CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinde 400 milletvekili talebinden 335’e düşmesini değerlendirerek, "Millet Erdoğan’a ‘in, in, in’ söylemini duyar gibiyim." dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Antalya’daki seçmenlerle biraraya gelen Deniz Baykal, partisinin Muratpaşa ilçe başkanlığını ziyaretinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularına cevaplayan Deniz Baykal, Türkiye’nin yepyeni taze bir başlangıca ihtiyacı olduğunu kaydederek, artık ülkede sözüne güvenilir, söylediğine inanılır devlet adamlarına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göndermede bulunan Baykal, "Beni de aldattılar." sözünü kullanarak kimsenin sorumluluktan sıyrılamayacağını, artık Türkiye siyasetinin özü sözünün arkasında duracak insanlara ihtiyaç olduğunu vurguladı.
BAYKAL’DAN 335’E GÖNDERME: MİLLET ‘İN, İN, İN’ DİYOR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi için 400 milletvekili istediğini, son günlerde de bize 335’de yeter sözünü yorumlayan Deniz Baykal, rakamların sürekli değişmeye başladığını, kendisinin milletten Erdoğan’a karşı ‘in, in, in’ sözlerini duyar gibi olduğunu belirtti. Erdoğan’ın 400 milletvekili diye başladığını, son indiği 335’e de artık milletin daha da in dediğini ifade eden Baykal, “Son indiği noktaya da millet in diyor gibi bana geliyor. İnecek bu böyle gitmez, gitmeyecek gitmemeli. Gitmesi Türkiye’ye yakışmıyor.” dedi.
Türkiye siyasetine yalanın, sahtekârlığın yakışmadığını söyleyen Baykal, AK Parti siyasetinde bunların çok açık olduğunu, bunların beyaz yalan da olmadığını ifade etti. Türkiye’de büyük ve planlı yalanların olduğunu vurgulayan Baykal, “Aldatmaca Türkiye siyasetine yakışmıyor. Yalan var mı? Var. Sahtekârlık var mı? Var. Az buz değil çok açık. Olur, olmaz konularda değil. Büyük yalan var Türkiye’de. Planlı yalan var. Organize işler var. Organize yalanlar var. Bunlara bir son vereceğiz.” diye konuştu.
GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER
AK Parti iktidarının geldiği gibi gideceğini ifade eden eski Genel Başkan Baykal, Türkiye’yi yalandan dolandan kurtarmak gerektiğini, ülkede insanların yeterince birbirini avuttuğunu, CHP’nin de gerçeklerle yüzleşme ve bir çıkış bulmaya öncülük etme görevinin olduğunu vurguladı.
Bir gazetecinin Yeni Şafak gazetesinde yer alan ‘İnönü’nün Atatürk’ü zehirlemesi’ haberini ve bu yönde haberlerin seçim sürecine kadar yapılacağı iddialarını sorması üzerine Baykal, bir algı oluşturulduğunu, yapılanların hoş şeyler olmadığını aktardı. Türkiye'nin organize iddialara, suçlamalara ve yalanlara kurbanı olmaması gerektiğini hatırlatan Baykal, “Türkiye’de yargı, adalet, hukuk saygınlığını ve inanırlığını kaybetti. Yeter artık. Bunların inandırıcı bir tarafı kalmadı.” şeklinde konuştu.
SAVCI SAYAN YORUMU
Deniz Baykal’a yakınlığıyla bilinen ve bu seçimlerde AK Parti’den İzmir'den milletvekili adayı gösterilen Savcı Sayan’la ilgili "Sağ kolunuz İzmir’den aday oldu" şeklindeki hatırlatmaya Baykal, esprili bir cevap vererek, "Kaç kolum bilmiyorum." dedi. Sayan’ın aday gösterilmesinin bir siyaset yöntemi olduğunu ifade eden Baykal, herkesin siyasi çizgisini kendisinin belirleyeceğini, siyasette parti kimliği ve ideoloji anlayışının büyük ölçüde tahrip olduğunu söyledi. Daha önce CHP Genel Sekreterliği yapmış olan Ertuğrul Günay’ın AK Parti’ye katıldığını anımsatan Baykal, “CHP’de büyük emek vermiş benim genel sekreterim olarak çalışmış Ertuğrul Günay’ın AKP’de bakan olduğunu da gördük. Bunlar siyasette oluyor. Bilindik bir olaydır. Beraber çalıştığımız arkadaşlarımızın siyasi etkinliklerini sürdürmelerinden şikâyetçi olmam. Herkes bir ihtiyaca cevap veriyor. Birilerinin nezdinde önem taşıyor, sahipleniyor. Bu siyasetin bir dinamiğidir.” diye konuştu.
Deniz Baykal, CHP Antalya milletvekili adayı ve eski büyükşehir belediye başkanı Mustafa Akaydın ile Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile küslüğünün devam edip etmediği sorusuna ise siyasette ağır hakaretlerin olmadığı sürece küslüklerin olmayacağını belirtti.