Bu günlerde Cumhuriyet Halk Partisi örgüt üyesi olanların keyfi yerinde.
Düşünsenize şimdiye kadar üyesi bulundukları partide niye, neden, niçin olduklarını tam anlamıyla kavramayan üyeler bile şimdilerde üye almanın tadını çıkarıyorlar.
Neler mi oluyor dersiniz.
Yani üyeler ne gibi keyifler yaşıyor.
Düne kadar cep telefonunu çaldırmayan bazı partililer (özellikle belediye başkan aday adayları) bu üyeleri arayarak hal hatır soruyorlar.
Kahvaltılara yemeklere toplantılara davet ediyorlar.
Kısa sms'ler ile üyelerin önemli günlerini kutluyorlar.
Parti ilçe binalarına veya irtibat bürolarına gittiklerinde inanılmaz ilgi görüyorlar.
***
Hele geçen gün Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi'nde ön seçim adaylarından Ali Ulvi Gökbulak'ın adaylık açıklamasının olduğu toplantıda ilginç bir durum yaşandı ki sormayın.
Öncelikle bir çok aday açıklama toplantısına katıldım, toplantıyı düzenleyen Ali Ulvi Gökbulak kısaca kendi açıklamasını yaptıktan sonra salonda bulunan bütün aday adaylarını sahneye davet ederek onlara mikrofon vermesi çok olumlu bir hareketti.
Gökbulak belki de bu hareketiyle bazı rakiplerine karşı bir kaç oy kaybederek ön seçim yarışında geri düşecektir.
Belki adaylığı bile kaybedecektir.
Ancak bu yaptığı hareket hep konuşulacaktır.
Bir kez daha tebrik ediyorum demokrat davranışından dolayı.
Aksi halde yeri geldiğinde birlik ve beraberlikten bahseden partililer, bu tür davranışlar ile bu düşüncelerini ispat etmedikleri sürece pek inandırıcı olmuyorlar.
***
Neyse dönelim o ana.
Ne diyorduk.
Gökbulak açıklamasını ayptı.
Partililerin daha doğrusu kendisini destekleyenlerin oylarını istedi.
Daha sonra sözü salonda bulunan diğer aday adaylarına verdi.
124 kişiden oluşan CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili (daha doğrusu burada ön seçim adayları demek gerekiyor) aday adaylarından sanırım yarıya yakını salonda Ali Ulvi Gökbulak'a destek için gelmişlerdi.
Bu adaylar teker teker konuşarak hem kendilerini tanıttılar hem de salonda bulunan CHP üyelerinden destek istediler.
***
Aday adaylarının çoğu yıllarca partide aldıkları görevlerden bahsediyorlardı.
Belediye meclis üyeliği yaptım.
Delegelik yaptım.
Kurultay delegeliği yaptım.
İl genel meclis üyeliği yaptım.
İlçe başkanlığı yaptım.
İl yönetim kurulu üyeliği yaptım.
Şunu yaptım.
Bunu yaptım.
Onu da yaptım.
Eeeee.
Esi şimdi geldi milletvekili olmama.
Bir onu da yapayım ondan sonra ne haliniz varsa görün!
***
Açıkçası partide o kadar şey yapıp o kadar görev alıp şimdi benim karşıma milletvekili aday adayı olarak çıkana benim söyleyeceğim aynen şudur.
Demezler mi adama.
Bu görevlerde bulundun da ne yaptın.
Hangi hizmetleri getirdin.
Hangi projelere imza attın.
Bu görevlerde bulurken partine ne gibi katkıların oldu.
Ne gibi başarıların oldu.
Siyaset yaptığın bölgeye ne gibi faydaların oldu.
Eğer bu sorulara verecek cevabın yoksa daha ne diye milletvekili olmak istersin ki?
GÜNÜN SÖZÜ:
Politika ile uğraşmayacak kadar akıllı olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar.
- Platon (Eflatun)