Yeditepe Marina Teknik Danışmanı Nusret Bayraktar Büyükçekmece'de yapımı devam eden yat limanıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Metevelli Heyet Başkanı da olan Bayraktar, projenin tamamen yabancı sermaye ile yapıldığını belirtti. Büyükçekmece Belediye Başakanı Hasan Akgün'ün proje ile hiçbir bağı olmadığını, sadece kurumsal kimlik olarak Büyükçekmece Belediye Başkanlığı'nın kendine düşen yetki ve sorumlulukları yerine getirdiğini ifade eden Bayraktar, “Kurumsal vasfı ile yerel yönetimin bölge sorumlululuğu olur, bu da çok doğaldır” açıklamasında bulundu. Projenin ülke ve bölge için ciddi menfaat sağlayacağına dikkat çeken Bayraktar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan da kamu menfaati olan, ülkeye ve insanımıza katkı sağlayacak yabancı sermayeli bu firmalara büyük ölçüde sıcak bakmaktadır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız bu projeyi son derece destekliyor” diye konuştu.
Yat limanın özellikleri nedir ne zaman başladı nereye gidiyor?
İstanbul'da marina ve liman potansiyeli bakımından bilinen yerler Anadolu Yakası'nda ya da Rumeli'de. Ama Büyükçekmece aslında saklı bir kent gibi. İstanbul'un batı bölgelerine hizmet edecek, doğu bölgelerine de destek verecektir. Yeni İstanbul'un gelişim alanı olan tam orta merkezinde yer alan bu proje en yakın mesafede bir buçuk milyon, kısa mesafede iki buçuk milyon, orta mesafede dört biraz uzak mesafede altı milyon potansiyeli içine alabilecek bir proje. Bu projede ne var? Başta denizle ilgili marina, rıhtım, liman gibi turistik tesisler olacak. Karada alışveriş merkezleri. 7 cadde 7 meydan adı altında Avrupai tarzda farklı modelde bir konsept söz konusu. Yani İstanbul'un merkezden Avrupa'ya geçiş güzergahını hatırlayın. Sirkeci'den trenle Avrupa'ya gidilirdi. Şimdi biz Avrupa'nın önemli turistik kentlerinin en önemli özelliklerini 7 cadde 7 meydan çalışması içinde buraya getiriyoruz. Berlin, Paris, Amsterdam, Londra gibi şehirlerin minyatürlerini getiriyoruz. Bir de İstanbul'da Avcılar'da, Bakırköy'de sıkışan İDO seferlerinin sağlanması için ihtiyaca cevap verecek. İDO iskelesini bünyemize kazandırmak istiyoruz.
Büyükçekmece bilinmeyen bir villa kent belli seviyede insanların oturduğu bir ilçe ama bu proje sadece Büyükçekmece'ye hizmet vermeyecek. Birçok yerde kalan insanlar bile Tarabya'dan, Sarıyer'den binecek yatına, botuna gelecek Büyükçekmece'de kalacak. Çünkü denizin üstünde otellerimiz var. 750 yat kapasiteli marinalarımız var. 3 bin kapasiteli oto garajımız var. Bunun dışında belki açık alanlarda da garaj olacak. Bu proje 2010-2011 arası başlamış. Projede olan yanlışlardan dolayı Bayındırlık Bakanlığı o dönem projeyi düzelterek yeni bir konsept ile projenin şeklini 2014'te güncelledi. Projenin yatırımını tamamen Alman sermayesi Euro bazlı ödemeler getirmek suretiyle yapıyor. Şirketin sahipleri de Alman. Türk ortakları vardır ama finansı Almanlar sağlıyor. Bu noktada Almanya ile olan aramızdaki kısmi sorunlu dönemler ve piyasadaki aksaklıklar projenin yapım sürecini geciktirdi. Normalde 2014'te suretle başlayan projenin 2018'in altıncı ayında bitmesi gerekiyordu ama kısmi olarak finansal bir sorun yaşamış ve gecikmiş. Türkiye'de yatırım yapılır mı yapılmaz mı dendi, Almanya ile aramızda sorunlar oldu malum...
Akgün'ün projeyle hiçbir bağı yok
Yeditepe Marina ile ilgili medyada Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün şirket ortağı olduğu yönünde birtakım iddialar çıktı. Bu iddianın aslı var mıdır?
