Özelleştirmeler sonrası bu paraların şirketlere gideceğini savunan tüketici dernekleri konuyu yargı yoluna taşımaya çalışırken, uygulamayı 'kümesteki kazı yolma politikası' olarak değerlendiriyor. EPDK yetkilileri ise abonelerden alınan bu paraların özelleştirme sonrası şirketler tarafından kayıp ve kaçakla mücadele için kullanılacağını belirtiyor.
Tüketici dernekleri uygulama ile kanunlara uymayanların cezasının kanunlara uyanlara ödetildiğini savunurken 'hatta ne kadar çok elektrik tüketir, faturanızı öderseniz o oranda daha çok cezalandırıyorsunuz' şeklinde yorumladı.
Basit bir hesapla ayda 100 lira elektrik tüketen bir abonenin faturasına her ay yaklaşık 10 lira kayıp kaçak, yani kullanmadığı elektriğin bedeli yansıyor. Bu rakam yıllık olarak 120 liraya ulaşıyor. Bir başka ifade ile tüketiciler yılda 12 yerine 13 ay fatura ödemiş oluyor.
TÜKETİCİ DERNEKLERİ: HUKUKSUZ BİR UYGULAMA
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Yardımcısı Ali Çetin, kayıp ve kaçak tüketim bedeli ile ilgili hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, bu bedellerin vatandaşa yüklenmesinin haksız olduğu kadar hukuksuz bir uygulama olduğunu da belirtti.
3 ayda karar vermesi gereken tüketici heyetleri 7-8 aydır karar veremiyor
Konuyu uzun zamandan beridir takip ettiklerini ve tüketici hakem heyetlerinden bir karar çıkmasını beklediklerini söyleyen Çetin, "Tüketici dernekleri olarak davayı ilerletebilmek için tüketici heyetlerinin vereceği bir karara ihtiyacımız var. Başvurular olmasına karşın 3 ayda cevap vermesi gereken tüketici heyetleri 7-8 aydır cevap vermiyorlar. Bizim de bu sebeple elimiz kolumuz bağlı kalıyor. Bir karar çıktığı takdirde bunu derhal tüketici mahkemelerine taşıyacağız" dedi. Çetin şöyle devam etti:
"Özelleştirme öncesi vatandaşın devlete ödediği kayıp ve kaçak bedelleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya verilen sübvansiyon olarak algılanıyordu. Artık elektrik özelleştirme sürecinde kayıp kaçak tutarları belirli bir oranda bu şirketlere gidiyor. Elektrik dağıtım şirketleri de kayıp ve kaçağın önüne geçebilmek için yatırım yapmak yerine bu bedelleri vatandaştan almaya devam ediyorlar. Devlet de buna seyirci kalıyor. Hatta vatandaşın kullanmadığı halde ödediği paralar üzerinden bir de KDV alınıyor. Bir anlamda devlet soyguna seyirci kalmıyor teşvik ediyor. Tam anlamıyla kümesteki kazı yolma politikası devam ediyor” dedi.
KIZILOT: KAÇAK KULLANMAYANLARA HAKSIZLIK YAPILIYOR
Kayıp ve Kaçak kullanım bedeli üzerine tüketici derneklerinin yürüttüğü çalışmaları doğru bulduğu belirten Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Şükrü Kızılot, "Kaçak kullananlar yasadışı bir işi yapıyorlar. Bu kaçak kullanım bedeli yasalara uyan vatandaşlara yansıtılıyor. Bence tamamen hukuka aykırı bir durum. Dürüst mükellefleri resmen cezalandırıyorlar" dedi.
Daha çok tüketen daha çok cezalandırılıyor
Mevcut uygulamayla, yasalara uyarak aboneliğini yaptıran kaçak kullanmadan ödemesi yapan iyi niyetli kişilere, 'Yasaya uymayan kaçak kullananların parasını da sen öde' deniyor diyen Kızılot, "Haliyle vatandaş doğal olarak 'benim suçum ne' diyor. Hatta kurallara uyarak elektrik tüketen aboneler ne kadar çok elektrik tüketiyorsa o kadar çok kaçak bedeli ödeyerek daha fazla cezalandırılıyor. Tıpkı apartman aidatı ödemeyen bir malikin bu borcunun diğer apartman sakinlerinden talep edilmesi gibi bir durum. Oysaki böyle bir olay olduğunda aidatını ödemeyen tespit edilip hukuki yollarla kendisinden tahsil ediliyor. Elektrik kayıp ve kaçaklarında da böyle yapılmalı. Yapılamıyorsa da kaçak kullanmayanlardan tahsil edilemez" dedi.
Kızılot, bu ve benzeri uygulamaların yatırım yapmak isteyen, işini büyütmek isteyenleride alıkoyduğunu da belirtti.
