Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından olası İstanbul depremiyle ilgili çalışmalara da hız verildi. Bu çalışmalardan biri de “Depremde İstanbul’un Su Yapıları ve Su Güvenliği” raporu. Rapora göre, İstanbul depreminde kentin binalarının yanı sıra içme suyu ve atıksu sistemi de büyük tehdit altında. Yeraltındaki boru hatlarında oluşacak hasarların çoğunun Avrupa Yakası’nda yaşanması beklenirken, barajlar ve göllerde hasar oluşacağı öngörülüyor.
‘YARISI HASAR ALACAK’
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız’ın hazırladığı rapora göre, Küçükçekmece Gölü çevresi ve Büyükçekmece Barajı en riskli bölge. İstanbul’da 21 içme suyu arıtma tesisi, 124 adet su deposu, toplam 19 bin 146 km su şebekesi hattı bulunduğu belirtilen raporda, olası risklere dikkat çekildi:
“Afet Önleme Azaltma Temel Planı’nda 2003 yılındaki toplam 7500 km’lik içme suyu borusu şebekesinin, çeşitli modellerde en iyi ve en kötü senaryolara göre hasarlı nokta sayısı sırasıyla bin 395 ve bin 577 adet olarak tespit edilmiştir. Kanalizasyon şebekesi için bu hasarlı nokta sayıları ise 1152 ile 1289 adet olarak verilmiştir.İçme suyu ve atıksu boru hatlarında oluşacak olan hasarların daha çok Avrupa Yakasında ve Bakırköy, Avcılar, Fatih, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenyurt ilçelerindeki şebekede yoğunlaşması beklenmektedir.
İstanbul’da özellikle başta nüfus yoğunluğu fazla olan bölgelerdekiler olmak üzere su depolarının yaklaşık yarısından fazlasının depremden çeşitli seviyelerde etkileneceği görülmektedir. Bunun yanı sıra Büyükçekmece, Beylikdüzü, Esenyurt, Bayrampaşa, Zeytinburnu ve Fatih’te diğer ilçelere göre daha yoğun olan içme suyu dağıtım hatlarının depremde daha büyük hasara uğrama riski bulunmaktadır.
EN RİSKLİ 2 BÖLGE
Küçükçekmece Gölü çevresi ve Büyükçekmece Barajı depremde en büyük sismik hareketliliğin beklendiği bölgede yer almaktadır. Bunların yanı sıra İstanbul’un 5. büyük İçme Suyu Arıtma Tesisi olan Büyükçekmece Arıtma Tesisi de bu bölgede Büyükçekmece Baraj gölü kıyısında bulunmaktadır.
Bu barajın ve hemen yanında yer alan içme suyu arıtma tesisinin depremde hasar görmemesi ve işletmeye devam edebilmesi çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu baraj ve arıtma tesisi, depremden en fazla zarar göreceği tahmin edilen bölgenin içme suyunu temin edebilecek çok önemli yapılar olacaktır.”