CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Dursun Tazegül dün ilçe merkezinde yaptığı açıklamada 'Adayımızın yanında ve arkasındayız' mesajı vermiş.
Lafı eveleyip gevelemeden ben hemen yazımın başında söyleyeyim.
Bu açıklama ne benim için ne CHP Büyükçekmece ilçe örgütü için hiçbir ifade etmemektedir.
Aday adaylık sürecinde yaşananlardan dolayı ben açıkçası CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Dursun Tazegül'ün dünkü açıklamasında istifa etmesini beklemiştim.
Tamam bu açıklama dün gelmedi ama artık bir an önce karar vermelisin sevgili Dursun Tazegül ve benden bu kadar demelisin.
Bakın açık söyleyeyim.
Zaten beni ben yapanın artık bu özelliğim olmasını bana yakın dostlarım bilirler.
Bir kişinin arkasından söylediğiniz sözü yüzüne karşı söylemenin de artık önemli bir erdem olduğunu bilmeliyiz.
Şimdi buradan hemşehrim, arkadaşım, dostum Dursun Tazegül'e seslenmek istiyorum.
Biliyorsun eşin Mehtap Tazegül CHP Büyükçekmece Belediye Başkan Aday Adayı olduğu gün de sana söylemiştim.
Evet belki parti tüzüğüne göre aday adayı olmak isteyenler görevlerinden istifa ederek diğer istedikleri yere aday olurlar derken burada 'EŞLER' ile ilgili bir madde yoktu.
Ancak; etik olarak eşi aday adayı olanın ilçe başkanlığı yapmasının uygun olmadığını ben sana söylemiştim.
Ve sen bir düşünüyüm demene rağmen ilçe başkanlığından istifa etmemiştin.
İnan bana belki o zaman ilçe başkanlığından ayrılsaydın Mehtap Taazegül'ün adaylık şansı daha fazla olabilirdi.
Bak sevgili Dursun Tazegül. Benim hemşehrim, dostum arkadaşım olarak senin ilçe başkanı olarak kalman beni neden rahatsız etsin.
Üstelik ilçe kongresinde ben sana oy verdiğim gibi kazanman için mücadele de verdim.
Ama şunu söylemek zorundayım ki; Dursun Tazegül'ün hemşehriliği, dostluğu arkadaşlığı başka. CHP Büyükçekmece İlçe Başkanlığı görev süresince uyguladığı politika başka.
Dün yaptığın açıklamada dün dünde kalmıştır demişsin ya. Tamam işte zaten dün dünde kaldığı için de istifa etmen gereklidir.
Zira dün aday adaylık süresince tarafsız bir çalışma göstermediğini sen de biliyorsun.
Peki sen istifa edince ne mi olacak diyorsun.
Hemen söyleyelim.
Bir; Büyükçekmece'de onarca CHP eski ilçe başkanı var.
İlçe başkanlığı görevlerince yaptıkları iyi veya kötü özellikleri herkesin hafızasında yer almakta.
İşte bugün seçimlere kısa bir süre kala aday adaylık sürecinde yaşanan etik dışı davranışlarından dolayı eşi belediye başkan aday adayı olan ancak parti yönetimi tarafından başka birisi aday yapıldığı için etik değerler gereği ilçe başkanlığından istifa eden ilçe başkanı olarak tarihte yerini alacaksın.
İki; örgüt adına meclis üyesi olacak arkadaşlarının önünü açmak için istifa edeceksin. Zira yarın bu söz verdiğin arkadaşlarda eşin Mehtap Tazegül gibi listeye girmezlerse ilk seni suçlayacaklardır.
Üç; kendini değil mensubu bulunduğun CHP'nin menfaatlerini düşünmen için istifa ederek bu düşüncede samimi olduğunu göstereceksin.
Dört; yarın partin yerel seçimlerde başarısız olursa suçlu duruma düşmemen için istifa etmelisin.
Beş; bugün belki istifa edebilirsin ancak yarın tekrar bu göreve daha güçlü gelme ihitmalini göz önüne almak için istiaf etmelisin.
Akgün ne diyor!
Peki yeniden CHP Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı olan Hasan Akgün bu duruma ne diyor.
Dün kendisine ulaşarak neden ilçe başkanlığındaki toplantıya gitmediğini sordum.
Akgün ise bana şunları söyledi: 'Ben Dursun Tazegül'ü insan olarak, bir Büyükçekmeceli olarak sever sayarım. Ancak aday adaylık sürecinde tarafsız ilçe başkanlığı yapamadığı için istifa etmesi gerektiğini düşünmekteyim. Ama şu seçim sürecini atlatalım. Gelsin konuşalım. Daha sonra yine ilçe başkanı olmak gibi bir amacı varsa söz veriyorum o zaman kendisine destek olacağım. Şimdi tarihi bir seçim sürecindeyiz. Bizim bu seçimi daha sağlıklı atlatmamız için tüm örgütün benimseyeceği, saygınlığı olan, partililerin sevdiği saydığı, tarafsız bir ilçe başkanlığı yapacak arkadaşı ilçe başkanlığı görevine getirmeliyiz. Kendisine de söyledim. Ben Dursun Tazegül görevde kaldığı sürece ilçe başkanlığı ile beraber hiçbir ortak program yapmayacağım. Tazegül eğer partinin çıkarlarını kendi kişisel olayları üzerinde görüyorsa ki ben öyle olduğunu düşünüyorum. O zaman bu görevden vazgeçerek bizim elimizi rahatlamalı.'
İşte Akgün'ün söyledikleri ve tutumu.
Bize düşen bölgemiz siyasetini rahatlayıcı, makul, mantıklı ve sağlıklı bir siyaset zemini oluşturmak için siyasilerimize fikrimizi söylememizdir.
Bizim fikrimizi ne kadar önemserler bilemeyiz.
Gerisi siyaset yapanların uygulayacaklarından ibarettir.
Kamuoyu iyi veya iyi olmayanı ayırt edecektir...
Saygılar...