Polise, 'üniversitede arama' iptali

Mahkeme, İstanbul Üniversitesi'nde polise verilen 1 yıl süreli arama kararını iptal etti

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün isteği üzerine 30 Kasım 2010 tarihinde mahkeme, polise okul ve çevresinde istediği öğrenciyi arayabilme yetkisi vermişti. Karara, 5 üniversite öğrencisi de avukatları aracılığıyla itiraz etmişti. İlk itirazın yapıldığı, söz konusu kararın alındığı İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 1 yıllık yetki kararına yapılan itirazı reddetmişti. Avukatlar bu defa bir üst mahkemeye başvurmuştu. İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi, bugün aldığı kararla söz konuyu yetkiyi veren kararı iptal etti.

"KARARDA, ÖNLENMESİ AMAÇLANAN SUÇUN NE OLDUĞUNUN BELLİ OLMADIĞI BELİRTİLDİ"
5 üniversite öğrencisinin avukatları aracılığıyla yaptığı başvuruyu bir üst mahkeme olan İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi inceledi. Mahkeme kararında, önleme araması yapma yetkisi verebilecek durumların neler olduğu Anayasa, yasa ve yönetmeliklere göre detaylı olarak belirtildi ve bunun için Milli güvenliğin koruması, kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti ve benzeri koşullarların gerekli olduğu ifade edildi. Kararda, önlenmesi amaçlanan suçun ne olduğunun belli olmadığı gibi, somut olguların ortaya konulmadığı, öngörülerin karara dayanak yapılamayacağı belirtildi.

"OLAĞANÜSTÜ HAL VEYA SIKIYÖNETİM YOK"
Mahkeme kararında "İstanbul ilinde, diğer illerdeki gibi halen olağan yürürlükteki rejimin uygulandığı, olağan üstü hal veya sıkıyönetim uygulaması yapılmadığı, milli güvenlik ve kamu düzenini sarsıcı somut olayların belgelendirilmediği, genel ahlak ve genel sağlığın korunmasını öngören herhangi bir duruma, somut olguya dayalı olarak yer verilmediği anlaşılmaktadır" denildi. Kararda, "Adli ve önleme aramaları yönetmeliğinde önleme araması kararının süresine ilişkin bir sınırlama yer almamış olmasına karşın, arama kararlarının 1 ay, 6 ay ve 1 yıl gibi keyfi süreler ile verilebileceği düşünülemez, çünkü Anayasa'nın 13. maddesinin böyle bir keyfiliğe engel teşkil ettiği görülmektedir, önleme araması özel hayatın gizliliği ilkesine etki eden bir işlem sonucu doğurmaktadır, bu nedenle sınırlı ve ölçülü olmak zorundadır, herhangi bir ceza soruşturma aşamasında bile şüphelilerin ev ve aracında bir defaya mahsus arama izni verilip arama dahi sınırlı ve belli bir zamanda yapılırken, somut bir suçun şüphelisi olmayan, sadece önleme aramasına maruz bırakılan kişiler hakkında bir yıl gibi uzunca sayılabilecek bir süre ile onların herhalde aranabileceklerine ilişkin bir kararın verilmesi, hakimin karar verme yetkisinin devri anlamına gelebileceği gibi Anayasa ile yasaların özüne de uygun düşmeyecektir" denildi.

"ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE MASUMİYET KARİNESİ İHLAL EDECEĞİ BELİRTİLDİ"
Kararda, somut bir suçun şüphelisi olmayan kişiler hakkında bir yıl süreli genel arama kararının özel hayatın gizliliği ve masumiyet karinesi ihlal edeceği belirtildi. Kararda ayrıca, "Anayasa'ya ve AİHM'nin 8. maddesine aykırılık teşkil edeceği unutulmamalıdır" ifadelerine yer verildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri