İçerisinde hakaret, küfür, yalan, dolan, başkasını zan altında bırakır iftira olmadığı sürece.
HABERDAR’ın her sayfası her türlü özgür düşünceye açıktır.
Zaman zaman sizlerden gelen beni ve gazetemi eleştiri yazıları yayınladığımı da bilirsiniz.
İçerisinde eleştiri olmasa da beğendiği yazıları paylaştığımı da bilirsiniz.
Her ne kadar günümüz teknolojisi sosyal medya sayesinde gazetelere ihtiyaç duymadan da insanların görüş ve düşüncelerine olanak sağlasa da.
Daha fazla kitleye ulaşmak adına fark ettiğim, önemsediğim veya bana ulaşan bir çok düşünceyi yayınlamaya devam edeceğim.
AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi fark etmez.
Yeter ki insani değerleri içerisinde barındırsın, okuyanları aydınlatsın, bilgilendirsin.
Bütün düşüncelere köşemiz ve sayfalarımız daima açıktır.
Hüseyin Dilli’nin konuşması…
Bir örgüt toplantısı düzenleyerek örgütten hiç kimseye konuşma hakkı tanımayan CHP Büyükçekmece İlçe Örgütü’ne bir çok partili haklı olarak tepki gösterdi.
Ben konuşsaydım şunu soracaktım, bunu konuşacaktım diyen Cumhuriyet Halk Partisi Büyükçekmece’nin tüm üyeleri tepkilerini sosyal medyada ortaya koydular.
Bunlardan birisi de CHP delegelerinden Hüseyin Dilli.
Dilli’nin kişisel facebook sayfasında ve CHP Büyükçekmece İlçe Örgütü grubunda paylaştığı yazıyı ben de bu satırlardan paylaşıyorum…
İşte Hüseyin Dilli’nin o yorumu:
ÖRGÜT TOPLANTISI OLSAYDIM, ŞU KONUŞMAYI YAPACAKTIM.
Bize, birlik ve beraberlik önerisi yapan parti büyüklerim, mutlaka partinin ve ülkenin geleceğini düşünerek böyle söylediğinizi biliyoruz.
Bu ülkeyi ulusal kurtuluş mücadelesi sonucu kurmuş olan M.Kemal ATATÜRK ve
Türkiye halkları (Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arnavutu, Yahudisi, Ermenisi) bu gün Ülkenin geleceğinden endişelenmektedirler.
Ülkede zapt edilmemiş hiçbir kale kalmadı.
Ne hukuk kaldı, ne adalet.
Ne eğitim kaldı, ne de öğretim.
Ne ordu kaldı, ne polis.
Bu ülkede rejimin teminatı tek bir kurum kaldı oda CUMHURİYET HALK PARTİSİ.
Onu da parçalayıp yıkmak için Uluslararası güçler ve yerli işbirlikçileri ellerinden geleni
yapıyorlar.
Bir tespitle başlamak istiyorum,
Bu gün ülkenin yönetimine sahip olan iktidarın başı siyaset sahnesine 1994 yılı çıkışlıdır.
Ne oldu 26 Mart 1994 tarihinde?
26 Mart 1994 de yerel seçimler oldu.
SHP’nin (Sol’un ortak adayı ) Zülfü Livaneli idi, aldığı oy %17
DSP’nin adayı Zekeriya Temizel idi aldığı oy %15
CHP’nin adayı Ertuğrul Günay idi aldığı oy %2,5
RP’nin adayı Tayyip Erdoğan idi aldığı oy %25
Şimdi sol oyları toplayalım %34,5
Peki, o yıl İstanbul’u Tayyip Erdoğan’a %25 le teslim eden kim?
Siyasi hırs ve ihtiraslarına yenik düşen yöneticilerimiz. Bugün dizlerini dövsün, tepinsin dursunlar, ya da kına meselesi vardır ya, onu yapsınlar.
Gelelim B.Çekmece’ ye…
Bizi de kendi bölgemiz ilgilendiriyor.
Ben bilirim sen bilmezsin, ben yaparım sen yapamazsın, vs gibi kerameti kendinden menkul
B.Çekmece’nin siyasi aktörleri yukarıda örneğini verdiğimiz 94 seçimleri gibi bölgenin idaresini kendi elleri ile götürüp siyasi iktidara teslim edecekler.
İktidar yetkilileri yıllarca uğraşsa oturup proje yapsa B.Çekmece’de CHP Örgütü ile Belediyeyi birbirine nasıl düşürürüm diye, bu kadarını yapamazlar.
Eğer B.Çekmece’yi , ülkemizi, geleceğimizi, çocuklarımızı düşünüyorsanız, LÜTFEN!
HIRSINIZ AKLINIZIN ÖNÜNE GEÇMESİN.
İnsanoğlunun aklı var, konuşarak tartışarak doğru şeyleri bulabilir.
Ancak sen bilmezsin,
Senin ile olmaz,
Ben bilirim,
Benim dediğim olacak
Derseniz,
‘Deveyi yardan uçuranın bir tutam ot’ olduğunu da unutmamak lazım.
‘Benim olmasın, senin de olmasın’
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Ancak, burada zarar görecek olan bölgede yaşayan halk olacaktır.
Bu yanlışları yapacak olan anlayışa da izin verilmemelidir, vermeyeceğiz.
CHP’liler aklıyla, beyniyle, mantığıyla olayları değerlendirip doğru olanı yapacaktır.
Sevgi ve selamlarımla…
DİP NOT: Arkadaşlar, ayrıntılara girilirse çok konuşulacak konu var, ancak yeni tartışma ortamı yaratmamak için kendime oto sansür uyguluyorum. Bunları karşılıklı konuşuruz…
Hüseyin Dilli
CHP Büyükçekmece İlçe Delegesi