Dünya’da ve Türkiye’de çocuklar tarafından kutlanan tek bayramın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olduğuna dikkat çeken Op.Dr.Ali Şeker; “Çocuklarımıza ve geleceğimize karşı sorumluluklarımızı bugün yeterince yapabildik mi? Bunu sorgulamamız gerek. Çarpık eğitim sistemi, çocuk işçiler, aç yatan bebeklerden 23 Nisan’da bu iktidar başta olmak üzere sorumluluk duyan herkes aydınlık bir geleceği bu ülkenin çocukları için nasıl kuracağız onu düşünmelidir” diye konuştu.
7 Haziran bir fırsat
CHP İstanbul Milletvekili adayı Op.Dr. Ali Şeker, 12 yıl boyunca AKP iktidarının Türk Milli Eğitim sistemini yap-boz’a çevirdiği, ülkede çağdaş eğitimin kalitesizleştirildiğini vurguladı. Türkiye’de 7 Haziran genel seçimlerininin geleceğimiz olan çocukların yeniden çağdaş bir eğitim sistemine kavuşturulması için bir fırsat olduğunu kaydeden Şeker şunları söyledi:
“2012 yılında yasalaşan 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşı 6-13 yaş aralığına çekilmiştir. Bu durumda ortaokulun bitiş yaşı aynı zamanda çocuk işçiliğinin yaygınlaşma yaşını fiilen 13’e düşürmüştür. Yine esneklik başlığı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabası ev içinde çalışan 8 milyon çocuğu doğrudan ilgilendirmektedir”
Çarpık ekonomi çocukları vuruyor
Ülkedeki vahşi kapitalizmin ve çarpık ekonominin en çok çocukları vurduğunu anımsatan Op.dr. Ali Şeker rakamlarla korkunç tablaoyu gözler önüne şöyle serdi:
“Okuyan çocukların 2006 yılında % 2’si ekonomik bir faaliyette çalışırken 2012 yılında bu oran % 3’e ulaştı. Bu çocuklar arasında ev işlerinde çalışanların oranı da % 43’den % 50 seviyesine yükseldi. Okula gitmeyen çocuklar arasında ekonomik faaliyetlerde çalışanların oranı % 27’den % 35’e yükseldi. Çocuk işçiölümlerinde ciddi artışlar oldu. 2013 yılında yaşamını yitiren 1235 işçinin 59’u çocuk işçidir.Bu da yüzde 4,7 oranına denk gelmektedir. 2013 yılında ölen işçilerin yüzde 5,4’ü çocuk işçilerden oluşuyor. Yani can veren her 20 işçiden birisi yoksulluktan dolayı çalışan çocuk işçilerdir”
Eğitim sil baştan
Op. Dr. Şeker, CHP’nin eğitim programıyla ilgili olarak ise şu bilgileri verdi:
“Bir yıl okul öncesi, 8 yıl ilköğretim olmak üzere toplam 9 yıl temel eğitim ve 4 yıl ortaöğretimden oluşan 1+8+4 eğitim sistemini hayata geçireceğiz. 13 yıl süreli, tam gün, nitelikli ve ücretsiz zorunlu eğitimi her çocuğumuz ve gencimiz için mümkün kılacağız.Eğitimin niteliğini yükselterek ve okul koşullarını iyileştirerek zorunlu eğitimde sınıf tekrarını %5’in altına çekeceğiz. Eğitim politikalarını, öğretmenler, okul yöneticileri, öğrenciler, veliler ve ilgili STK’ların katılımıyla oluşturacağız. Erken çocukluk dönemi eğitimi, temel eğitim ve ortaöğretimde öğrenci başına yapılan harcamayı artıracağız. Eğitimde Denetimsiz Özelleşmeye Son Vereceğiz. Devlet okulları ile özel okullar arasındaki sosyo-ekonomik temelli ayrışmayı azaltacağız. Velilerin, sözleşmeli okullar arasından seçim yapması uygulaması ile öğrencilerin sosyo-ekonomik durum ve inanç üzerinden farklı okullara ayrışmasından kaynaklanan eşitsizlikleri önleyeceğiz”