Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yüksek enflasyona rağmen adımlarını Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'düşük faiz' ısrarı doğrultusunda atması, Türk Lirası’ndaki (TL) değer kaybını hızlandırdı.
Dolar, kamu bankaları aracılığıyla eritilen milyar dolarlık rezervlere ve atılan farklı adımlara rağmen yeniden 18 TL’ye dayandı.
TL’nin döviz karşısındaki değer kaybını engellemek için atılan adımlardan birisi de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) aldığı karardı.
BDDK’nın yeni koşuluna göre döviz varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlere kredi kullanım durumunda döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkarmama şartı getirildi. Ayrıca 15 milyon TL üzeri döviz nakdi varlığı bulunan şirketlerse bu varlığı aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10’unu aşması durumunda yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacak.
'DEVAMI GELECEK'
Uzmanlar, bu adımı piyasa kontrolü olarak yorumlayıp eleştirirken BDDK amacının verilen kredinin döviz alımı için kullanılmasını engellemek olduğunu savunuyor. Uzmanlar bu adımın ekonomik krizi daha da derinleştireceğini belirtse de Reuters’ın haberine göre iktidardan bu konuda geri adım beklenmiyor.
Konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak, şunları dedi:
“Ekonomi yönetiminin kredi kullandırımı konusunda, sıkılaştırma yönlü adımları var ve devamı gelecek. Daha önce bazı kullandırılan kredilerin maalesef döviz alımı gibi amacı dışında kullanıldığı bir gerçek. Bu nedenle krediler kullandırılırken bu dönemde çok daha dikkatli olunuyor.”
'YAZIŞMALAR YAPILIYOR'
Konu hakkında bilgi sahibi üst düzey bir diğer kaynaksa şöyle konuştu:
“Özel sektöre kullandırılan uzun vadeli TL kredilerde de biraz kısıtlamalar olacak. Örneğin buradaki kredilere yönelik yeni şartlar getiriliyor. Bu konuda yazışmalar yapılıyor. Burada ithal ikameye yönelik bazı yeni kriterler getiriliyor.”
Ayrıca bankaların kredilerdeki kısıtlamalarla ilgili üst düzey bir bankacı da şunları söyledi:
“Özel bankalar şu anda ciddi şekilde kredileri kısmaya gidiyor. Biz (bir özel banka olarak) örneğin, mümkün olduğu kadar kredi vermemeye çalışıyoruz. Ticari kredilerde yüzde 44’lere gelen oranlar var. Konut zaten kullandırılmıyor, tüketici kredileri sınırlı. Kamu da benzer bir yol izliyor…. frene basmış durumdayız.”