Günlerdir yazıyoruz söylüyoruz. Madem Türkiye’nin en büyük iki siyasi partisi, referandumun ‘EVET’ bloğu tarafı Cumhurbaşkanı adaylığında Recep Tayyip Erdoğan isminde birleştiler.
O zaman ‘HAYIR’ bloğunun en büyük iki temsilcisi CHP ve İYİ Parti’nin de Cumhurbaşkanı adaylığında Meral Akşener’i açıklamaları kaçınılmazdır.
Başka da bir alternatif söz konusu değildir.
*
Dün bu yönde aslında ilk adım atıldı.
Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP'den istifa eden 15 milletvekili, İyi Parti'nin seçimlere katılabilmesi için İyi Parti'ye geçti.
Böylece daha önce 5 milletvekiline sahip olan İYİ Parti 20 rakamına ulaşarak mecliste grup kurabilecek ve seçimlere girebilecek.
*
İşte bu adımı CHP ve İYİ Parti sürdürmeli.
Acilen 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olarak Meral Akşener’i açıklamalılar.
Aksi halde CHP içinden kim aday olursa olsun.
Kemal Kılıçdaroğlu bile olsa.
Muharrem İnce bile olsa.
Çok popüler isim bile olsa ki -Akşener’den daha popülerini bulamazlar - seçimlerde ikinci tura kalmak için şimdiden tek aday etrafında kenetlenmeliler.
*
Hadi diyelim ilk turda Akşener aday.
MHP ve AK Parti’nin Cumhur ittifakı adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan.
CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu veya başka birisi.
Saadet Partisi’de aday açıklayacağını söyledi.
Bu çerçevede muhaliflerin oylarının yüzde 50’yi geçmesi ve Erdoğan’ı ikinci tura bırakmaları çok zor.
Abdullah Gül aday olamaz!
Yeri gelmişken hemen söyleyeyim ki, 11.Cumhurbaşkanı hiç ama hiçbir şekilde aday olamaz.
Neden olamaz mı?
1- Hain ilan edilmemek için olamaz.
2- Riski sevmeyen bir siyasetçi olduğu için, kaybetme riski olan hiçbir seçime giremez, girmez.
3- İyi Parti’nin adayı var, CHP Gül’ü aday göstermez, Saadet Partisi’nin yüzde bilmem kaç oyu için veya birilerinin kuru sıkı sıktığı gibi bir milyon imza ile aday olması çok ama çok zor.
4- Ve Gül’ün önünde bekleyen en önemli sorun ne biliyor musunuz?
"Kayıp trilyon davası"
Anayasa Mahkemesi "Milli Görüş"ün SP ve FP'den önceki partisi Refah Partisi'ni 1998'de kapatınca, yöneticilerden elde bulunan Hazine yardımını devlete iade etmeleri istedi ancak parti paranın harcandığını ileri sürdü ve parayı vermedi. Müfettişlerin yaptığı incelemelerde ise Hazine'ye iade edilmesi beklenen, o günün parasıyla 1 trilyon liranın "sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği" ortaya çıkarıldı.
Bunun üzerine açılan davada partinin lideri Erbakan 11 ay hapis cezasına çarptırılıp ev hapsi yatarken, Abdullah Gül aynı davada ceza almasına rağmen dokunulmazlığı sayesinde o cezayı çekmedi.
Şayet Abdullah Gül yeniden meydanlarda boy gösterirse bugünkü ortamda o ceza yeniden önüne konar ve hapis yatabilir.
Aslında Gül’de bunun farkında.
Arada bir bazı olaylara görüş belirtse de açık açık aday olarak ortaya çıkmasına ihtimal yok.
‘Demokrasi ittifakı’ kurmalılar.
Seçim takvimi yakında açıklanır.Şunun şurasında seçimlere iki ay var ancak adaylar en geç bir iki hafta içerisinde açıklanmalı.
CHP ve İyi Parti ‘Cumhur İttifakı’na karşı ‘Demokrasi İttifakı’ kurarak Meral Akşener’in etrafında kenetlenmeli.
Sonrasına mecliste oluşturulacak hükümet kolay şekillenir.
Madem muhalefet için öncelikle hedef Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı saf dışı bırakmak.
Ve bütün kamuoyu anketleri bu hedefe en yakın rakibinin Meral Akşener olduğunu gösteriyor.
O halde yapılması gerekenler belli.
Gerisi sadece ve sadece formaliteyi geçmeyecektir…
Yaşasın 23 Nisan
Bu arada bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Büyük devlet adamı, Mustafa Kemal Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına armağan edilen tek çocuk bayramı kutlu olsun.
Yaşasın 23 Nisan.
Yaşasın çocuklarımız.
Yaşasın cumhuriyet.
Yaşasın gençlerimiz.
Yaşasın tam bağımsız büyük Türkiye Cumhuriyeti...