İBB'ye ‘Bozuk İETT Otobüsü’ kumpası kurulduğunu belirten İmamoğlu, “Sizin bir hesabınız var ise Yaradan'ın da bir hesabı var, patladınız. Pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat! Bu kadar alçaldınız” ifadelerini kullandı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) bağlı kuruluşu İSKİ, Üsküdar’da Bekardere ve yan kolları olan Talimhane deresi ile Kirazlıtepe derelerinden İstanbul Boğazına akan kanalizasyon suyu girişini durdurmak için yaklaşık 800 milyon TL yatırımla ıslah projesininin başlangıcını yaptı. Proje tamamlandığında dere havzasında bulunan atıksular kolektörlerle Küçüksu Atıksu Arıtma Tesisi ’ne taşınacak. Taşkınların ve çevre kirliliğinin önüne geçecek proje, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından düzenlenen törenle başladı. Tdörende konuşan İmamoğlu, “Açıkçası tonlarca zehrin denizlerimize döküldüğü bir dönemi devraldık. Bu İstanbul Boğazı'nda, Marmara Denizi ve hatta Haliç'te yaşadığımız bir gerçek. İstanbul Boğazı'na bu kadar zehir dökülüyor ve yapalım desek, vatandaş; ‘feryat figan elimizden ne geliyorsa yapın’ diye sert bir tavırla bize yol gösterir. Ve böyle bir soruna seyirci kalamazsınız diye de parmağını gösterir. Bu atık su meselesi gerçekten İstanbul'un göbeğinde göz bebeği olan mecralarda bu kadar yıllar boyu ihmal edilmiş olması büyük bir özensizlik. Yani bir nevi zehir aslında. 21. yüzyılda boğaza verilen atık suların varlığını yaşamak duymak ve eğer geri dönüp ‘biz 25 yılımızla övünüyoruz’ dediğinizde, bu yüz karasını gördüğünüzde hiçbir şeyle övünemez hale gelirsiniz. Bu kadar net. Bu bağlamda biz bu işi önemsedik” dedi.
Başarma şansınız yok
“Her şeyi ben bilirim der ve öyle bir süreç yönetimi ortaya koyarsanız iş başarma şansınız yok” diyen İmamoğlu, “Eğer nereden rant elde edebiliriz ya da neyi yapar ve gösteririm de bana oy gelir diyerek seçim, seçmen, oy kazanmak her yol mubahtır, yeter ki seçimi kazanalım anlayışıyla hareket ederseniz o yönetim İstanbul'a bir şey kazandırmaz. Bakınız biz bu az önce gösterdiğimiz o görüntüleri öyle montajla falan da yapmadık. Onların hepsi gerçek. Onların ne dediyse, nasıl istiyorlarsa yayın yapan televizyonlarını çekimleri, bizim çekimlerimiz de değil. Denize dökülen, denizi kanlı gösteren veya o atık suyun dereye aktığını yaşatan görüntüler bize ait değil” ifadelerini kullandı.
İhanetin nirvanası!
İktidara eleştirilerini sürdüren İmamoğlu, “Bangır bangır bağırıyorlar. Biri bağırıyor diye diğerleri de bağırıyor. Diğer bağıranlar inanmıyor. Gene bağırıyor, Kanal İstanbul diye. Acı, vahim, trajik bir durum. İstanbul'a ihanetin Nirvanası size o ihaneti yaptırmayacağız. 1 buçuk yıldır ağızlarına Kanal İstanbul'u almıyorlar. Genel seçim geçti, unuttular. Yerel seçim geldi bangır bangır Kanal İstanbul'u savunan kişiler, ağızlarından kelimesi bile çıkmıyor. Niye, ‘günü geldi mi söyleriz’. ‘Burada da milletimizi aldatalım’. Bu millet aldanmayacak. Çünkü bu milletin doğru pusulaya ihtiyacı vardı. Biz onları temsilen doğru pusula olmaya devam edeceğiz. Kararlı bir şekilde devam edeceğiz” dedi.