Buranın mülkiyeti kıyı kenarı olduğu için Milli Emlak'ındır ve kiralama işlemi Milli Emlak'tan yapılır. Kim yapar? Ya özel şahıslarla ya özel şirketler olabilir. O dönemlerde belediye başkanlığı tüzel kişiliği olarak Büyükçekmece sınırlarında olduğu için ve Büyükçekmece'de benzer bir proje olmadığı için Büyükçekmece Belediyesi buranın tahsisini ister ve tahsisini alır. 2058'e kadar, 49 yıllığına. Büyükçekmece Belediyesi de bu işletmeyi kendisi yapmayacağına göre yap, işlet, devret yöntemiyle ihaleye açar. Belediye başkanlığı Hasan Bey değil. Bugün Hasan Bey ise yarın bir başkası gelecek. Dolayısıyla limanı yapan bir şirkettir. Hasan Akgün'ün hiçbir bağı yok sadece kurumsal kimlik olarak yerel yönetici sıfatıyla Büyükçekmece Belediye Başkanlığı kendine düşen yetki ve sorumlulukları yerine getirir. Gerekirse bakanlık veya Milli Emlak der ki bu proje alanının şu kısmı ilave edilebilir. Onun sözleşmesi belediyeyle mi şirketle mi yapılır? Hukuki prosedürlere uygun olarak belediye başkanlığıyla da yapabilir şirketle de ama bakın belediye başkanı değil belediye başkanlığı buna dikkat etmek lazım. Kurumsal kimlikli vasfı ile yerel yönetimin bölge sorumlululuğu olur ki bu çok doğal bir şeydir. Yapımcı firma Alman sermayeli yüzde yüz. Onların nakit akışı ile desteklenen bir proje. Ülke ve bölge için ciddi menfaat sağladığımız ve kamu açığının ortadan kaldırılmasına yönelik istihdamın arttırılmasına yönelik bölgenin kalkınmasına yönelik bir proje. Sadece Büyükçekmece'ye hitap edecek bir proje de değil bu. Büyükçekmece merkezli yayılan yani Rumeli'deki bütün İstanbul gibi herkesi etkileyecek. Yalova'dan, Bursa'dan gelip gidilecek. Denizdeki trafikten tutun karadaki trafiğe kadar kompakt bir proje. Şu hassasiyeti unutmayalım; Cumhurbaşkanımız kamu menfaati olan, ülkeye ve insanımıza katkı sağlayacak yabancı sermayeli bu firmalara tek şartla; çevreyi tehdit etmeyen, estetik görüntüsü olan, çevreye olumsuzluk vermeyen, yani mimari yapılaşma, aşırı inşaat yoğunluğunun olmadığı işleri sever. Kesinlikle yoğunluklu betonerme işleri sevmez meşru bile olsa. Kaldı ki bu projede yüzde 35, 45 kadar emsal kullanılmıştır. 250 ile 400 dönüm arasında toplam 80 bin metrekare inşaat alanı olan bir yer. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız bu projeyi son derece destekliyor.
250 milyon euro yatırım yapılacak
2010-2011 yılı başlangıç ve 2019'a girdik. 7-8 yıllık bir zaman geçmiş. Proje neden öngörülen sürede tamamlanmadı. Yapım esnasındaki ön hazırlıklar yeterli değildi. Firmanın Türkiye bazındaki yöneticileri geleceği çok iyi planlayamadı. Projede eksiklikler vardı bunlar tartışılır oldu. Böyle olunca ruhsat alımında da sorunlar oldu. Hem ruhsatı kolaylaştırıcı hem de projeyi revize etmek için Bayındırlık Bakanlığı yani şimdiki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projeyi onardı. Burada bir marina yapılması için anlaşma sağlansa da bunu uygun görecek olan bakanlıktır, bakanlık da o dönem düzeltmelere gitti bir yerde de hayırlı oldu. Ben projeye 2016 sonrası vakıf olmaya başladım. O dönemlerde projenin gelişmesine fikir bazında çok katkımız oldu. Yatırımcılar çok tereddüt ettiler. Almanlar buraya bu kadar büyük 250 milyon Euro yatırım yapacağız karşılığında ne olacak diye tartışıldı konuşuldu. Bir taraftan tartışma sürerken diğer yandan projenin devamı istendi. Hem yerel yöneticiler hem şirket ortakları istedi. Ama projenin nihai şekli onaylanmadan inşaata başlarsanız olmaz. Derler ya 99 kere ölç 1 kere biç. Burada 99 kez ölçülmedi. İki üç AVM olsun iki üç otel olsun dendi ama sonradan bu işin böyle olmadığı, olaya profesyonel bakılması gerektiği ortaya çıkınca şimdiki proje ortaya çıktı. Bu proje ülkeye ve bölgeye çok katkı verecek. Türkiye'de herkesin yatırım yapmaya çekindiği bir dönemde Almanlar bu projeye yatırımın gelecek vaat ettiğini düşündü, hem Türk-Alman ilişkileri açısından önemli gördüler hem de bölgeye faydası olacağını düşünerek start verdiler.
