Cumhur başkanını seçti.
Her ne kadar sadece 3 kişi arasında seçim yapsa da halk sonuçta yine, Recep Tayyip Erdoğan ismi kazanan olarak tarihe not düştü.
Seçimlerin hemen ardından CHP ve AKP’de tartışmalar yaşanmaya başladı.
CHP’de Kılıçdaroğlu’na muhalif olanlar kurultay isteyerek genel başkanlarını başarısızlıkla suçladılar.
AKP’de ise yeni genel başkan ve başbakan tartışmaları boy gösterdi.
Muhalefetin restine karşı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kurmaylarına 11-12 ya da 18-19 Ekim için kurultay talimatı vererek, “Güçleri yetiyorsa, toplasınlar imzalarını, gereğini yapacağım. Onlar toplayamayacak ama biz toplarız. Seçimli olağanüstü kurultay ve tüzük kurultayını birlikte toplamanın hukuksal çalışmalarına başlayın” dedi.
Erdoğan olmasa CHP ne yapar!
Fatih Altaylı dünkü yazısında ‘Tayyip Erdoğan'ın olmadığı bir siyasi ortamda CHP yemin ediyorum barajı bile geçemez.'' Saptamasında bulunmuş.
Katılmamak mümkün değil.
Bakın seçimlerin hemen ardından bir ortamda ben de ‘CHP nasıl olsa Türkiye’nin batısından her şartta oy alıyor. Önemli olan Anadolu’dan ve Doğu’dan oy almasıdır. Cumhurbaşkanı adayı olarak İbrahim Tatlıses gösterilse kazanma ihtimali bile vardı. Çünkü CHP’ye oy verenlerin yüzde 80-90’ı CHP yönetimini adaylarını beğenmese de Erdoğan antipatisi yüzünden yine CHP’ye oy veriyorlar.’ Demiştim.
Gerçekten de son 2 yerel seçim ve en az 2 genel seçim dahil olmak üzere cumhurbaşkanlığı seçiminde de hep aynı senaryo karşımıza çıktı: Bu son seçim! Türkiye tarihi seçime giriyor! Cumhuriyet elden gidiyor Vatan bölüyor!
Cumhuriyet elden gidiyor mu!
Özellikle CHP başta olmak üzere Erdoğan ve AKP muhalifleri her seçimde ‘Cumhuriyet elden gidiyor, vatan bölüyor’ sloganlarıyla düşüyorlar meydana.
İyi de kardeşim madem; Cumhuriyet elden gidiyor Vatan bölüyor! Sen ne yapıyorsun.
Bu sloganla her seçimde seçmenleri oyalamaktan başka ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Seçimleri kazanmak için hangi stratejileri uyguluyorsunuz?
İlk defa halkın seçeceği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çıkardığınız adayın seçimi kazanamayacağını bilmiyor muydunuz?
Bakın tekrar ediyorum.
Çatı aday diye Ekmel beye oy verenler Ekmel beye vermedi ki!
Erdoğan kazanmasın diye onun karşısındaki en güçlü adaya oy verdiler.
Bunu neden anlamıyor CHP üst düzey yönetimi.
Ya da anlamak istemiyor!
Değişen bir şey olmayacak!
Üzgünüm ama belki de Kılıçdaroğlu ise Bahçeli cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ‘biz zayıf aday gösterelim Erdoğan aktif siyasetten uzaklaşsın o zaman bize gün doğar’ gibi bir varsayım içerisine girmiş olsalar bile.
Ne Erdoğan aktif siyasetten uzaklaşır, ne AKP bölünür parçalanır ne de sizler bu kafada olduğunuz sürece partinizin oylarını artırırsınız!
Bahçeli 2015 seçimlerinde de MHP’nin başında girer ve en iyi ihtimal ile 3-4 puan oylarını artırır.
Bu da sırf Erdoğan ve AKP karşıtları sayesinde olur.
Kılıçdaroğlu ise Ekim ayındaki kurultayda bir iki isim değişikliği ile 2015 seçimlerine yine genel başkan olarak girer.
CHP ya 3-4 puan oylarını artırır veya düşürür değişen bir şey olmaz.
AKP ve AK Parti, adına ne derseniz diyin.
İktidar partisi veya Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi ise yine tek başına iktidar olacak şekilde seçimlerden başarı ile çıkar.
Tabi bu tahminime yardımcı olan sadece muhalefet partilerin başarısızlığı değil aynı zamanda Türkiye halkını tanımış olmam da yardımcı oluyor.
Yeni başbakan Davutoğlu!
AK Parti de ise görünen o ki genel başkan ve başbakan Ahmet Davutoğlu oluyor.
Bütün işaretler onu gösteriyor.
Yine de kesin değil tabi.
Abdullah Gül’e gelince bu konudaki düşüncem şudur.
Davutoğlu veya yeni başbakan kim olacaksa eğer 2015 genel seçimlerine kadar büyük hata yapmaz ise o isim devam eder.
Aksi halde Abdullah Gül her zaman Erdoğan’ın ikinci adamıdır.
Bu bir beş sene daha değişmez.