Bir buçuk saat oturma eylemi yapan Disk Genel İş Sendikasına bağlı sözleşmeli ve kadrolu işçiler hazırladıkları basın bültenlerini de gazetecilere ilettiler. Taşeron işçilerin haklarının korunması ve taşeron yasasına ilişkin hazırlanan basın bülteninde, “Taşeron yasal hırsızlıktır, Taşeron emek sömürüsüdür. Taşeron açlık, sefalet, kölelik düzenidir. Taşeron iş cinayeti ölüm demektir. Taşeronu cehenneme gömeceğiz. Yaşasın Sendikalı, Toplu Sözleşmeli iş güvenceli iş hayatı. İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız” ifadelerine yer verildi.
“ Taşeron ve güvencesiz çalıştırmaya karşı direniyoruz”
DİSK Genel İş İstanbul 2 Nolu Şube İşyeri Baştemsilciliği tarafından hazırlanan basın bildirisi şu şekilde; Taşeron ve güvencesiz çalıştırmaya karşı direniyoruz. Taşeron işçilerini geleceksizliğe mahkum edip örgütlü gücünü elinden almak isteyen düzenlemelere ve saldırılara karşı sessiz kalmayacağız. Ülkemizin ve dünya işçi sınıfının derin kanayan yarasıdır taşeron işçiliği. Ülkemizde neo libelar politikaların hayata geçirilmesinden sonra başlayan özelleştirme ve taşeronlaştırma adı altında kamuya ait yer altı ve yer üstü üretim araçlarının satılmasıyla taşeron işçiliği de ülkemizde yaygınlaştırıldı. Ve bugün bütün hizmetler taşeron firmalar tarafından yürütülmektedir. Kamunun devamlılık arz eden hizmetleri kamu işçisi tarafından yürütülmesi gerekirken, bugün bu hizmetler tamamen taşeron firmalara devredilmiştir. Burada hizmet değil kar, burada çalışanların hak edişleri değil kendilerine rant sağlama gibi yöntemler denenmektedir.
“AKP Hükümeti ülkeyi adeta taşeron cumhuriyetine çevirdi”
AKP Hükümeti ülkeyi adeta taşeron cumhuriyetine çevirdi. Buna karşı olduğunu söyleyenler taşerona geçit vermeyeceğini belirtenler bu sistemi en az iktidar ve sermaye kadar kullanmaktan geri kalmıyorlar. Taşeron cumhuriyetinde işçilerin yaşam hakları tamamen ellerinden alınarak ölüme mahkum edildi. 2014 yılının ilk 5 ayında en az 810 işçi çalışırken iş kazasında hayatını kaybetmiştir. Soma’da 301 işçinin öldüğü katliamın dışında her gün en az 3 işçi yaşamını yitirmektedir. Bu insanlar ölmek için değil yaşamak için çocuklarını yaşatmak ve onlara güzel bir gelecek sunmak için çalışmaktadır. 810 işçinin ölümü gerekli tedbirler alınarak önlenebilecek ölümlerdir. İşte bu nedenle işçi arkadaşlarımızın ölümüne kaza demek, kader deyip geçmek mümkün değildir. Maliyeti düşürmek için önlenmeyen her ölümün adı bize göre cinayettir. Ve Türkiye’de bu cinayetlerin cezası yoktur. Taşeronlaştırmanın tümüyle yasaklanması sağlanmadıkça daha çok ölüm haberleri duyacağız, daha çok yanı başımızda ki işçi arkadaşlarımızı kaybedeceğiz. Şu an meclis gündeminde bulunan taşeron yasası süre gelen sorunları çözmek yerine var olan düzeni sürdürecek düzenlemeler içeriyor. Taşeron işçilerin sendika, toplu sözleşme hakkını engelleyen fiili sorunlarını çözmek ve muhafaza kararlarının uygulanmasını sağlamak yerine eski tas eski hamam sürsün istiyor. Taşeron işçilerini geleceksizliğe mahkum edip örgütlü gücünü elinden almak isteyen bu düzenlemeye karşı sessiz kalamayız. İşçiler, Emekçiler olarak artık yeter diyoruz.
İşte Taşeron işçisine sağlanması istenen talepler!!!
İşçi sağlığı ve güvenliği önlemleri zorunlu hale getirilsin.
Kadrolu ve güvenceli iş olanağı sağlansın.
Eşit işe eşit ücret ödensin.
Ücretleri tam zamanında kesintisiz ödensin.
Kıdem tazminat hakkı verilsin, emeği gasp edilmesin.
Sendikalı ve Toplu sözleşmeli iş yaşamı sağlansın.
Taşeron çalıştırma yasaklansın.
İş cinayetlerinin sorumluları yargılansın.
Haber/ Fatma Sarıbıyık Yıldırım