İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, 222 kişinin hayatını kaybettiği Endonezya’da Sunda Boğazı'nda meydana gelen depremsiz tsunamiyle ilgili İstanbul uyarısında bulundu.
Sunda Boğazı'nda denizaltında deprem olmadan tsunami oluştuğuna dikkat çeken Eyidoğan, Marmara Denizi tabanında oluşacak büyük deprem tartışmalarını hatırlatarak, “İstanbul’un güneyindeki kıta sahanlığından hızla 2.000 metreye varan dik eğimli denizaltı yamacı üzerinde birikmiş büyük miktarda alüvyon/çamur kütlesinin de bir gün herhangi bir depremle harekete geçme tehlikesi vardır ve konu İstanbul Mikrobölgeleme Etütleri çalışmasında değerlendirilmiştir. Kuvvetli bir deprem olmasa bile var olan yerbilimsel koşullar ve orta kuvvetteki deprem etkinliği nedeniyle İstanbul kıyıları için de 'depremsiz tsunami' yaşama olasılığı göz ardı edilmemelidir” dedi.
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’ın T24’ten Hülya Karabağlı'ya açıklaması şöyle:
“Anak Volkanı’yla ilişkili olan denizaltı heyelanının bu çapta bir “depremsiz tsunami” oluşturması için çok büyük bir kütle hareketi gerektiği anlaşılmaktadır”
Endonezya Takım Adaları Pasifik Ateş Çemberi olarak adlandırılan volkanlar ve büyük depremler kuşağının bir parçasıdır. Pasifik Ateş Çemberi dünyadaki volkanların %75’ini, depremlerin ise %90’nını kapsar. Bu çemberin parçaları olan Avrasya Levhası ile Hint-Avustralya Levhasının çarpıştığı tektonik kuşak Endonezya Takım Adalarının güneyinde yerleşir. Krakatau volkanı bu tektonik hareketlerin bir ürünü ve dünyanın en tehlikeli volkanıdır.
Endonezya tarihinde büyük kayıplar verdiren çok sayıda büyük depremler ve volkan patlamaları vardır. 9 büyüklüğüne varan depremler yanısıra 1883’de patlayarak dünya atmosferini bile uzun süre etkileyen ve en büyük tsunamiyi yaratan Krakatau Volkanı Sumatra Adası ile Java Adası arasında Sunda Boğazı’ndadır. Buradaki volkanlardan biri de 1927’de denizin altından yükselen ve şu anda 230 metre yüksekliğe ulaşan Krakatau’nun Çocuğu anlamına gelen Anak Krakatau volkanıdır.
Anak Krakatau Volkanı 2018 yazından bu yana patlamalar, sarsıntı ve püskürme yaratan bir etkinlik sergilemekteydi. Volkan bugüne kadar 600 metre yükseklere varan volkanik kül, taş ve duman püskürtmeye başladı. Endonezya Meteoroloji, İklim ve Jeofizik Kurumu (BMKG) Anak Krakatau Volkanı’nın tehlike bakımından ikinci düzeye ulaştığını rapor etti ve halkın volkana 2 km’den daha yakın olmaması gerektiğini duyurdu.
22 Aralık 2018 gecesi yerel saatle 21:27’de Anak Krakatau volkanı yüzlerce insanın ölümüne ve büyük hasara yol açan tsunamiyi yarattı. Volkan’nın çevresinde biriken ve yeraltından gelen mağma basıncı nedeniyle heyelan eden büyük kütleler Sumatra ve Java Adalarının Anak Krakatau tarafına bakan sahillerinde ansızın gelişen ve ilk gözlemlere göre yüksekliği 1.0 metre civarında olan tsunami dalgaları oluşturdu. Uzmanlar dolunay zamanı nedeniyle dalgaların daha fazla yükselmesinin de etkisi olduğunu belirtiyorlar. Bugünkü haberler itibariyle bölgedeki yerleşimlerde 222 kişinin öldüğü, 800’den fazla kişinin yaralandığı ve büyük hasar oluştuğu rapor edilmiştir.
Denizaltında deprem olmadan oluşan bu tsunami, volkanın yarattığı heyelan ve kütle hareketlerinin önemli bir sonucu olarak kayıtlara geçmiştir. Anak Volkanı’yla ilişkili olan denizaltı heyelanının bu çapta bir “depremsiz tsunami” oluşturması için çok büyük bir kütle hareketi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu olay önümüzdeki günlerde yerbilimleri alanında çok daha fazla tartışılacaktır.
“İstanbul kıyıları için de 'depremsiz tsunami' yaşama olasılığı göz ardı edilmemelidir”
Marmara Denizi tabanında oluşacak büyük depremin sıkça gündeme geldiği bugünlerde İstanbul’un güneyindeki kıta sahanlığından hızla 2.000 metreye varan dik eğimli denizaltı yamacı üzerinde birikmiş büyük miktarda alüvyon/çamur kütlesinin de bir gün herhangi bir depremle harekete geçme tehlikesi vardır ve konu İstanbul Mikrobölgeleme Etütleri çalışmasında değerlendirilmiştir. Kuvvetli bir deprem olmasa bile var olan yerbilimsel koşullar ve orta kuvvetteki deprem etkinliği nedeniyle İstanbul kıyıları için de “depremsiz tsunami” yaşama olasılığı göz ardı edilmemelidir.