Türkiye bu defa da bu hafta başında Diyarbakır Lice'de yaşanan bayrak indirme olayı ile ayaklandı.
Olayda çatışmada ölen PKK'lı Ramazan Baran'n cenaze töreni sırasında yüzleri kapalı bir grup gösteri yaparken, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın bahçesinin telle örülü duvarından atlayan densizin birisi direğe tırmanarak Türk bayrağını indirdi.
Bu provokatif olayın ardından hemen aldık bayraklarımızı düştük sokaklara.
Sosyal medyadan paylaşımlar.
Sallamalar.
Küfürler.
Savaş çığlıkları.
V.S.
Kavgadan beslenmeyelim!
Bakın mesela güzel bir söz vardır.
'Bana öyle bir güç ver ki, beni başkalarının gördüğü gözle göreyim' der.
Bu olayda da aklımıza ilk gelen düşünceyle değil daha sağlıklı düşünerek hareket etsek olmaza mı?
Tamam Bayrağımız bizim namusumuz, şerefimiz, onurumuz, her şeyimiz.
İyi de insan aklını kullanamazsa; namusunu, şerefini, onurunu, her şeyini koruyamaz ki!
Hadi gelin silahlanarak sokaklara dökülelim.
Dicle'yi basalım.
Ankara'yı basalım.
Sen misin Bayrağımızı indiren linç edip gelelim.
O zaman gerçekten bayrağımızı korumuş namusumuzu kurtarmış mı olacağız!
Kavgalardan, savaşlardan, provokasyonlardan beslenenlerin ne zaman kazandıklarını gördük.
Aklın yolunu kullanmak varken akılsızların peşinden gitmek ne kendimize, ne ülkemize ne de geleceğimize fayda sağlayacaktır.
Yapılması gereken!
Bakın muhalefet parti liderleri hemen saldırıya geçiyor.
Kimse bayrağımıza dokunamaz!
Tamam doğu dokunamaz.
İyi de oturduğumuz yerden asarak keserek kaos yaratarak Bayrağımızı koruyamayız ki!
Açık ve net bu tür eylemler kaos ortamı yaratmak için, yeniden PKK eylemlerini tırmandırmak için yapılıyor ve yapılacakta.
Baksanıza o densiz tel örgüyü geçiyor ve aslında amaç bayrak indirmekse ipi çözer ve bayrağı indirir.
Belli ki düşünülmüş bir eylem.
Direğe çıkılacak orada öldürülecek ve daha şiddetli eylemler başlayacak.
Bu tür saldırılarla ne Türk bayrağının büyüklüğü zedelenir ne de bu bayrağı namus bilenlerin onuruna leke gelir.
Onurumuz Bayrağımızı ancak ve ancak aklımızla, kalbimizle, gücümüzle, sanatımızla, ekonomimizle koruyabiliriz.
Bunun dışında her ne idiğü belli olmayanın saldırısına cevap vermeye kalksak asıl o zaman Bayrağımızı lekelendirmiş oluruz.
Asıl düşmanlardan koruyalım!
Bakın bugün densizin birisi Dicle'de 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın bahçesinde sallanan Bayrağımızı indirmeye kalkar.
Yarın bir başkası daha güvenli ortamda dalgalanan bayrağımıza el uzatmaya kalkar.
Bunlar boş şeyler.
Biz asıl Türk Bayrağının büyümesini ve yücelmesini engellemeye çalışan düşmanlardan koruyalım Bayrağımızı.
Bu tür saldırılar sinek vızıltısıdır gelir geçer.
Ancak; Türk halkının birlik ve beraberliğine, ekonomik gücüne, uluslararası başarısına, bilimsel ve sanatsal çalışmalarına engel olunmaya kalkılırsa işte asıl o zaman Bayrağımız saldırıya uğramış olur.
El birliği şart
Muhalefet partililer iktidar partisi ile her konuda olmasa da Barış Süreci konusunda ortak hareket etmek zorundalar.
Artık bu ülkede analar ağlamamalı, canlar yanmamalı, gençler ölmemeli.
Bu çağda bu vahşi olaydan kimseler beslenmemeli.
Tamam politikanızı yapın, projelerinizi sunun, seçmenin karşısına çıkın ve şansınızı zorlayın.
Ancak bir ananın genç evladının sağlığı, bir minik bebeğin babasının hayatta olması 'Cumhurbaşkanı şu mu olsun bu mu olsun'dan daha önemlidir.
Her kim ki son 30 yıldır Türkiye'yi ağlatan iç savaş kıvılcımının sönmesine katkı sunarsa bu dünyada da ahrette de bunun sevabını alacaktır.