BDDK, gelişmelerin konut ve taşıt kredisi dışında tüketici kredisi kullanacakların daha temkinli olmalarını ve bankaların bahse konu kullandırımlarda daha ihtiyatlı hareket etmelerini sağlayacak uygulamalar geliştirilmesi gereğine işaret ettiğini bildirdi.
BDDK'dan, karşılık ve sermaye yeterliliği düzenlemelerindeki değişikliklere ilişkin yapılan açıklamada, hane halkı toplam yükümlülüklerinin toplam varlıklarına oranında hızlı bir artış gözlendiği belirtilerek, Aralık 2009 itibarıyla yüzde 29,6 seviyesinde bulunan söz konusu oranın Mart ayı itibarıyla yüzde 35,1 seviyesine ulaştığı ifade edildi.
Hane halkı yükümlülüklerindeki gelişmeye paralel olarak bireysel kredilerin toplam tasarruf mevduatına oranının da hızla arttığına dikkat çekilen açıklamada, “Zira, küresel finansal kriz öncesi dönemde yüzde 48 düzeyine ulaşan söz konusu oran, finansal kriz döneminde bir miktar gerilemiş ancak krizin etkilerinin ortadan kalkmasıyla artış eğilimini sürdürerek, Nisan 2011 itibarıyla yüzde 54 seviyesine yükselmiştir” denildi.
Bireysel krediler tutarının 10 Haziran 2011 itibarıyla 200,4 milyar lira büyüklüğünde olduğu belirtilen açıklamada, bireysel kredilerin 152,7 milyar lira tutarındaki bölümünün tüketici kredilerinden, tüketici kredilerinin ise yüzde 46'sının konut kredilerinden, yüzde 4'ünün taşıt kredilerinden, yüzde 50'sinin ise ihtiyaç kredileri ile diğer tüketici kredilerinden oluştuğu kaydedildi.
TÜKETİCİ KREDİLERİ YÜZDE 18,3 ARTTI
Açıklamada, tüketici kredilerinin 2011 yılı içerisinde yüzde 18,3 oranında artış gösterdiğine işaret edilerek, söz konusu dönemde konut ve taşıt kredilerinin sırasıyla yüzde 14,6 ve yüzde 13,1 oranında artarken, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerindeki artışın yüzde 22,4 düzeyine ulaştığı belirtildi.
Nisan 2010–Nisan 2011 dönemi esas alındığında, ihtiyaç kredileri ile diğer tüketici kredilerinde 23,1 milyar lira (yüzde 47) düzeyinde bir artış olduğunun görüldüğü ifade edilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
“Bu durum, tüketici kredilerindeki büyümenin yüzde 50'den fazlasının ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinden kaynaklandığını göstermektedir. Bahse konu kredilerin bir yıldan daha uzun vadeli olanları dikkate alındığında söz konusu büyüme oranı yüzde 54 seviyesine yükselmektedir.
İhtiyaç ve diğer tüketici kredilerinin gelişimi banka grupları bazında incelendiğinde ise bahse konu artışın büyük bir kısmının kamu bankaları ile yerli özel bankalardan kaynaklandığı ortaya çıkmaktadır. Nitekim söz konusu banka grupları için Nisan 2010–Nisan 2011 dönemine ilişkin büyüme oranları sırasıyla yüzde 54 ve yüzde 49 olarak gerçekleşmiştir.
Bu gelişmeler, hem konut ve taşıt kredisi dışında tüketici kredisi kullanacakların daha temkinli olmalarını hem de belirtilen nitelikte kredi kullandırım tercihinde bulunan bankaların bahse konu kullandırımlarda daha ihtiyatlı hareket etmelerini sağlayacak uygulamalar geliştirilmesi gereğine işaret etmektedir.
Zira, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinin teminatında taşıt veya konut kredilerinde olduğu gibi fiziki bir teminatın genellikle bulunmaması ve uzun vadeler nedeniyle taksit tutarının düşük olması hane halklarının talebini olumlu yönde etkilemekte ancak, bankaların sermaye yeterliliği hesaplamalarında bahse konu nitelikteki krediler yüzde 100 oranında risk ağırlıklandırmasına tabi tutulmaktadır.”
TAŞIT VE KONUT KREDİSİ DIŞINDA
Açıklamada bu nedenle, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 16 Haziran 2011 tarihli toplantısında yapılan değerlendirmede, taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için genel karşılık oranlarının artırılmasının ve 22 Mart 2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazete;de yayımlanan kredi kartı harcamalarından kaynaklı kredi alacaklarının kalan vadelerine göre risk ağırlığına tabi tutulması benzeri bir yaklaşımın konut ve taşıt dışındaki tüketici kredilerine de uyarlanmasının uygun olacağı sonucuna varıldığı belirtildi.
BDDK açıklamasında, bugünden itibaren kullandırılacak krediler için geçerli olacak düzenlemeler şöyle sıralandı:
-Tüketici kredilerinin toplam kredilere oranı yüzde 20'nin üzerinde olan bankalar ile taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerine ilişkin tahsili gecikmiş alacaklar oranı yüzde 8'in üzerinde bulunan bankalarca kullandırılacak taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredilerine ilişkin genel karşılık oranının Birinci Grup-Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar arasında izlenenler için yüzde dört, İkinci Grup-Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar arasında izlenenler için yüzde sekiz olarak uygulanacak.
-Bu kredilerden sözleşme koşulları ilk ödeme planının uzatılmasına yönelik olarak değiştirilecekler için en az yüzde 10 oranında genel karşılık ayrılacak.
-Söz konusu genel karşılık oranlarının artırılmasına bağlı olarak bankalar açısından oluşabilecek rekabet dezavantajı göz önünde bulundurularak, bahse konu yaklaşım finansman şirketlerine de uygulanacak.
-Tüketici kredilerinin uzun vadelere yayılmasının uzun vadede ortaya çıkarabileceği riskler göz önünde bulundurularak, daha önce kredi kartı alacakları için getirilmiş olan kalan vadeye bağlı risk ağırlıklandırma yönteminin bir benzerinin taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için de uygulanmasını ve bu bağlamda, bankaların sermaye yeterliliklerinin hesaplanmasında taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden kalan vadesi bir yıl ile iki yıl arasında olanlar için risk ağırlığının yüzde yüz elli, iki yıldan fazla olanlar için ise yüzde iki yüz olarak dikkate alınacak.