Filmle benim işim yok
İETT'yle ilgili araç arızalı kumpası kurulduğunu belirten İmamoğlu, “O çukurdan çıkamayacaklar. Aramaya kalksak onları çukurları gezmeye kalksak 5 yıl da yetmez bize. Kavacık Alman Üniversitesi hattında çalışması gereken Özel Halk otobüsü İETT'ye araç arızalı bilgisi veriliyor ve bu İETT aracı ta Eyüpsultan'da bulunuyor. 15 bin lira resmi ödeme yapıyorlar araca. Reklam filmi çekmek için. Ne için? Ekrem İmamoğlu'nun küçük düşürecekler aklı sıra. Sahte bir reklam filmi çekecekler. Görüntüleri gördünüz, konuşmaları duydunuz. Yapan belli, parti ismiyle bunu yapıyorlar. Oyuncu kadrosu, çekim kadrosu yani bakıyorum ben anlamam film çektirmekten yani. Filmle benim işim yok. Benim hayatım gerçeklerle bakıyorum. Benim bu konuda uzman arkadaşlarım dört dörtlük hazırlık diyorlar. Arkada otobüs itecek adamlar hazırlanmış. Hafiften dumanlar çıkıyor. Çekim ekibi aynı zamanda resmi izinli. İstanbul genelinde çok yetkili bir izin. Valilikten alınmış bu izin. Ve çok geniş yetki verilmiş. Bu kadar geniş kapsamlı izinleri almak önemlidir. Adres belli olunca biraz boyunlar kıldan ince oluyor. Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan'ın da bir hesabı var kardeşim. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat! Bu kadar alçaldınız. Ben hep yani bu tür durumlarda aile terbiyem gereği sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah'a havale ediyorum” diye konuştu.
KUL HAKKI YEDİNİZ!
Konuşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yüklenen Ekrem İmamoğlu, “Önceki dönem bir bakan binlerce, on binlerce İBB çalışanımıza terörist demişti. Ve bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Tam muhafız karakterini taşıyan bir çalışanımızdı. Nuri kardeşimize bu davadan dolayı teşekkür ediyorum. Nuri Bey hesap sormuş mahkemede iddiasını ispat etsin demiş. O da ben güvenlik kuvvetlerinin raporuna konuştum demiş. Bizim muhafız ‘o zaman mahkemeye o raporları getirin bakalım, gelsin bakalım biz terörist miyiz, değil miyiz’ diye mahkemeye ısrarlı bir şekilde mücadelesine devam etmiş. Bu eski bakanın avukatı ‘müvekkilin bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Mecliste kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz.”
İKİ PROJE SADECE İMZAYI BEKLİYOR
“İstanbul'da hizmet etmek için yatırım programına proje sokmanız gerekiyor” diyen Ekrem İmamoğlu, “Biz yatırım. alınsın diye projelerimizi bildirdik. Israrla bildiriyoruz. İlk değil. Bugün projelerimiz kabul edilsin diye haber beklediğimiz önemli projelerimizden sadece ikisi Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı ve Sefaköy-Beylikdüz-TÜYAP Metro Hattı. Sadece bir mürekkep bir kalem… Bize kefil olunmuyor onu söyleyeyim. Tek bir katkıları yok. O bizim çabamız. Bunların kaynağı da hazır. Bayrampaşa, Eyüp Sultan, yakın etki alanındaki diğer ilçeler, Beylikdüzü, Sefaköy, hattında Küçükçekme, Avcılar, Büyükçekmece, Esenyurt hatta Başakşehir'in bir bölümü bugün bu haberi bekliyor. Bir mürekkep, bir kalem, umut ederiz bunu izin verirler ve ben de inanın en güçlü sesle teşekkür ederim. Vermedikleri takdirde bu şehrin milyonlarca insanına bir mürekkep, bir kalemi bile millete hizmet için vermekten imtina ediyorsunuz. Bu kadar sizin insanlarınıza hizmet vicdanının köreldiğini kelime kelime anlatacağım. Bakın nasıl anlatacağım, göreceksiniz” ifadelerini kullandı.