenir ve bu yeni Anayasa taslağını benimseriz ne dersiniz?
Hiç belli olmaz.
Zira biz millet olarak duygusal ve hassas bir yapıya sahibiz.
Bir bakmışsınız yeni taslağı büyük bir çoğunlukla onamış ve referanduma taşımışız.
Bir bakmışsınız referanduma götüren 330 rakamını TBMM'de bulamamışız.
Hiç belli olmaz.
*
Sahi taslağın oylanacağı hesabını bir yapalım bakalım.
Ne diyorduk 550 vekilin en az 330'unun oyu gerekiyor ki yeni anayasa taslağı referandum ile halkın oylarına sunulsun.
Meclisteki son rakamlar nasıldı:
Adalet Ve Kalkınma Partisi: 317
Cumhuriyet Halk Partisi: 133
Halkların Demokratik Partisi: 59
Milliyetçi Hareket Partisi: 40
Bağımsız Milletvekili: 1
Toplam: 550
*
AK Parti'nin tamamının evet oyu verdiğini düşünürsek, MHP'nin de firesiz evet diyeceğini varsaysak 317 artı 40 eşittir 357.
Bir meclis başkanı bir de bugün aldığımız haber doğru ise MHP'li vekil Ümit Bozdağ ret oyu vereceğini açıkladığı için MHP'den ihraç edildi.
Etti 2 fire.
Yani 357 eksi 2 eşittir 355.
Yani 330'dan az oy almamak için en fazla 25 vekilin fire vermemesi gerekiyor.
Tabi CHP ve HDP'den de evet oyu olmadığını düşünürsek böyle bir tablo oluşur.
Peki şimdi soralım;
AK Parti'den gizli oylama yapılmasına rağmen ret oyu çıkmaz mı?
Çıkarsa en az kaç tane çıkar.
MHP'den Bozdağ dışında kimler rest çekebilir.
Veya CHP'den ve HDP'den de yeni anayasa taslağına evet oyu gelmez mi?
Belli mi olur.
Kapalı kutu.
*
Ben derim ki bekleyip görelim.
Şayet milletvekilleri kendi iradelerini ortaya koyarlarsa çok sürpriz sonuç çıkabilir.
330'a ulaşılamaz da 330'un çok çok üzerinde rakama da ulaşılır.
330 bulunmazsa bir erken seçim yaşayabiliriz.
Falan, filan...
Tabi bütün bu rakamları en iyi yönlendirecek iki özellik olacak.
Birincisi taslağın içerisinde nelerin olacağı ve ne gibi değişiklikler olacağı.
İkincisi ise taslağı Ak Parti'nin kamuoyuna nasıl anlatacağı ve muhalefetin taslakta olması ve olmaması gereken özellikleri nasıl tesbit edeceği...
Yazımızın başlığında söylediğimiz gibi; başkan mı başkan yetkili cumhurbaşkanı mı veya yarı başkan ya da yarı cumhurbaşkanı mı...
Adı her neyse bu yeni taslak bir süre daha gündemimizde oldukça, bizler de dilimiz döndüğünce yorumlamaya çalışacağız...