Ne durumda şu an?
Altyapının büyük bölümü tamamlanmış rıhtım ve iskele inşaatları bitti. Kara bölümünde de İDO ve Bosna kenti bitti kabaları bitti. Çevre düzenlemeleri ve doğalgaz, elektrik, İSKİ yatırımlarıyla ilgili çalışmalar başladı. Bunlar devam ederken dedik ki biz bu hızla kredi almadan tamamen öz sermayeyle gidildiğine göre birinci, ikinci etap projeleri sürdülerelim. Birinci etabı bu yılın Mayıs ayına birinci bölümünü iskelesi ile çekek alanlarıyla ve yat limanı ile birinci bölüm AVM'leriyle hizmete sunmaya çalışıyoruz. Bir taraftan orası hizmete açıldığı an ikinci etapla ilgili de şu an sermaye hazırlıkları yapılıyor. Oradaki akışı paralel olarak da birinci üniteler devreye girmeden ikincileri devreye sokmaya çalışacağız. Onu da 2019 sonuna saklıyoruz. Diğerlerini de 2020'de tamamlamak istiyoruz.
Projenin önünde kanunu bir engel var mı?
Kanuni, yasal hiçbir engel yok. Kaynakta da bir problem yok. Çünkü projenin iyiliğini gören yatırımcılar ellerindeki öz sermaye ile kaynaklarını kullanıp birinci etabı açmayı düşünüyorlar. Alman ortakların sermayeleri çok güçlü buradan olumlu sinyal aldıkları zaman kaynak sağlamaya devam ederler.
Medyada çok olumsuz haberler çıktı. Bunlarla ilgili bir kanuni süreç başladı mı?
Bazı ortaklarla ilgili doğru yanlış bir sürü bilgi, belge konuşuluyor. Şimdi burada farklı maksatlı insanların algı operasyonları olabilir, yatırımı engellemek isteyen olabilir, yatırıma dahil olmak isteyip alınmayanlar, yatırım içindeyken dışarı atılanlar böyle şeyler yapıyor olabilir. Bu konuda malum arkadaşlar hukuki mücadelesini veriyor.
Ülkemizde bu projenin başka bir benzeri var mı?
Şimdi bakın Pendik'te var, Tuzla'da var, Bakırköy, Ataköy, Kadıköy'de var. Ama bunun hepsinin ötesinde farklı bir konumu ve konsepti var. Onlardan çok farklı. Bazı şeyleri zaman içinde göreceksiniz.
Yatırımcı firma Türk halkına ve uluslararası faaliyet alanlarına bu projeyi sunmak istiyorlar. Belki borsaya bile açılabilirler çünkü böyle talepler var. Son derece kazançlı bir iş.
Kiralama işini profesyonel bir firmaya verdik. Onlar birçok yerin ön kira sözleşmesini hazırladı. Marina ile ilgili de çalışmalar sürüyor. Toplamda burada aslında kapalı alan olarak 150 bin metrekare üzerinde dükkanlar olacak, ilk etap birinci etap 50 ila 70 bin metrekare arasında. Çünkü kapalı alan dışında kullanılmayacak otopark vs var. Bunları metrekareye dahil etmiyoruz. Ama ilk etapta 50 veya 70 bin metrekare alanı kiralayabiliriz.
Diğer marinalardan farkı ne?
