Ne var ki kısmi süreli (part-time) çalışanların hafta tatiline hak kazanıp kazanmayacaklarına ilişkin doğrudan düzenleme yok. Bu konu bugüne kadar tartışma konusu olarak süregeldi.
Milliyet'ten Cem Kılıç'ın ilgili yazısı şöyle; Bu doğrultuda kısmi süreli çalışanın, haftanın bütün çalışma günlerinde azar azar çalışması halinde hafta tatiline hak kazanacağı, fakat haftanın sadece belirli günlerinde çalışıyorsa hafta tatiline hak kazanamayacağı değerlendiriliyordu.
Yargıtay daha önce verdiği bir kararla kısmi süreli çalışanın hangi günlerde çalışırsa çalışsın haftalık çalışma süresini tamamlayamayacağından hafta tatiline hak kazanamayacağına hükmetmişti.
Buna göre: “63. maddede, genel bakımdan iş süresinin haftalık en çok 45 saat olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle 4857 sayılı yasanın uygulandığı dönemde, haftalık çalışma süresi 45 saati bulamayacağından, kısmi süreli iş ilişkisinde işçinin hafta tatiline hak kazanması mümkün olmaz.” (Y9HD, 11.04.2016, 2015/342, 2016/8812)
ARTIK DEĞİŞTİ
Yargıtay 23.12.2020 tarihinde verdiği bir kararda, işçinin haftanın 7 günü kısmi süreli çalıştığı bir iş ilişkisinde hafta tatili ücreti ödenmesi gerektiğine karar verdi. Karar göre: “4857 sayılı İş Kanunu uyarınca hafta tatili, 7 günlük zaman dilimi içindeki 24 saatlik dinlenme hakkını ifade etmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre işçinin pazar günleri temizlik yaptığı ve çöp topladığı kabul edilmiştir. İşçinin haftanın 7 günü çalışmasına rağmen hafta tatili ücret alacağının ödenmediği sabit olup, söz konusu alacağın kısmi süreli çalışma esasına göre hesaplanması gerekmektedir.”
Karar dolayısıyla kısmi süreli çalışanın da hafta tatiline hak kazandığını, bu hafta tatilinde çalışmasına karşılık hafta tatilinde çalışma ücreti ödenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Kısmi süreli çalışanların da hafta tatiline hak kazanması gerektiği savunulmaktaydı, bu nedenle isabetli bir karar olmuştur.
İş Kanunu’na göre; kısmi süreli çalışana, ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. Bu tür ücret ve haklar tam süreli çalışana ödenen miktar üzerinden orantılı olarak hesaplanacaktır.
Kısmi süreli çalışan o ücretin tamamını isteyemeyecektir. Örneğin kısmi süreli çalışana çalıştığı süreyle orantılı olarak asgari ücret ödenecektir. İşyerinde ikramiye ödeniyorsa, kısmi süreli çalışanın ikramiyesi çalıştığı süre kadar olacaktır. Bu doğrultuda kısmi süreli çalışana ödenecek hafta tatili ücreti de bir günlük ortalama ücretine göre hesaplanmalıdır.
İşçinin ortalama günlük kazancı, ücreti her ay sabit ise bir ayda kazandığı ücretin otuza bölünmesi suretiyle, eğer her ay kazandığı ücret değişiyorsa son bir yıl içinde kazandığı ücretin 365’e bölünmesi suretiyle tespit edilecektir.
YILLIK İZİN KULLANABİLİR Mİ?
Kısmi süreli çalışanlar, yıllık ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanırlar. Bu durumda bir yıllık çalışma süresini dolduran kısmî süreli çalışan işçinin izin hakkı vardır.
Çalışan işe girdikten sonra, İş Kanunu’nda yıllık izne hak kazanmak için geçirilmesi gereken bir yıllık süreyi kesintiye uğratan durumlar olmadan doldurduysa yıllık ücretli izne hak kazanacaktır. Kısmi süreli çalışan yıllık iznini kısmi süreli çalışma döneminde kullanacaktır.
Örneğin 6 işgünü yıllık izin kullanacak bir çalışan, normalde 6 işgünü içerisinde ne kadar çalışıyorsa o kadar işe gitmeyecektir. Yoksa çalışanın fiili çalışma süreleri toplanarak, 6 işgünlük süreye ulaşılmaya çalışılmayacaktır. Çalışan bir hafta içinde ne kadar işe gidiyorsa, o günlerde işe gitmeyerek iznini kullanacaktır. Yıllık izin ücreti de işçinin bir günlük ortalama ücreti üzerinden hesaplanacaktır.
Kıdem tazminatı hakkı doğar
Kısmi süreli çalışanlar da kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Eğer kısmi süreli çalışanın sözleşmesi, işveren tarafından ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışlar dışında bir nedenle feshedildiyse ya da çalışan iş sözleşmesini haklı bir nedenle feshettiyse, kısmi süreli çalışan olsa da kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
Bu şekilde çalışan kişinin kıdemi işçinin fiilen çalıştığı sürelerin birleştirilmesiyle bulunacak süreye göre değil, sözleşmenin devam ettiği süreye göre belirlenmelidir.
Fakat burada çalışanın kıdem tazminatına esas ücret, ortalama günlük kazancı üzerinden hesaplanacaktır. Bu şekilde tam süreli çalışanla arasında adalet de sağlanmış olacaktır.