Tarih 19 Eylül 2021.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; ''Yurt İçindeki Terörist Sayısı 197'ye Düştü.'' Diyerek açıklama yapıyor.
Süleyman Soylu, Keşan ilçesinde Gökçetepe Milli Parkı'nda düzenlenen AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Eğitim ve Motivasyon Kampı'nda yaptığı konuşmada; ‘’Türkiye'nin terörle mücadelede önemli bir noktaya geldiğini belirtti. Bu akşam itibarıyla Türkiye'deki terörist sayısı, içerideki ilk kez 200'ün altına düştü, sayı 197'ye geldi. Bunu şunun için söyledim; terörden arındırılan Türkiye, huzurlu bir Türkiye'dir." diye konuşuyor.
Aradan 100 gün geçiyor bu de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bütçe görüşmeleri sırasında İBB'de 33 bin kişinin işe alındığını, bunlardan 12 binini incelediklerini, 455'inin PKK, 80'inin DHKP/C, 20'sinin MLKP ve 2'sinin MKP'den kaydı olduğunu savundu. Toplamda 557 terör bağlantılının İBB'de çalıştığını öne süren Soylu’nun bu açıklamasından sonra 26 Aralık 2021 tarihinde ise İçişleri Bakanlığı İBB'ye özel bir teftiş başlattığını açıkladı.
Hani 197 terörist vardı?
Hadi 100 günde ülkedeki terörist sayısının 197’den 577’ye çıktığını veya 197 artı 577 olduğunu anlayalım.
İyi de bu teröristlere işe giriş şartı için olmaz ise olmaz şartlarından birisi olan adli sicil kaydını kim veriyor?
Adalet Bakanlığı'na bağlı savcılık makamları.
O zaman ya bu kişilere yanlış adli sicil kaydı verildi.
Ya da bu kişiler İBB’ye girdikten sonra mı terör bağlantılı kişiler oldular?
Anlayacağınız bu sorular çoğaltılabilir.
O kadar net bir durum ki.
Bir; ortada terör bağlantılı İBB çalışanı varsa bunu tespit etmek ve ortaya çıkartmak İçişleri Bakanlığı’nın görevidir.
İki; ortada terör bağlantılı birileri varsa herhangi bir resmi kuruma iş başvurusu yapmadan, işe girmeden, adli sicil kaydı istemeden veya istedikten sonra yine bunu tespit etmek ve ortaya çıkartmak İçişleri Bakanlığı’nın görevidir.
Her durumda bu iki madde geçerlidir ve her durumda ortada terör bağlantılı bir çalışandan, kişiden, yurttaştan, vatandaştan adı her ne ise asayiş sorumludur, polis sorumludur, İçişleri Bakanlığı sorumludur.
İBB’nin sorumluluğu nedir?
Asayişin bu tespiti ortaya koymasına rağmen o kişiler ile irtibat kurarsa ciddi bir şekilde İBB’de sorumlu ve suçlu konumundadır.
Terörist sadece İBB’de mi var?
Bir başka sorumuz şu olsun.
Tamam Türkiye’de mutlaka terörist veya çeşitli terör bağlantılı kişiler vardır.
Ve bunların tespit edilip ortaya çıkarılması gerekiyor.
Bu görevde kuşkusuz İçişleri Bakanlığı’nın öncelikli görevlerindendir.
İyi de ülke genelinde sadece İBB’de mi var bu şüpheli kişilerden?
Başk hiçbir kurum veya kuruluşta da yok mu?
Neden daha çok İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinde duruluyor?
Çünkü nedeni basit.
Yapılan kamuoyu anketlerinde olsun.
Halk nezdinde olsun.
Algıda olsun.
Yurt içi ve yurt dışı medyada olsun.
Olası ilk genel seçimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan’ın karşısında en güçlü rakip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğu görülüyor.
Hatta rakip değil Erdoğan’a yaklaşık % 32 İmamoğlu’na yaklaşık % 53 oy çıkıyor.
Bu da şunu gösteriyor; şayet genel seçimde Millet İttifakı’nın adayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olursa ilk turda açık ara ile seçimleri kazanıyor.
Meclis nasıl olur o bilinmiyor.
Fakat Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden önemli olan cumhurbaşkanının kim olduğu ise.
İmamoğlu açık ara seçimleri kazanıyor.
Arkadan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş geliyor.
Merak etmeyin, Mansur Yavaş için de ara ara bazı ithamlar ortaya atılıyor.
Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek!
Kimse kusura bakmasın, çevremde bir çok Cumhur İttifakı yanlısı dostlar ile de sohbet ediyoruz.
Tartışıyor, konuşuyoruz.
Onların da ağırlıklı olarak tespiti şu yönde.
Bu yapılan karalama kampanyaları ve sanal suçlamalar en çok da o suçlanan kişilere yarar.
Siz kalkın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı hizmeti eleştirin.
Varsa ortada işlediği suçtan dolayı soruşturma başlatın.
Yanlışını o Türkiye medyasının yüzde 90’ından fazla olan yayın organlarında dile getirin.
Ancak.
Tutarsız ve ne olduğu aşikar bir durum olan sansasyonel durumlardan kimseye fayda çıkmayacağı bilinmeli.
Çıksa çıksa bu sansasyonel suçlamalar İB Başkanı İmamoğlu’nu halka daha da yakınlaştırır.
Kaldı ki bizim ülke insanı mağdurun yanındadır.
Dün Erdoğan’ı cezaevinden çıkarıp en tepeye getirdiği gibi bir anda kimi nereye koyacağını kimseden öğrenmez.
Kim nereyi hak ediyorsa bu halk alır onu hak ettiği noktaya koyar.
Tıpkı 2019 yerel seçimlerindeki gibi.
İmamoğlu’na mazbata geç verildi.
Ne oldu?
35 binlik fark 800 binlere çıktı.
Şimdi de olan ve olacak ortada.
Bu yapılan operasyonlar İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Ankara’ya taşır.
Şimdiden Türkiye’ye hayırlı olsun…