Asgari ücretin belirlenmesinin ardından kamu iş yerlerinde başlayan ek zam hareketliliğini bastırmak için Türk-İş ve Hak-İş, Çalışma Bakanıyla el ele verdi. İşçilerin beklediği ek zam çıkmadı. Çıkan karar, sözleşme yürürlük tarihi ocak ayında olan işçiler gibi, sözleşme yürürlük tarihi mart ayında olan işçilerin ücretlerine de yüzde 32.57’lik zam yapılması oldu. Asgari ücretin belirlenmesinin ardından demir yollarından askeri iş kolunda çalışanlara kadar 700 bin işçinin çalıştığı kamu iş yerlerinde ek zam hareketliliği başladı. Türk-İş üyesi işçiler iş yerlerinde eylemlere başlarken, işçilerin bastırması sonucu Harb-İş eylem takvimi açıkladı. Eylemler iş yerlerinden kent merkezlerine yayıldı, Harb-İş üyesi işçilerin bastırmasıyla 27 Ocak’ta Ankara’da miting kararı alındı. Geçen cumartesi günü yapılması planlanan Harb-İş’in Ankara mitingi, Türk-İş’in eylem kararı alacağı 29 Ocak’taki toplantı gerekçesiyle iptal edildi.
Toplantı yapıldı ama!
Hafta sonu yapılan kamu iş yerlerinde örgütlü olan sendikaların oluşturduğu Kamu Koordinasyon Kurulu toplantısına Türk-İş’in daveti üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) yetkilileri de katıldı.
Evrensel’in edindiği bilgilere göre hükümet yetkililerinin teklifi toplu sözleşmesi mart ayında olan işçilerin toplu sözleşmelerinin başlangıç tarihini ocak ayına çekmek oldu. Hak-İş’in bu teklifi imzalamaya hazır olduğunu belirten ve Hak-İş’e teşekkür eden hükümet temsilcileri, Türk-İş’e de bu teklifi yaparak “Ek zam yok” dedi.
İşçiden habersiz anlaştılar
Başkanlar Kurulunu toplayan Türk-İş, daha sonra sendikaların genel merkez yöneticileri ve il temsilcileriyle toplantı yaptı. Toplantıda hükümet temsilcileri ile yapılan görüşmeyi aktaran Türk-İş yöneticileri, Hak-İş’in anlaştığını açıkladı. İddiaya göre toplantıda ek zam yolunun kapalı olduğunu belirten Türk-İş yöneticileri özetle, “Yürüyüş, eylem yapıp ek zam alamazsak daha kötü olur” ifadelerini kullandı, toplantıda hükümetin sözleşme yürürlük tarihi ocak ayında olan işçiler gibi, sözleşme yürürlük tarihi mart ayında olan işçilerin ücretlerine de yüzde 32.57’lik zam yapılması teklifinin kabul edildiği iddia edildi. Toplantı sonrası Türk-İş Kamu Koordinasyon Kurulu Çalışma Bakanı ile görüşmeye gitti. Görüşmede kamu işçilerinin ek zam talebi görmezden gelinirken, üçüncü 6 aylık dilime mart ayında giren işçilerin ücretlerine, bu dilime ocak ayında giren işçilerin ücretlerine yapıldığı gibi yüzde 32.57’lik zam yapılmasına imza atıldı.
Sözleşme yok!
Türk-İş Başkanı Atalay da dün yaptığı açıklamada kamudaki 700 bin işçiyi ilgilendiren 2023-2024 dönemini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün son 30 yılın en iyisi olduğunu iddia etti. Atalay bu sözleşmenin yüksek enflasyon nedeniyle eridiğini söyledi. Geçen hafta hazine ve maliye bakanı ile görüştüklerini dile getiren Atalay, “Sözleşme yok, zamanı gelince bu parayı alın dediler. Perşembe günü Cumhurbaşkanı ile görüşüldü. Son olarak dün akşam toplandık. Bakan bey, ‘Konuştuklarımızı zapta alalım. Sözleşmesi ocak ayından sonra olanların hepsinin farkını vereceğim’ dedi. Bazı arkadaşlar soruyor, ilave bir şey alır mısın? İlave bir şey konusunda kimse müspet bir şey söylemiyor” dedi.
İstifa et Atalay
Anlaşmaya tepki gösteren işçiler Türk-İş’e, “Bunların işi, işi yokuşa sürmek” derken, Harb-İş’e ise “Bunun için mi mitingden vazgeçtiniz” diye sordu. Tepkilerini sosyal medyadan da gösteren işçiler Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ı istifaya çağırdı. 17 yıllık bir kamu işçisi, “Türk-İş başkanı yıllardır aynı kelimeleri kullanıp duruyor, yazıklar olsun. Kimse bu adamlardan bir şey beklemesin. Savunma işçisi umurlarında değil. Tüm savunma işçileri olarak ayaklanıp Ankara’ya gitmemiz lazım. Böyle görmezden gelinmek insanın hem iş motivasyonunu hem sinirini bozuyor” dedi.
Başka bir işçi de “Bizim eylememizi niye iptal ettiniz o zaman? Hâlâ 30 yılın sözleşmesi diyorlar bir de! 30 yıl önce asgari ücret altında alan var mıydı? 30 yılın sözleşmesi olmasa asgarinin de altında olacaktı demek” diye konuştu. Başka bir işçi de şunları söyledi: “Bıçak kemiğe dayandı. Konuşmayı bırakmak lazım artık. Eylemse eylem! Yoksa böyle kalacağız ortada. Ankara’ya tam kadro gitmeden bir şey alamayız. Harb-İş bizim mi yoksa hükümetin sendikası mı anlamadım. İcraat lazım icraat. Lafla peynir ekmek fiyatı düşmüyor.”