Hem içindeki oteller, AVM'ler, restoranlar ile farklı hem de binaların şekliyle farklı. 7 cadde 7 meydan projesi burada 7 ayrı büyük şehrin tarihi binalarının dokusu olacak. Türkiye'den de Sirkeci Garı. Oradan başlayarak daha nice şeyler getireceğiz. Bu bölgede böyle bir hizmet üreten bir proje yok. En yakın Bakırköy ama o da sıkıştı artık. Bu proje şu bakımdan eleştirilebilir. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun ilçe ve büyükşehir belediyesinin ilgisinde olması lazım destek olunması lazım. İşbirliği yapılması lazım. Çünkü otopark, sahil ve çevre düzeni çok önemli. Projenin yeri Büyükçekmece Belediyesi'nde ama İBB'de hizmette olacak, bakanlık da. Bu proje İstanbul'a, bölgeye ve ülkemize katma değer getirecektir, yerli ve yabancı turistleri ağırlayacak. Bizim bacasız sanayi dediğimiz alanda gelişimimizi sağlayacak. Bu proje bittiği gün 4 bin kişi burada çalışacak ailelerini düşünün 16 bin insanın geçimine katkı sağlayacak demektir.
Bu projeyle birlikte İBB'nin veya hükümetin de bölgeye hizmetler getirmesi gerekmiyor mu?
Gerekiyor, getirecek. Kuzey Marmara Otoyolu, havalimanı bağlantıları, Metro, metrobüs, İDO, deniz ulaşımı. Bütün bu ulaşım aksları çok önemli.
İDO gelecek mi 2019'da?
İDO ile görüşmeler sürüyor. İDO birçok iskeleyi kaldırmak isterken buraya açmayı bizzat kendisi istiyor. Çünkü önemli bir nokta. Hem Adalar bazında hem Bursa'ya, Balıkesir'e doğru gidiş gelişlere bakıldığında İDO buraya stratejik bakıyor. Biz iskelesini yaptık şimdi binasını yapıyoruz bitmek üzere.
Liman projelerinde çok çalıştım
Biz sizi aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi mütevelli heyetinden ve vakıf başkanlığından tanıyoruz. Sizi bu projeyle buluşturan nedir?
Ben aslında teknik elemanım, mühendisim. Uzun yıllar teknik yatırımlarla ilgili projelerle ilgilendim. Marin İstanbul, Pendik ve Göçek'teki marina alanlarının birçok teknik yapısını ben yapmıştım. Milletvekili olduğum dönemlerde de bayındırlık, imar ve turizm komisyonlarında başkanlık ve üyelik yaptım. O dönemde bu tarz projelere özel ilgim alakam olmuştu. Sadece İstanbul için de değil. Doğu Karadeniz için de çalıştım. Kaçkar Dağları'nın turizme katılması orada kayak merkezlerinin yapılması gibi konularda öncü oldum. Bu projeyi de bayındırlık komisyonunda olduğum dönem özellikle takip ettim. İstanbul'un her yerinde marina olmayacağını ama burada olacağını savundum.
Bir anlamda proje başladığında sorunlar yaşanıyordu siz devreye girince çözüldü diyebilir miyiz?
Katkımız oldu. Sadece ben değil Cumhurbaşkanımız da böyle projeleri destekleyin tavsiyesi veriyor. Bizim milletvekilliğimiz bitince arkadaşlar gelin bize danışmanlık yapın teklifinde bulundu. Mutlu olduk, memnuniyetle kabul ettik.
Cumhurbaşkanı bu projeleri destekler
Cumhurbaşkanı da bu projeyi destekliyor değil mi?
Bu tip projelerin yapımını destekliyor. Bir projenin uluslararası bağlantısı olacak, katma değer getirecek, yatırım getirecek, çevreye uyumlu olacak, tarihi ve estetik değerler anlamında bizim anlayışımıza ters düşmeyecek. Mesela orada 6-7 katlı binalar olmayacak. Emsali düşük olmak kaydıyla işler yapacağız. Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde Pendik Marina inşaatıyla ilgili denizden geçen siluetlerin çok çirkin olduğunu belirterek, binaların aralarını küçülttüğünü biliyorum. Erdoğan bir projeye destek veriyor ama onun talimatları dışında hareket etmenin yanlış olacağını düşünüyorum. İlk etapta ruhsat verilmesi noktasında yabancı sermayenin gelmesi için talimatı var ruhsatta böylece alınmıştır.