İşte Nagehan Bayram Çakır’ın o açıklaması:
Bu yazıyı size sabah erken saatte atmamın sebebi erken kalkmam değil hiç uyumamamdır. İstanbul Bahçeşehir İlk Öğretim Okulu’nda okuyan, M.Y’nin annesi olarak sizlere bu mesajı yazmak zorunda bırakıldığım için çok üzgünüm.
Kızım, iki sene önce okulunuzun yaptığı sınav sonucunda %80 başarı bursu kazanarak, Zeren Hanım’ında zor durumda olmama istinaden vermiş olduğu yemek bursu da dahil olmak üzere, ayda 500-TL’ye (6.000-TL yıllık) iki senedir öğrenim görmektedir. Geçen süre içinde iflas ettiğim dükkanımın devlet yapılandırma taksitlerinin henüz bitmemesinden ötürü (borç dökümlerimi beyan etmiştim) maddi durumumda iyileşme olmamıştır. Hatta eşimin diyabet hastası olmasından ötürü daha da kötüye gitmiştir. Zeren Hanım a hiçbir taksiti aksatmayacağıma dair verdiğim sözü tutmak adına, iki senedir tüm zorluklara rağmen okulunuza düzenli ödeme yapmaktayım.
Kızım sınavlarda, okulda ilk 10 a girebilen ve istikrarını koruyan başarılı bir öğrenci. Saygısı ve terbiyeli davranışlarıyla da öğretmenlerinden taktir toplamasına rağmen bir anda hak etmediği bir davranışa maruz kaldı ve duygusal yapısı gereği kaldıramayacağı bir yükün altına sokuldu.500 lira olan taksitimiz bir günde 940-TL’ye çıkarıldı. Neredeyse iki katı olan bu rakamı ödememe imkan olmadığını belirtmeme ve yardım rica etmeme rağmen görmezden gelindik. Ve talebim idare tarafından reddedildi.
Zeren Hanım’ın bizlere kalbiyle açtığı ve kızımın içinde mutlu olduğu okulun kapısını, öfke ve çaresizlikle kapatmak zorunda kaldık. Maalesef öğrenim ve sevgi yuvası olarak bildiğimiz okulumuzun, bir anda nasıl acımasız bir ticarethaneye dönüştüğünü gördük. Ve %100 oranında zamma maruz kalarak kapı önüne konmuş olduk.
Yazık ki yeni yöneticileriniz insana değer vermekten çok bir ticarethane işletmenin, patronlara daha çok kazandırmanın hırs ve kibrine kapılmışlar ve bunu başarı saymışlar. Mavi kurdeleyi ümit aşılayıp, yarı yolda bıraktıkları çocuklara takmışlar. Bir çocuğun gururunu, başarısını ve kırık kalbini yok saymışlar.. Hepimiz bu olaydan fazlasıyla etkilendik. Kızım günlerdir ağlıyor. Pedegoktan bu acımasız uygulamanızın sonucu olarak, kızımın bunalım ve ruhsal çöküntü yaşadığına dair rapor aldım. Hatta kendimiz içinde rapor almayı düşünüyoruz. Bizim gibi başka ailelerin de daha fazla canı yanmasın diye sosyal ve yazılı medyada da insanlara bu sömürü düzenini anlatmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Avukatıma da danışmakla beraber %100 oranında bir zam uygulamak, yasal hakkınız olmadığı gibi, kızım başta olmak üzere hepimizin psikolojik sağlığının bozulması adına kurumunuza dava açıp tazminat talebinde bulunacağız.
Başarılı bir öğrenciyi cüzi fiyata iki sene sınava hazırlayıp, tam SBS ye girip okulunuza başarı kazandıracağı sene başka okula armağan etmek nasıl bir kazançtır? Daha ektiğini biçemeyen bir akıl benim çocuğuma ne kazandırabilir ki ? Sizin yetiştirdiğiniz öğrenci sınavda Sütçü İmam İ.Ö Okulunu temsil edecek. Asıl zarar budur. Demek ki ümit ve bilgi tohumları ektiğiniz çocukları tam meyve verecekken terk etmek size mavi kurdele kazandırdı. Umarım bir gün sırf velisinin daha az parası var diye, çocukları ezmeyeceğiniz, üzmeyeceğiniz, ağlatmayacağınız, bozuk para gibi harcamayacağınız bir eğitim anlayışına sahip olmayı başarırsınız. Şimdilik çok uzak ihtimal olsa da size bol insanlık dilerim..!