Sözleşmeyi imzalamayan işçiyi kapı önüne koyuyorlar
Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ'nin (BEDAŞ) TEDAŞ'a ait yüzde 100 oranındaki hissenin özelleştirme ihalesi nihai pazarlık görüşmesinde, en yüksek teklifi 1 milyar 960 milyon dolar ile Cengiz-Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu verilmesinin ardından, Taşeron firma KAREL Elektrik. Turizm. San ve Tic. A.Ş aracılığıyla yıllardır Silivri BEDAŞ’ta arıza servisinde çalışan 60 işçi taşeron firma yetkilileri tarafından işten çıkartılıyor. Kıdem tazminatı ödememek için, Sözleşmelerinizde evrak eksikliğiniz var diyerek, işçilere tebligat gönderen Taşeron Firma Yetkilisi Harun Bayraktar, tebligata cevap vermeyen işçileri, “ İş ahlakına uymuyor” gerekçesiyle işine son verdiği iddia edildi.
Onlar zengin ve güçlü olabilir ama biz hakkımız onlara bırakmayacağız
Taşeron firma KAREL Elektrik. Turizm. San ve Tic. A.Ş bünyesinde Silivri BEDAŞ’ta çalışan ve işine son verilen işçiler Haberdar Gazetesi’ne konuştu. Yıllardır BEDAŞ’ta arıza servisinde çalıştıklarını ve vatandaşlar karanlıkta kalmasın diye bazen 48 saat çalıştıklarını söyleyen, Fahri Akay ve Ayhan Güngör; “ Yıllık izinlerimiz, kıdem tazminatlarımız, ödememek için işçileri usulsüz bir şekilde işten çıkartıyorlar. Onlar çok zengin ve güçlü firmalar olabilirler, ama bu ülkede adalet var. Biz hakkımız onlara bırakmayacağız” diyerek, uğradıkları haksızlığa isyan ettiler.
Güngör; Bizim emeğimizi yiyip üstüne yatmak istiyorlar
Ayhan Güngör; Ben 21 Mart’ta işten çıkartıldım. İşten çıkartılma gerekçe ise bize sundukları sözleşmede hukuk dışı maddeler vardı ve biz o sözleşmeyi imzalamadık. Sözleşmeyi imzalamadığımız içinde işten çıkartıldım. Benimle birlikte 3 kişinin daha işine bu şekilde son verildi. Eksik evrak var diye önce noterden ihtar çekildi. Ama eksik evrak yok. Zaten bizim iş kanunumuzda, biz 6 senedir burada çalıştığımız için ve BEDAŞ değişik taşeron firmalarla çalıştığı için bizden tekrar sözleşme istemeleri yersiz. Bizim yaptığımız iş kısa süreli bir iş değil, uzun süreli bir iş. Ama burada sözleşme yenilemek istemelerinin amacı bizim kıdem tazminatlarımızı ödememek içindi. Sözleşmede o şekilde maddeler vardı. Bizde o sözleşmeyi imzalamadık. Çünkü burada çalışan her bir arkadaşın 35-40 bin lira gibi lira gibi bir kıdem tazminatı alacağı var. Biz bu konuyla ilgili BEDAŞ Genel Müdürlüğüne kadar gittik. BEDAŞ Genel Müdürlüğü 8 Mart’a kadar çıkışımızı onaylamadı. Fakat daha sonra yukarıdan baskı yaptılar yoksa para mı yedirdiler bilemiyorum en sonunda bizim 21 Mart’ta çıkışımızı onayladılar. Ayrıca bizim sendikamız var. TES- İŞ Sendikasına bağlıyız ve sendikamızın daha önce kazandığı mahkemeler var. Kamu personeli neyse bizde o şekildeydik. Bizi bu şekilde çıkarmaya hakları yoktu. Disiplin kurulu kurulması lazımdı. Ama taşeron firma ve BEDAŞ ikisi ortak bir şekilde hareket ederek işimize son verildi. Şu anda 4 kişi çıkartıldı, dün de bütün arkadaşlarımıza ihtar çekildi. Ben 6 yıldır arıza servisinde çalışıyorum. Öyle bir sözleşme yapmışlar ki; sözleşmeyi imzalarsam kendi kıdem tazminatımdan vazgeçmiş oluyorum. İmzalamayıp işten kendim çıkarsam, 10 kat ceza ödeyeceğim. Böyle bir sözleşme yoktur. Sonuçta bizimle çalışmak istemeyenler onlar. Bizim emeğimizi yiyip üstüne yatmak istiyorlar.
Sözleşmeyi imzalamazsanız kafanızı koparırız
Sözleşmeyi imzalamadığımız için taşeron firmanın adamları bizim kafamızı koparmakla tehdit ettiler. Eğer sözleşmeyi imzalamazsanız sizin kafanızı koparırız diye tehdit edildikten sonra bizde hep birlikte Silivri Cumhuriyet Baş Savcılığına firma hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ben firmaya dava açtım. İşe geri iade olarak değil kıdem tazminatlarımızın ödenmesi için dava açtım. Ben sözleşmeyi imzalamadığım için beni iş ahlakına uymuyor gerekçesiyle işime son verdiler. İşe ahlakına her zaman uymuşumdur. Madem iş ahlakına uymuyordum beni disiplin kuruluna sevk etmeden nasıl işten çıkartırlar? Beni bu şekilde işten çıkararak direk kırmızıçizgi çektiler. Ben bu şekilde işten çıkartıldığım için işsizlik maaşı bile alamıyorum.
Haber/ Fatma Sarıbıyık