Avrupa Birliği’nde yabancı düşmanlığının ”radikalleştiğini” belirten İçişleri Bakanı Soylu, şöyle dedi:
“Mart 2018 Avrupa Parlamentosu Raporu’na göre Avrupa’nın üçte ikisinin karşı karşıya olduğu ayrımcılık, etnik köken ayrımcılığı yüzde 64’le ilk sıradadır. Ve Avrupa’da ırkçılık ve yabancı düşmanlığı göç üzerinden radikalleşmektedir. Eskiden sadece savaş tehdidi vardı, oysa bugün bir taraftan narkoterör, bir taraftan siber terör ve bir taraftan da buna benzer alt başlıklar var. Birileri bir yandan bilim ve teknolojiyle dünyayı hipnotize etmeye, öte yandan da çatışmalar üzerinden dünyayı yönetmeye çalışıyor. Avrupa’yı, dikkat ediniz, refahını kaybetme korkusuyla paniklettirip kendi aslında savunduğu medeniyet değerleriyle çatıştırıp Doğu’yu da vekâletler savaşıyla gelen yıkım, göç ve fakirlik üzerinden kimliksizleştirmeye çalışıyor. Doğulu insan sadece panik içinde kalsın istiyorlar ve çatışmayı besleyen her şeyi, uyuşturucuyu, ayrımcılığı, terörü, düzensiz göçü alabildiğine destekliyorlar. Cenevre’yle Astana’yı birbiriyle savaştırmaya çalışıyorlar.”
Türkiye’nin üzerindeki mülteci yükünden ABD’nin de sorumlu olduğunu belirten Bakan Soylu, “Bizim ülkemizde göç yolunda 2 çocuğundan birinin elini bırakıp ölüme terk etmek zorunda kalmış anneler var. 3 çocuğunu, yazı yazdığı elini, radyasyon sebebiyle bazı iç organlarını kaybetmiş bu ülkede yaşayan matematik profesörleri var. Zengin bir iş adamıyken kamplardaki, evet, orada ülkemizin, milletimizin, devletimizin katkısıyla bir öğün yemeğe muhtaç, çok uzun zaman değil, 8 sene önce Suriye’nin en büyük zenginleri var. Ve sadece panik içinde kaçmışlar. Kendi devletinden, kim olduklarını bilmedikleri silahlı terörist gruplardan ve onların maalesef müttefikimiz ABD tarafından bağışlanmış modern silahlarından kaçmışlar. 21’inci yüzyılın bize gösterdiği fotoğraf tam da bu fotoğraftır. İşte bu fotoğraf söz gelimi kişi başına gelir seviyesi 100 bin dolar seviyesindeki Lüksemburg’u çok ilgilendirmeyebilir. Almanya İçişleri Bakanına da söyledim, İngiltere İçişleri Bakanına da söyledim: ‘Sınırınızda kimler var sizin?’ Ve bir şey daha söyledim: ‘Bizim ülkemizde sizi rahatsız eden ne var? Bir tek örnek verin; ama sizin ülkenizde bizi rahatsız eden çok şey var: FETÖ var, DHKP-C var, PKK var, her şey var.'”
Soylu, terörle mücadele konusuna da değinerek, “Şu anda Deyr ez Zor’da DEAŞ’la PYD’nin ve PKK’nın petrol taşıma pazarlığı var, bu pazarlığı sinsi bir şekilde ABD izliyor ve buradan kendi payına düşeni beklemeye çalışıyor; bu, çok nettir. Bu tabloyu görmeden ne Türkiye’yi tahlil edebiliriz ne de önümüzdeki meselelere bakabiliriz. AK Partimizin, Cumhurbaşkanımızın ve cansiparane bir mücadeleyi ortaya koymasının, Cumhur İttifakı’nın bu meselede canhıraş bir şekilde buna destek vermesinin temel sebebi şudur: Bu ülkeyi birileri teslim almaya çalışıyorlar, oyunu kurmaya çalıştılar; ama biz bu oyuna müsaade etmedik. Bakın, Irak’ın kuzeyinde, sözde bir referandumla beraber yeni bir devlet kurmanın eşiğine gelen ve bunu bir şekilde hem tahrik eden hem de destekleyenlere karşı aslında tarihin oyununu İran’la, Irak’la hemen bir araya gelerek biz kurduk. Şunu çok net söyleyeyim: Bu coğrafyada kimse bize rağmen oyun kuramaz, ister Almanya olsun ister İngiltere olsun ister ABD olsun” dedi.