Bulutoğlu, "Türkiye gibi nüfusunun yüzde 70'i dar gelirli olan bir ülkede siz 35 liraya kıyma, 55 liraya pirzola satabilir misiniz? Bu bir temel gıda maddesi. Türkiye istese de istemese de ithalata izin vermek zorundayız" diye konuştu.
Son günlerde gündeme gelen ithal et tartışmaları ve büyük üreticilerin sektörden çekilmesi ile ilgili konuşan Bulutoğlu, biraz da bardağın dolu tarafından bakılması gerektiğini savundu. Türkiye'de bir ara iç piyasada et bulamaz haline geldiklerini kaydeden Bulutoğlu, şöyle devam etti:
"Normalde gıda sektöründe vadeler 90-100 gündür ama iş öyle bir noktaya gimişti ki masaya para koymadan eti göremiyordunuz bile. Tas kebabı için eti bulamaz hale gelmiştik. Normal bir hanehalkı et pahalı olduğu zaman almaz fakat bizim durumumuz öyle mi? Yüzlerce firmaya hizmet veriyoruz, anlaşmaları çok önceden imzalanmış. Pahalı da olsa almak zorundasınız. Bu yüzden birçok hazır yemek firması battı, salamcı sucukçu battı, esnaf battı, insanlar işlerini kaybetti. Kimse bunları konuşmuyor."
YÜKSEK ETTEN 25 MİLYON LİRA ZARAR ETTİK
10 liralık ete 18 lira vermek zorunda kaldıkları günleri hatırlatan Bulutoğlu, "Benim iki senede yüksek et nedeniyle 25 milyon lira zararım oldu. Ama ben dayandım, gidip fabrikalarımı, tesislerimi kapatmadım. Şimdi piyasadan çekilenler de bu kadar acele etmeyeceklerdi" dedi.
Tarım Bakanlığı'nın et ithalatı kararının çok önemli olduğunu belirten Bulutoğlu, "Siyasi görüş ne olura ne olsun iyi yapılana destek olacağız. Türkiye gibi nüfusunun yüzde 70'i dar gelirli olan bir ülkede siz 35 liraya kıyma, 55 liraya pirzola satabilir misiniz? Bu bir temel gıda maddesi. Türkiye istese de istemese de ithalata izin vermek zorundayız" diye konuştu.
SADECE KÖPÜK GİTTİ, ENDİŞEYE GEREK YOK
İthal etin içeride besiciliği bitirip bitirmeyeceği yönündeki tartışmalara da değinen Bulutoğlu, endişelenecek bir durum olmadığını ileri sürdü. Şu anda et fiyatları üzerindeki köpüğün alındığını ve besicilerin 13-14 liraya eti satabileceğini kaydeden Bulutoğlu, şöyle devam etti:
"Eskiden büyük firmalara satanlar şimdi dönüp direk yemek firmalarına, kasaplara satacaklar, mezbahalarda kestirecekler. Besiciler 2 sene önceye kadar 7 liraya satıyorlardı, bir ara 18 liraya kadar geldi. Şimdi de 13 liraya satsın. Aşırı kâr olmayacak sadece, işin köpüğü gitti" dedi.
2 BİN BAŞLIK ÇİFTLİK KURACAĞIZ
Hayvancılık sektörüne çok büyük teşvikler verildiğini birçok yeni yatırımcının sektöre girmeye başladığının altını çizen Bulutoğlu, kendilerinin de büyük bir yatırıma hazırlandığını kaydetti. İddiaların aksine yeni girişimcilerin zarar etmeyeceğini belirten Bulutoğlu, şunları anlattı:
"Türkiye'de 70 milyon nüfus 30 milyon da turist 100 milyon kişi var. Bir taraftan da Türkiye dünya ekonomisi içerisinde payını ve gelirini artırıyor. Gelir artınca et tüketiminin de artacağı kesin. Şu anda Arjantin'de kişi başı tüketim 75 kilo, Türkiye'de sadece 12 kilo. Bu rakamın çok yukarılara çıktığını göreceğiz. O yüzden hem yerli üretime hem de ithalata yer var, kimse merak etmesin. Zaten it ithalatı da artan tüketim talebi nedeniyle doğdu.
Biz de firma olarak büyük bir yatırıma hazırlanıyoruz. Daha önce bir arazi almak üzereydik ama problem çıktı, şimdi yeni arazi arıyoruz. Sadece önceleri bir an evvel yatırım yapmak istiyorduk ama şimdi o kadar telaşımız yok. Çünkü artık ete ulaşabiliyoruz. Fakat mutlaka yatırımı yapacağız. Devlet bu kadar destek verirken neden yapmayalım? 2 bin başlık bir çiftlik kuracağız."