Erzurum Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi, Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu fay hatlarının geçtiği Karlıova'nın deprem üretme potansiyelinin yüksek olduğunu, sismik boşlukta olan Yedisu'da ise 6 ile 6,5 büyüklüğünde deprem olabileceği uyarısında bulundu. Dr. Öğretim üyesi Ender Bayrak, "Yedisu ve köylerdeki yapıları hızlıca elden geçirmek gerekir" dedi.
Erzurum başta olmak üzere bölge illerine kurduğu 32 istasyonla yer hareketlerini izleyen Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi, Karlıova'da meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki depremin ardından dikkatini buraya çevirdi. Bölgedeki irili ufaklı depremlerin tarihini araştıran Merkez Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Çağlar Özer, Dr. Öğretim Üyesi Erdem Bayrak ve öğretim görevlisi Şükran Perk, Karlıova'nın deprem üretme potansiyeli yüksek bir yer olduğu uyarısını yaparak, Yedisu ilçesine dikkati çekti.
Depremin meydana geldiği Karlıova'nın yer bilimciler için çok önemli bir alan olduğunu belirten Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Çağlar Özer, şunları söyledi:
"Depremin meydana geldiği bölgenin alt tarafında bulunan 'arap plakası' sürekli kuzey yönüne hareket halinde. Rusya'nın olduğu bölgede Avrasya plakası var. O da sürekli güney yönlü harekete maruz bırakıyor. Tabiri caizse oradaki Anadolu bloku sıkışmış durumda. Doğu Anadolu'nun topoğrafik olarak yüksek olmasının sebebi jeolojik dönemlerde geçirdiği bu sıkışmadır. Fay plakalarının sürekli hareketli olduğu Karlıova, Kuzey Anadolu fay zonu ile Doğu Anadolu fay zonunun birleştiği bir bölge. Bölgede ayrıca birçok minimal fay segmenti var. Türkiye'nin iki büyük tektonik unsurunu birleştiği nokta. Kuzey Anadolu fay zonu 1500 kilometre Karlıova'dan başlayıp İstanbul'u geçerek devam ediyor. Doğu Anadolu fay zonu yine Karlıova'dan başlıyor, 500 kilometre uzunluğunda Hatay'a kadar devam ediyor."
Karlıova'nın deprem üretme potansiyeli çok yüksek bir yer olduğunu vurgulayan Özer, "Tarihsel döneme baktığımızda Karlıova bölgesinde 15-20 yılda 5.6 ile 5.7 büyüklüğünde yani 5,5 ile 6 arasında çok sayıda deprem üretmiş. Bölgede belli yıllarda depremlerin tekrarlanma potansiyeli var. Karlıova'da tektonik koşullar sebebiyle deprem olması gayet normal" dedi.
BÖLGEDE 4'TEN BÜYÜK 395 DEPREM MEYDANA GELMİŞ
Deprem Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Ender Bayrak, 14 Haziran'da meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki depremin ardından yaptıkları incelemede 1900'lü yıllardan bugüne kadar bölgede 4'ten daha büyük 395 depremin meydana geldiğini belirlediklerini bildirdi. Bölgedeki depremlerin genelde sığ olduğu için yüzeyde daha sık hissedildiğini kaydeden Bayrak, 4'ten büyük depremlerin ise 6'dan küçük olduklarını rapor ettiklerini söyledi.
Depremleri incelerken 2005 yılında yaşanan sarsıntıların dikkatlerini çektiğini vurgulayan Bayrak, "Şu anki bölgeye yakın bir yerde 6 adet 5'ten büyük deprem olduğunu gözlemledik. 14 Haziran'daki şoktan 14-15 saat sonra 5.6 büyüklüğündeki depremi gözlemledik. Bunun üzerine 2005 yılını göz önüne aldığımızda aynı durumun yaşandığını fark ettik. Bir yıl içerisinde 6 kez 5 ile 5.7 arasında depremi gözlemledik. Bölgedeki plakalarımızda devamlı hareket halinde. 14 Haziran sonrası da bu durum yaşanabilir. Ama bunu söylemek için erken daha detaylı analizler yapmak gerekir" diye konuştu.
YEDİSU FAY ZONU UYARISI
Karlıova'da depremin yaşandığı alanın hemen kuzeybatısında Yedisu segmenti olarak bilinen faya dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Ender Bayrak, "Bu fay şu anki ana sokuş olduğu faydan biraz daha büyük. Burası sismik boşluk diye tabir edilen alana denk geliyor. O bölgede bir deprem olursa büyüklüğü 6 ile 6,5 arasında olabilir. Bölgede böyle bir tehlike var. O bölgedeki köylerdeki ve yapıları hızlıca elden geçirmek gereklidir" dedi.
Deprem Araştırma Merkezi öğretim görevlisi Şükran Perk ise deprem çantasının önemine dikkat çekti. Evlerde her kişiye ait bir deprem çantası olması gerektiğini belirten Perk, içinde su, fener, pil, kağıt, kalem, bozulmayan konserve yiyecekler ile düdük bulundurulmasını istedi.