Nihayet yeni başbakan adayımız, pardon başbakanımız açıklandı. Dün Ahmet Davutoğlu da açıklandığında aynı şey olmuştu.
Hani temayül yoklaması belirledi falan diyorsunuz ya.
Demeyin.
Zira öyle olsaydı Davutoğlu açıklandığında Binali Yıldırım daha fazla oy almıştı.
Şimdiki yoklamada ise Binali Yıldırım mı daha fazla oy aldı bir başkası mı onun cevabını da daha sonra alacağız.
***
Neyse ne diyorduk.
Davutoğlu açıklandığında da aynı şey olmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan parmağını göstererek 'aha sizin yeni genel başkanınız ve başbakanınız bu' hadi kolay gelsin demişti.
Dün yine aynısı oldu ve bu defa Erzincan doğumlu, eski ulaştırma bakanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım işaret edildi.
***
Binali Yıldırım daha Davutoğlu bu görevden alınınca herkesin aklına ilk gelen isimdi.
Kimileri kendince fantezi kursa da Erdoğan bu defa sürpriz yapmadı.
Davutoğlu'nu gönderdi, ertesi gün arabasına Numan Kurtuluş'u alarak; “Bak kardeş, aslında benim gönlümden seni başbakan yapmak geçiyor ama bu adamı nedense teşkilat çok istiyor. Hele Binali'yi de bir deneyelim. Bakarız. Aslında 2023'e girerken büyük bir ihtimal ile sen ve ben kalacağız. Ne demiştik daha 1994'te bir hatırla. Ne dediysek aynen uyguluyoruz”, demiştir ve Numan Kurtuluş'ta büyük bir ihtimal ile canın sağolsun demiştir.
***
Sonrası işte formaliteden bir iki yoklama v.s. ve kongreye iki gün kala açıklama.
Şimdi bakalım diksiyonu son derece düzgün, hitap yeteneği üstün, İngilizcesi akıcı, AKP teşkilatı dışında diğer siyasi parti mensupları tarafından da fazlaca itici gelmeyen Ahmet Davutoğlu'ndan sonra bambaşka kişilik ve karaktere sahip Binali Yıldırım nasıl bir genel başkanlık ve başbakanlık atlatacak.
***
Aslında Binali Yıldırım da son derece sempatik, espri yapan, gittiği her ortama ayak uyduran, yeri geldiğinde berberin elinden makas alıp saç kesen, yeri geldiğinde şarkı söyleyen sanatçıya gül uzatan, yeri geldiğinde oyun oynayan çocuklara eşlik eden bir karekter.
Dün de yine adı açıklandığında “Temel konuşma yapacakmış, kürsüye çıkmış bakmış konuşma metni yok. Aynı benimki gibi” diyerek belki de o an bir fıkra uyduracak kadar da yetenekli görünüyor yeni başbakanımız.
***
Yine konuşmasında “Liderimiz” diyerek Erdoğan'ın gerçek lider olduğunu anında vurgulayacak kadar da gerçekçi bir karekter olacağa benziyor yeni başbakanımız.
Ne diyebiliriz ki; Türkiye Cumhuriyeti’ne en hayırlısı, en iyisi ne ise o olsun.
Umarız yeni başbakan Binali Yıldırım ile birlikte Türkiye üzerindeki karamsar tablo ortadan kalkar.
Barış ve kardeşlik tohumları yeniden boy gösterir.
Artık her gün şehit haberi almak zorunda kalmayız.
Ekonomi düzene girer.
Ülkede huzur esintisi eser.
TBMM'de ülke yararına kanunlara imza atılır.
***
En önemlisi ve gerçekten en büyük dileğim ise AK Parti'ye gönül verenler nezdinde bu kadar sevilen, sayılan, her yaptığı onaylanan Cumhurbaşkanı Erdoğan umarım diğer kesimlerin de onaylayacağı adımlar atar.
Binali Yıldırım'da var olduğu gözlenen esprili, sıcak samimi ifadeleri daha fazla gösterir.
Başkanlık sitemi.
Partili başkanlık sistemi.
Diye tutturmaz.
Kendisini sevmeyen veya beğenmeyenleri de anlayış ile karşılar.
Umarım.
Dilerim.
Hatta dua ederim.
Keşke.
Keşke.
***
Çok mu şey istiyorum acaba.
Ülkem için.
Barış için.
Kardeşlik için.
Huzur için.
Refah için.
Laik, tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti için.
Çok mu şey istiyoruz.
***
Yeni başbakanımızın açıklandığı günün yorumunun yer aldığı şu yazımıza bir bakar mısınız?
Neler diliyoruz, neler istiyoruz, neler bekliyoruz.
Bu ülkenin en tepesindeki kişiden azıcık merhamet, azıcık farkındalık, azıcık sempatik hareketler, azıcık hoşgörü, azıcık objektif olmasını, azıcık eleştiriye tahammülü olmasını, azıcık bu ülkenin bütün insanlarının, tipine, rengine, diline, saçına, başına, kaşına, gözüne rağmen onlara eşit davranması gerektiğini bekliyoruz.
İnşallah bu günleri bile aramayız derken, çok mu şey bekliyoruz acaba...!
Erdoğan sürpriz yapmadı!
.