Cezaevine girişte kadın bir gardiyan tarafından çiçek sunulan CHP liderine Genel Sekreter Gürsel Tekin,TBMM CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ve İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın eşlik etti.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu Silivri Kampusü girişinde aracını durdurarak sandalye eylemi yapan Gazeteci Yazar Baki Özilhan ile CHP İzmir Eski Milletvekili gazeteci Uğur Mumcu'nun Eşi Güldal Mumcu'yu ziyaret etti, başarılar diledi.
GÖRÜŞTÜ
Kılıçdaroğlu daha sonra, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Yazar Can Dündar ile Gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ü Slivri Kapalı cezaevinde ziyaret etti. Gürsel Tekin ve Levent Gök'le birlikte cezaevinden ayrılırken basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Ankara'ya döndü.
KILIÇDAROĞLU: GAZETECİLERİN SERBEST BIRAKILMASINI İSTİYORUZ
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, haber yaptı diye gazetecilerin tutuklanmasının asla doğru olmadığını ve bunun kabul edilemeyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“İki arkadaşımız moral olarak çok iyiler. Aslında içerdeler mi dışardalar mı emin olun, çok büyük bir farkı da yok bu işin çünkü Türkiye bir yarı açık cezaevine dönüştürüldü. İnsan hakları ihlal ediliyor, demokrasi askıya alınmış gibi bir hava, bir atmosfer var. Ben grup toplantısında Sayın Başbakan’a açık bir çağrı yaptım; gazetecileri arkadaşlar tutuksuz yargılansınlar. Eğer arzu ediyorsanız ki bu talep, Sayın Davutoğlu tarafından dile getirildi, o zaman bir kanun teklifiyle biz bu işi çözelim ve Türkiye’yi bu ayıptan Türkiye’yi kurtaralım, diye.
Şu anda 32 gazeteci hapiste. 21. yüzyılın Türkiye’sinde 32 gazetecinin hapiste olması en büyük ayıplardan birisidir. Türkiye, bugün dünyada tutuklu gazeteciler nedeniyle gündemde oluyor. Neden olsun, yazık günah değil mi bu insanlara. Haber yapıyor diye gazeteciyi alıp hapse atıyorsunuz. Üstelik yapılan haberlerin tamamı doğru. Dünyanın bildiği bir gerçeği, gazetede manşete çektiler diye insanlar hapse mi atılır. Bunları doğru bulmuyoruz.
Eğer bu ülkede huzur içinde yaşayacaksak, özgürce bir şeyleri tartışacaksak, hükümetin yanlışlarını özgürce gazeteciler haber yapacaklarsa bundan üzüntü değil, bundan gurur duymamız gerekir. Demokrasinin gelişmiş olduğunu anlamış oluruz. Güç, kendisine en azından sınırlama getirmiş olur. Şimdi hem ‘güçlü olacağım’ diyeceksiniz, hem insanları tutuklayacaksanız, hapse atacaksınız ve bunun adına ileri demokrasi diyeceksiniz. Bunu asla kabul etmiyoruz. 32 gazeteci için de söylediklerim geçerlidir. Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde 32 gazetecimiz var ve bunu asla doğru bulmuyoruz, 32 gazetecinin de serbest bırakılmasını istiyoruz.”