Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’da referandumdan 'evet' çıksın diyerek bir güne üç dört miting sığdırarak sağlığını riske atıyor.
Haftasonu İstanbul'da bulunan Erdoğan'ın Sancaktepe mitingini televizyondan canlı izledim.
Dün Beylikdüzü ve Büyükçekmece mitingini de alanda izleyeyim diye yola çıktım.
Ne yazık ki trafik felç olduğu için televizyondan takip etmek zorunda kaldım.
Her üç mitingi de izleyen bir kişi olarak ki aslında daha önce de fark etmiştim.
Sadece şunu söylemek istiyorum.
Erdoğan'ın beş saatlik konuşmalarını alın izleyin, dinleyin, aslında yarım saatlik konuşma.
Nerede ne söylüyorsa Cumhurbaşkanı hemen hemen aynı şeylerden bahsediyor.
Bir tek Büyükçekmece'de farklı bir ifade kullanarak belki de bir hafta boyunca bu ilçeden bahsedilmesini sağladı.
*
Erdoğan B.Çekmece'deki konuşmasının sonlarına doğru; anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi olmadığını söyleyerek “Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim” dedi.
Aslında fesih kısmı bence Ak Parti'nin referandum kitapçığında yer alıyor.
Bu bölüm birçok sosyal medya hesabından da ortaya kondu.
Bakın, Anayasa değişikliği teklifinde düzenlenen 166’ıncı maddenin ‘fesih’le ilgili kısmı AK Parti'nin referandum için hazırladığı kitapçıkta şöyle geçer:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır, Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.”
*
Erdoğan, Büyükçekmece'de toplu açılış törenindeki konuşmasında; fesih yetkisiyle ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i fesih yetkisi yok, tamamen yalan. Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim."
Kitapçıkta yer alan bölümü de paylaştık.
Burada ifade edilen şey meclisin ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yeniden yapılmasına cumhurbaşkanı karar verir....
Bu cümleyi başından sona da okusanız, sondan başa da okusanız fesih anlamına gelir.
Zannediyorum bir süre bu durumu tartışacağız.
Kim bilir şimdi de Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ile ilgili; ''Referandumdan sonra Başbakan ile Cumhurbaşkanı ayrı partiden olabilir!'' gafını sık sık meydanlarda kasetten dinlettiği gibi şimdi de Kılıçdaroğlu meydanlarda Erdoğan'ın bu konuşmasını kasetten dinleterek kendisini sık sık istifaya davet edebilir.
*
Yine söylüyorum.
Değişen bir şey olmayacaktır ama o konuşma Büyükçekmece'de geçtiği için az da olsa Büyükçekmece'nin adını bu ara medyada daha sık duyacağız.
Neyse ben Erdoğan'ın konuşmalarında sık sık tekrara girdiğini kaydettim ya.
Onlardan bazıları şunlar.
Beraber yürüdük şarkısı zaten her yerde final şarkısı bunu biliyoruz.
Bu şarkıdan önce 'Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet' vurgusu da her yerde vurgulanıyor.
Bunu da biliyoruz.
Geçmişte kavga eden cumhurbaşkanları ile başbakanların başlarından geçenler.
Demirel ile Tansu Çiller.
Ecevit ile Necdet Sezer.
Özal ile Mesut Yılmaz.
Hatta Demirel'in bir ara bir parti genel başkanı, milletvekili falan olmamasına rağmen, Yalım Erez'e hükümeti kurma görevi vermesini.
Kitap fırlatma, yazar kasa fırlatma hikayeleri.
Kılıçdaroğlu'nun kasetle genel başkan olması.
15 yılda yapılan yollardan, köprülerden, Marmaray’dan, Avrsaya’dan bahsedilmesi.
Sık sık Allah'ın verdiği canı Allah'ın alacağını.
15 Temmuz vurgusu.
... Bütün bunlar Erdoğan'ın son günlerdeki tüm mitinglerinde dile getirdiği başlıklar.
*
Diyeceğim şu; belli ki Erdoğan meydanlara inmesem referandumda sürpriz yaşanabilir kaygısı içerisinde.
Meydanlara çıkmasına rağmen de bir sürpriz olur mu bilemeyiz.
Ancak Ak Partililer de şundan emin ki Erdoğan'ın rüzgarı olmasa millette karşılıkları iktidar olmaya yetmeyecek.
Şimdi yeni anayasa paketi ile Erdoğan ve Ak Parti güçlerini birleştirerek ülkeyi yönetmeyi hedefliyor.
Şayet olur da referandumdan 'hayır' çıkarsa Erdoğan da Ak Parti de ciddi prestij kaybedecek.
Fakat 'evet' çıkarsa Erdoğan ve Ak Parti cephesinde değişen bir şey olmaması ile birlikte, muhalefeti, MHP'yi, farklı siyasi partide siyaset yapanları ciddi bir yanlızlığın beklediğini söyleyebiliriz.
*
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beylikdüzü ve Büyükçekmece'ye gelmesi ile alanların ne kadar dolduğuna, katılımın yoğunluğuna, heyacanın doruğuna, neden diğer ilçelere gidip gitmediğine falan değinmeyeceğim.
Zira, bu konulara yapılacak yorumların çok sağlıklı olacağını sanmıyorum.
Sadece şunu söyleyebilirim ki Erdoğan, referandum öncesi yapılan anketlerde 'evet'in zayıf çıktığı yerleri dolaşma kararı alarak, buralardaki farkın kapanmasına yardımcı olmayı düşünebilir...
Cumhurbaşkanı aramızda...
.