Son yıllarda girdiği her seçimden yenilgi ile ayrılan Cumhuriyet Halk Partisi ve parti yöneticileri artık daha radikal kararlar almak zorunda.
Genel seçimleri kaybet.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybet.
Referandumu kaybet.
Meclis başkanlığını kaybet.
Yerel seçimlerde bir iki il belediyesi, bir iki büyükşehirlere bağlı ilçe belediyesi ve bir de İzmir.
Hepsi bu.
*
Hele son genel seçimlerde her türlü olanak CHP'den yana iken.
AKP hiç olmadığı kadar zayıf ve hazırlıksız yakalanmış iken.
MHP ve diğer partiler çok destekçi kaybetmiş iken.
Ey CHP.
Artık bu seçimden büyük başarı ile neden çıkmadın.
Onu sorgulaman gerek.
Onu düşünmek gerek.
Onu incelemek gerek.
*
Neden biliyor musunuz.
Diyorlar ki CHP'de lider yok.
Arkadaş hep söyledik yine söyleyelim.
CHP sosyal demokrat, özgürlükten yana, emekten yana, evrensel hukuk üstünlüğünden yana, doğadan, yeşilden, medeniyetten yana bir siyasi partidir.
Bu çerçevelerden oluşan bir olgunun lideri olmaz.
Olsa da fazla uzun süre dayanmaz.
*
Ne demek liderin yönettiği bir parti demek biliyor musunuz.
Örgüt üyelerini bir anlamda yok saymak demek.
Delege sistemini, ön seçim sistemini yok saymak demek.
Kısaca demokrasiden uzak bir anlayış demek.
*
Anlayacağınız bunların lider diye kabullendirmeye çalıştıracakları durum bir kişi ne derse o olsun.
Bizler öyle üye müye, delege melege ile uğraşmayalım.
Zaman kaybetmeyelim.
Tavlanacak ve etkileyecek birisi varsa o da bir kişi olsun.
Biz sadece onunla muhatap olalım kafi, demek.
*
Bakın hemen hemen gerçi her seçim öncesi bu söz söyleniyor ama biz seçim sonrası söylemiş olalım.
CHP bugünden itibaren bütün yanlışlıklarından, eksikliklerinden arınarak ciddi bir değişim başlatarak, radikal kararlar alarak önümüzdeki seçimlere şimdiden hazırlanmalı.
Örneğin bir İstanbul projesi olan AKP'nin bazı çalışmalarının benzerini başlatarak önce İstanbul'da çok güçlü bir parti olmalı.
Mahallelerde, ilçelerde, köylerde, kısaca İstanbul'un her yerinde CHP varlığını hissettirmeli.
*
İstanbul'un tamamını kucaklayıcı projeler geliştirmeli.
İstanbul'un tamamını adım adım, karış karış, ev ev, sokak sokak, tarayarak örgütlenmeli.
Birebir üye çalışmaları yapmalı.
Birebir sıcak temaslar kurulmalı.
Öyle bir iki uyduruk isim ile değil, çevrede saygınlığı olan, sevilen sayılan, başarılı kişiler ile yakın temas kurulup onları CHP'ye kazandırmalı.
*
Bakın mesela genel seçimler öncesi CHP'de onca isim varken eskiye dönüş yapılarak Murat Karayalçın İstanbul il başkanlığına getirildi.
Ne oldu varın siz hesap edin.
İstanbul'da başarılı olan Türkiye'de kesinlikle başarılı olur gerçeğine rağmen.
2011 genel seçimlerine oranla CHP İstanbul'da oy kaybetti.
Var mı böyle bir şey.
*
Oysa yeni bir isim, yeni bir heyecan, yeni yapılanma, yeni oyların CHP'ye gelmesine sebep olacaktı.
CHP yeni aktörler çıkarmak, partiye yeni ve sevilen başarılı isimler kazandırmak yerine neden eskiye döner anlamak mümkün değil.
Buyurun şimdi yaklaşan ilçe başkanlığı seçimlerinde ve il başkanlığı seçimlerinde yeni isimler keşfedin.
Yeni yüzler bulun.
Öne çıkarın.
Destek verin.
Şans verin.
*
Görün bakın bu isimler yarın CHP'nin başarısı için çalışacaklardır.
CHP'yi daha iyi yerlere taşıyacaklardır.
CHP'nin daha geniş kitlelerce heyecan yaratmasına katkı sunacaklardır.
Az olsun benim olsun mantığından vazgeçip çok olsun hepimizin olsun mantığının acilen CHP'nin bütün kademelerinde kabul görmesi gerek.
Aksi halde her seçimde yerinde sayan veya geri gitmeye müsait bu doksan yıllık parti korkarım yarın bu günlerini de arıyor olacaktır...