İftar sonrası haber merkezi mail kutumuza bir fotoğraf düştü.
Fotoğrafta ilçenin en büyük mülki amiri Büyükçekmece Kaymakamı Mustafa Hulusi Arat, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcısı Hikmet Gülay ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün koluna girerek masum bir poz vermiş.
Geçtiğimiz günlerde emekli olan Büyükçekmece eski belediye başkan yardımcılarından reşit Oral ve tayini çıkan İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Özer Küçükuysal da var fotoğrafta.
Kol kola karakola!
Daha dün gibi hatırlıyoruz.
Bir bürokrat ve bir siyasetçi kol kola girdiğinde olay oluyordu.
Dedikodular alıp başını gidiyordu.
Bürokratın tayini ile uğraşılıyor, siyasetçinin geleceği ile kararlar veriliyordu.
Tamam diyeceksiniz ne var bunda.
Bir ilçe kaymakamı ilçe başsavcısının veya belediye başkanının koluna giremez mi.
Kusura bakmayın ama bu gözler o kadar şey gördü ki bu durumu sizinle paylaşmadan edemedim.
Fotoğraf karesinde yer almamak için çabalıyorlardı
İsimleri bende kalsın.
Bir gün bir belediye başkanı ile bir ilçe kaymakamının birlikte fotoğrafını çekmiş haber için notlar alıyordum.
Kaymakam aradı ve o fotoğrafı yayınlamamı rica etti.
Neymiş efendim fazla politize olan birisi ile yan yana görünmesi doğru değilmiş.
Soruyorum sizlere şimdi; o günlerden bu günlere gelmek az bir şey mi!
Kaymakam şansı!
Bir zamanlar Büyükçekmece'de yılda 7-8 defa kaymakam değişikliği gören bizler şimdilerde ilçe kaymakamı ile ilçe başsavcısını ve belediye başkanını kol kola görünce bizler tabi ki bir bekleyip nefesleneceğiz.
Zaten son yıllarda Büyükçekmece kaymakam yönünden çok şanslı.
Mesela geçtiğimiz yıl Aydın Vali Yardımcılığı görevine giden İbrahim Yurdakul kısa bir süre ilçede görev yapmasına rağmen iyi bir izlenim bıraktı.
Şimdiki kaymakam Mustafa Hulusi Arat da keza Yurdakul'u pek aratmayacak özelliklere sahip.
Hoşgörülü, samimi, halkçı, mütevazi bir görünüme sahip Mustafa Hulusi Arat yazımıza konu olan fotoğrafta da son derece doğal bir görüntü vermiş.
Lojmanlar sorun oluyordu
Hatırlayın lütfen daha dün bölgemiz ilçelerine tayin olan kaymakamlar sık sık konut sorunu yaşadıklarından genellikle düşüncesiz belediye başkanlarının zaafına uğruyorlardı.
Belediye başkanları lüks konutları kaymakamlara açıyorlardı.
Bir anda neye uğradığına şaşıran kaymakam lükse hemen hayır diyemiyordu.
Ne zaman ki medyatik oluyorlardı o zaman apar topar devletin sunduğu lojmanlara taşınmak zorunda kalıyorlardı.
ANAP zamanı
Özellikle Anavatan Partisi zamanında bu durumları çok sık yaşıyorduk.
'Benim memurum işini bilir' kalıbını bu ülkeye koyan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bu sözünden de güç alan zamanın siyasileri ve bürokratları çok daha rahat hareket etmektelerdi.
Günümüzde ise hem kaymakamlarda daha sağlıklı konutlar sağlandı hem de bürokrat siyasetçi ilişkisi anlamında daha objektif diyaloglar geliştirildi.
Umarım o günleri gören bu gözlerin gördüğü bu güzel fotoğraf karesini sizlerle neden paylaşmak istediğini daha iyi anlamışsınızdır.
İyi haftalar.