Ekonomist Selçuk Geçer, döviz kurlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Döviz mevduatlarına bakıyorsunuz. Döviz mevduatları yüz doksan milyar dolara dayanmış durumda. Üç yüz milyar dolarlık bir yükümüz var şu an itibariyle.
Ve vatandaşlar göreceksiniz önümüzdeki haftalarda seçime yaklaştıkça dövize ve kur korumalara yüklenmeye devam edecekler. Altına yüklenmeye devam edecekler. Çünkü insanlar kendilerini güvende hissetmek istiyorlar.
Güvende hissetmek istemelerinin sebebi de herkes seçim sonrası ciddi bir kur hareketi olacağını görüyor. Bu zaten kaçınılmaz.
Yani makro ekonomik verilere baktığınızda merkez bankası rezervleri dışında kısa vadeli borçların da rekor üzerine rekor kırdığını görüyoruz.
Uzun vadeli hiç borçlanamıyoruz. Kısa vadeli borçlarımız sürekli artıyor. Bunun da maliyetleri çok yüksek.
Dolayısıyla bütün bunlar toplamda yarın öbür gün Türkiye'de ciddi bir kur kırılmasının olacağını bize gösteriyor otuz beş kırk liralık rakamla rakamlar bakın. Altını çizerek söylüyorum. Otuz beş kırk liralık bir döviz kuru görürsek, dolar kuru görürsek öpüp başımıza koyalım, şükredelim.
Çünkü bu bunu kontrol edemezsek yani otuz beş, kırk lira seviyesinde tutmayı başaramazsak ki tutabilecek elimizde bir güç olmadığı çok net. Onu söyleyeyim. Elimizde hiçbir güç yok şu anda.
Dövizi belli bir seviyede tutabilmek için. Kur korumalı da artık bunun için yeterli değil bu bize çok ciddi katlanarak yükselişleri işaret eder.
Bu bize hiperenflasyonu işaret eder. Bu bize kontrolsüz bir ekonomiyi işaret eder. Bu bize yarın öbür gün fakirleşmenin daha da artacağını işaret eder.
Çünkü dolara bağlı olarak yükselen enflasyon TÜİK tarafından gizleniyor ne yazık ki. Yani üstü örtülüyor.
Bugün kim ne derse desin enflasyon yüzde iki yüzlerin üzerinde. Baz etkisini çünkü geçen sene yüzde dört yüzün üzerinde bir enflasyonla karşı karşıyaydı.