Sevgi Emanet açıklamasında şunlara yer verdi:
Tüketim, çeşitli şekillerde ortaya çıksa da her zaman var olan bir olgudur.Tüketmek,insani bir ihtiyaçtır.İhtiyaçlarımız ise temel, zaruri ve keyfi olarak çeşitlenir.
Bu gün Üretimden çok tüketim toplumu halini aldık. Tüketim artık ihtiyaçtan dolayı gerçekleşmiyor aksine bizzat tüketimin kendisinin bir ihtiyaç haline geldiği zamanı yaşamaktayız. Gereği kadar tüketen ve tükettiğini sorgulayan insan olmaktan uzaklaştık…
İNSANLIK KENDİ KIYAMETİNİN YOL HARİTASINI ÇİZİYOR...
Kitle kültürünün gelişip artmasıyla birlikte artan boş zaman ve tüketim,insanların yozlaşmasına neden oldu.Ekonomik, toplumsal, psikolojik ve kültürel bir olgu olan yükselen tüketim eğrisi yeni dünyanın bir ideolojisi olarak kabul edildi.Şahsi düşüncem artık “ Tüketimi sadece bireysel bir faaliyet olarak yorumlamamak, tüketimin sosyal yönü de üzerinde durulup ele alınması gereken bir konu olduğu kanaatindeyim.” diyen Emanet ; sözlerine şöyle devam etti.
Çünkü ;”Kapitalist tüketim kültürü tüketiciler üzerinde dünyada gün geçtikçe daha baskın hale geldi.. Tüketicilere verilen mesajlar daha fazla tüketerek daha çok mutlu olunabileceği yönünde.Ürünlerin çokluğu ve hizmet çeşitliliğinin çokluğu tüketicilere çeşitli alternatifler sunarken,öte yandan da karışıklık, tatminsizlik ve mutsuzluk oluşturmaktadır.Hal böyle olunca insanlar tüketim köleleri haline gelmektedir.Bu şekilde de kapitalizm istediği ve hedef belirlediği tüketici kitlesini oluşturarak kendine tüketicileri esir kılmaktadır.Acilen toplum olarak aşırı tüketime karşı bir duruş sergilemeliyiz…”
“İnsanlık,israf ettiği ekmek,su,gıda,enerji,kağıt, para, zaman, emek vs..ile aslında geleceğini tüketiyor.” dedi.
NÜFUSUN YÜZDE 70'İ BORÇLU, YÜZDE 29'U YOKSUL!
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 'Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'na göre; Nüfusun, yüzde 69,2’si konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 60,8'i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve yüzde 13,4'ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti. Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hane halklarının algılarını yansıtmaktadır. TÜİK'in 'Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'na göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47.4, 'sürekli yoksulluk' oranı yüzde 14 oldu. Araştırmaya göre, taksit ödemeleri ve borçları olanların oranı ise yüzde 69.2 oldu.
TÜİK'İN İŞSİZLİK RAKAMLARI…
4 MİLYON 302 BİN KİŞİ İŞSİZ…!
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon 302 bin kişi oldu. İşsizlik ı 3,1 puanlık artış ile %13,5 seviyesinde gerçekleşti.2018 yılı hedefi %11,3 tü.
İstihdam edilenlerin sayısı 2018 yılı Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 633 bin kişi azalarak 27 milyon 655 bin kişi, istihdam oranı ise 1,5 puanlık azalış ile %45,4 oldu.Tarım sektöründe çalışan sayısı 375 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 258 bin kişi azaldı.
“BİRİ YER BİRİ BAKAR, KIYAMET ONDAN KOPAR’’
Yaşamak için bir faaliyet olan tüketim olgusu,dünyayı ve yaşamı yok eden bir icraata dönüşmeye başlamıştır.Dünyanın birçok ülkelerinde israf ekonomisi uygulanıp,varlığını sürdürürken,az gelişmiş ülkelerde insanlar “küresel açlık” ile mücadele ediyorlar.Eşitlik tartışılır.815 milyondan fazla aç insan var.Dünyada 1.2 milyar insan açlık ve susuzluk sorunuyla boğuşup yaşam mücadelesi verirken günümüzde bir diğer önemli sorunumuz; İsraf…Yiyeceklerin yaklaşık üçte biri her yıl çöpe gidiyor. Avrupa’da yıllık 4 milyon ton giysi israf ediliyormuş.Türkiye’de bir günde çöpe atılan ekmek sayısı facia denilebilecek kadar çok.Bunca israfın önüne geçilse acaba bu kadar insan aç-susuz kalır mıydı hiç ?”Biri yer biri bakar,kıyamet ondan kopar “ deyişini boşuna etmiş Atalarımız…
BORCU BORÇLA ÖDEYECEKLER…
Türkiye’de Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 2018 yılı itibarıyla toplam kredi kartı borcu 103,4 milyar TL’ye ulaştı. Bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı sürekli artarken, bu sayı 2018 yılının ilk 10 ayında 2 milyon 485 bin, 2019 yılının ilk ayı itibarıyla da 2,5 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Öte yandan 2009’da 1 milyon 246 bin olan kredi kartı borçlusu yüzde 100’ün üzerinde bir artışla 2,5 milyona ulaşması dikkat çekti.Vatandaşların %17’si bankalarla ihtilaflı durumda.
