Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy Ahmet Sani Gezici Kız İmam Hatip Lisesi’nin açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye, ülkenin ihtiyaçlarıyla ve eğitimin gerekleriyle hiçbir şekilde uyuşmayan bir 8 yıllık kesintisiz eğitim garabetini yaşadı. Tabii bunları belki sizler hatırlamıyorsunuz ama dinlediniz büyüklerinizden. O ne büyük garabetti. Adeta şah damarımızı kestiler. Şah damarı kesilen bir insan yaşayabilir mi Yaşayamaz. Nesli o hale düşürdüler.
O zaman 600 bin imam hatip öğrencisi vardı bir anda bu sayı nereye düştü 60 bine düştü. Sabır, sabır, sabır... 'Men sabera zafera'... Hamdolsun sabrın neticesinde bakın şu anda imam hatiplerde okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 200 binin üzerine çıktı.
Bu bir yarış değil mi? Yarış. Kim hangi okulu istiyorsa, o okula gitsin, önünü kesmeyin. Adeta zincirlere bağlamayın. Özgürlükse eğitim özgürlüğünün önünü kıstınız. Ne adına kıstınız? Güya 'Özgürlükten yanayız' diyerek kestiler. Ama gerçek özgürlükten yana kimlerin olduğu ortaya çıktı.
Ülkemizdeki her güzel hizmet gibi bu okulu da dillerine dolayanlar, burası üzerinden bizi yıpratmaya, kendilerine rant devşirmeye çalışanlar oldu. Bugün aynı zamanda okulun arazisiyle ilgili pek çok ahlaksız iddiayı dile getirenlerin, hatta meseleyi meclis gündemine kadar taşıyanların utanç günüdür.
Eğitim ve öğretim desteğinden geçtiğimiz yıl 250 bin öğrencimiz, eğitim kademesine göre 2 bin 500 lira ile 3 bin 500 lira arasında değişen meblağlarda faydalandı. İnşallah bu yıl da 2 bin 680 ile 3 bin 750 lira arasında değişen rakamlarla eğitim-öğretim desteği uygulaması devam edecek.
Ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağına son vererek kız evlatlarımızın üzerindeki baskıyı kaldırdık. Çok enteresan, düşünebiliyor musunuz, imam hatip liselerinde dahi kızların başörtüsüyle uğraştılar. Bunları yaşarken tabii ki çok çok üzgündük ama 'Sabrın sonu selamettir' dedik, sabrettik. Hamdolsun hepsi oldu.
Nasıl ki insanımız başını açma hürriyetine sahipse, başını örtmek isteyen de örtme hürriyetine sahiptir. Benim başı açık kardeşim de başı örtülü kardeşim de bir vatandaşım olarak kendilerine hizmet vermede ayrımcılık yapmamam gereken bir sorumluluğumdur. Bugüne kadar bunu yaptık, yapmaya devam edeceğiz.
İmam hatipte bazı hocalar bize ‘Oğlum buraya niye geldiniz, ölü yıkayıcısı mı olacaksınız?’ diye sorardı. Biz ağlardık çünkü biz ölü yıkayıcısı olmak için oraya gitmedik ama bu ülkede ölü yıkayıcılarına da ihtiyaç var aslında. Zira bunların ölüleri de zaten kimin önüne geliyor? İmamın önüne geliyor veya bu işi bilenin önüne geliyor. Halbuki bir Müslüman'ın imam, müezzin aramaması lazım.
Tek parti döneminin, imam hatipleri sadece ölü yıkayıcı olarak gören anlayış, 28 Şubat döneminde yeniden hortlatıldı. Bunun için imam hatiplerle birlikte tüm eğitim sistemini yerle bir etmeyi göz önüne koydular ve göze aldılar. Bilhassa mesleki eğitim bu süreçte çok büyük darbe yedi. Biz, 4+4+4 sistemini getirerek bu yanlışa son verdik.
Bilgisayar çağındayız, internet devrindeyiz, az önce söyledim, sanal dünyalarda geziniyoruz. Hepsine eyvallah ama unutmayın ki aslolan insandır. Aslolan insani dokunuştur, temastır, sevgidir, saygıdır. Sanal dünyada bunu kuramazsınız.
Unutmayın, bizim için 78 milyonun hepsi de kardeştir, eşittir, birinci sınıf vatandaşımızdır. Kim ki bu milleti kökenine, bölgesine meşrebine, herhangi bir farklılığına bakarak bölmeye çalışıyorsa bilin ki o sizin geleceğinize kastediyordur.
Bu gece, aslında süper hilal vardı. Biz de göreceğiz dedik, kalktık ama bulutlar üzerini örtmüştü. Göremedik. İnşallah süper hilallerle, geleceği hep beraber kucaklarız."