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ : KAYIP VE KAÇAK ABONELERİN SORUMLULUĞU DEĞİLDİR
Elektrik tarife bileşenleri EPDK tarafından düzenlendiğini hatırlatan İzmir Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Sedat Gülşen, 2011 yılında yapılan değişiklik ile 4 olan bileşen sayısına, kayıp kaçak bedeli ve sayaç okuma bedelinin de eklendiğini belirtti.
Tarife bileşenlerindeki durum enerji bakımından Türkiye'deki sistemin ne kadar parçalandığının bir göstergesi olduğunu söyleyen Gülşen şöyle devam etti:
"İletim A.Ş., Üretim A.Ş. gibi Türkiye'deki elektriğin üzerinde birçok şirket varken maliyetlerin düşürülmesini beklemek, kayıp kaçakla mücadele etmek mümkün değil. Sistemin bozukluğundan, dağıtım şirketlerinin hatalarından dolayı oluşan bedellerin de faturasını ödeyen aboneler yüklenmesi çok büyük bir haksızlık. Özel şirketlerin hatalarını işlerini yapmamalarının bedelini biz ödemek zorunda değiliz. Bu şirketlerin teknik eleman yetersizliği, zamanında yapılmamış bakım, elektromekanik techizattaki değişikliğin zamanında yapılmaması gibi eksikliklerden doğan maliyetler ve kayıplar şirketlerin sorumluluğunda olmalı."
Devletin kayıp ve kaçak ile mücadele eli zayıfladı
Devletin kaçak ile mücadelede en etkin denetimi sayaç okurken gerçekleştirdiğini hatırlatan Gülşen, "Daha önceden sayaç okuma işini devletin kendi ekibi gerçekleştiriyordu. Fakat bunun da taşeron şirketleri devredilmesi ile kaçak elektrik kullanımı daha da arttı. Çünkü devlet en etkin silahı olan denetimi taşeronlara devretmiş oldu ve olası bir kaçak teşhisi tamamen bu şirketlerin insafına kalmış durumda." dedi.
EPDK: ŞİRKETLER KAYIP VE KAÇAĞIN ÖNLENMESİ İÇİN YATIRIM YAPACAK
Kayıp kaçak bedellerinin vatandaşa yüklendiği iddialarını sorduğumuz EPDK yetkilileri verdiği bilgilerde bu bedelin yeni olmadığını sadece faturalarda ayrı bir kalem olarak gösterilmeye başlandığı için sanki yeniymiş gibi algılandığını belirtti. Özelleştirme sürecinde şeffaflaşma adına bu gibi gider kalemlerinin faturalarda ayrıca belirtilmesi için Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğini güncelleme ihtiyacı duyduklarını söyleyen yetkililer, "2015 yılına kadar bütün kayıp kaçaklar ulusal olarak tüm kullanıcılar tarafından karşılanacak. 2015 yılından sonra ise bölgesel sisteme geçilerek her kullanıcı kendi bölgesindeki kayıp kaçağın bedelini ödeyecek. Yönetmeliklerde böyle öngörülmesinin nedeni bölgesel olarak çok büyük farklılıklar olduğu içindir. Zaten tüketicilerin itirazı buradan kaynaklanıyor. Herkes başkasının kayıp ve kaçak kullanımını ödemek istemiyor. Ama bunu ödememenin tek yolu kayıp kaçağın azaltılmasıdır ve bunun için gereken bütün çalışmaları yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Özelleştirme sonrası kayıp kaçak bedellerinin özel şirketlere gideceği ve onların da kayıp kaçağın önlenmesi için bir yatırım yapmayacağı yönündeki iddialara da değinen EPDK yetkilileri, "Elektrik dağıtımı özelleştirmelerini kazanan şirketlerin kayıp kaçak oranları ile ilgili ne kadar yatırım yapacağı ve bu oranların ne zaman hangi seviyelere düşürmesi gerektiği belirlenmiş durumda. Biz bütün yaptırımları dağıtım şirketlerine uygulayarak gereken denetimleri sağlayacağız." dedi.
Kayıp kaçak oranları güncel olarak hesaplanamıyor
Elektrik kaçak oranının her ay aynı olmamasına rağmen kullanıcıların her ay yaklaşık yüzde 10 kayıp kaçak bedeli ödemesini de değerlendiren yetkililer, "Maalesef Türkiye’de elektrik dağıtım sitemi çok gelişmiş değil. Güncel olarak bu oranları hesaplayamadığımız için yıllık bir kayıp kaçak tutarı üzerinden bir oran belirleyip kullanıcılarımıza yansıtıyoruz. Buradaki sorunu çözmek için bütün altyapı yatırımlarımız sürüyor özelleştirme şirketlerimizi de bu yatırımlara yönlendireceğiz. Ama faturalardaki kayıp kaçak bedellerinin azaltılmasında en önemli unsur kaçak kullanımın önlenmesidir. Kayıp ve kaçağın önüne geçmeden onu ölçecek sistemleri geliştirmenin bir anlamı olmaz" dedi.