Artık Kredi kartı borcu ilgili mevzuat kapsamında birçok banka borç yapılandırma, borç taksitlendirme, borç öteleme adı altında ödeyemediğiniz borçlara kolaylık sağlama noktasında müşterilere imkan sağlıyor. Düzensiz ödeme yapanlar, gecikmiş kart borcunu ödeyemeyenler, borç ödemeyi unutanlar için 2018 yılı kredi kartı borcu yapılandırması ile beraber tüketiciler borçlarını yeni borçlarla kapatacaklar…
EMEK OLMADAN YEMEK OLMAZ…
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARIMIZI GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ…
Ekonomi üretim, tüketim ve verim üzerine inşa edilip kurulmuştur. Eskiden üretim yapılır konuşulurdu şimdilerde üretimden çok tüketim süreci... Üretimde kalite anlayışı da bozulmaya yüz tuttu.Bilinçli Tüketiciler olmalı ve de Tüketimin küresel olarak hızla yayıldığı günümüz dünyasında bireylerin acilen kendi tercihleri doğrultusunda tüketim davranışlarını değiştirmeye başlaması ve “insanın doğanın hakimi değil bir parçası olduğunu unutmaması gereklidir.” Çevre bilincinde ve yeryüzündeki diğer canlılarında var olduğu düşüncesiyle onlarında yaşam hakkına saygı duyan ve onları korumak için çaba gösteren tüketici profilleri olmamız gerekli. Reklam ve pazarlama marifetiyle arttırılmaya çalışılan tüketim çılgınlığına dur demek de bu davranışlardan biri.
ALIŞ VERİŞ YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Tüketicilerimiz ;Ürünün son kullanma tarihine ,üretim tarihine bakmalıdır.Ürünün içinde olan malzemeleri dikkat incelemeli , kullanma talimatını okumalıdır.Ürünün saklama ve kullanma koşullarını bilmelidir.Ürünün kullandıktan sonra iade etme sürecinin farkında olmalı ,tüketici haklarını bilmelidir.Amaçsız ve şartsız bir şey tüketmemeli ve ürünü almadan hiçbir şey imzalamamalıdır.
TÜKETİCİ HAKLARI NELERDİR…?
Tüketiciler kredi sözleşmeleri dahil kapıdan satış, abonelik,mesafeli satış ve devre tatil sözleşmelerinde 14 gün içinde sözleşmeden dönebilirler.Taksitli satışlarda ise bu süre 7 gündür.
Emanet ayrıca Tüketicilerin izni olmadan abonelik sözleşmeleri yenilenip, tarife değişikliği yapılamayacağının altını çizerken ,”Ayıplı mal ve hizmetlerde seçimlilik hakkını arayan, kullanan,telefon numarasını internet bulup Korsan servislere itimat etmeyen,cep telefonuna gelen asılsız mesajlara kanmayan her birey bilinçli tüketicidir.”
GURURLUYUZ…
Kim güçlü ise onun yanında değil ,kim haklı ise onun yanında olan Derneğimiz olarak İlçemiz de yediden yetmişe tüm tüketicilere ulaşıp,birebir sorunlarını çözmek, onları bilinçlendirmek ve tüketici haklarının korunması konusunda mücadelemiz devam etmektedir…Tüketici Hakkı Kul Hakkıdır.Tüketici bilincini en üst seviyelere taşımak,tüm tüketicilerimizin haklarını her geçen gün daha ileriye taşımanın her zaman gururunu yaşıyoruz. Derneğimiz olarak sadece etkinliklerimiz, çalışmalarımız bir gün yada bir tüketici haftası ile sınırlı değil.Göreve geldiğimiz ilk gün gibi aynı heyecan ve ruh ile hizmet etmeye tüm yönetim kurulu arkadaşlarımla birlikte el ele vererek devam ediyoruz ve edeceğiz.Derneğimizi hep ileri götürmenin ve bir çok başarılı işlere imza atmamızın onurunu yaşatan tüm tüketicilerimize ve kıymetli basın mensuplarına da teşekkürlerimizi sunar,bu vesile ile” başta ilçemiz olmak üzere, ülkemizde ve bütün dünyada tüketici haklarının korunması ve bu haklara karşı saygı duyulmasını diliyor,bu duygu ve düşüncelerle, tüm vatandaşlarımızın “15-21 Mart tarihleri arasındaki Tüketiciyi Koruma Haftasını tebrik ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” ...