Bundan önce konuşmadım, gördüm ki devam ediyor bu haksızlıklar. Kusura bakmasınlar ben 2014’te sustuğum gibi susmayacağım” dedi
Habertürk TV canlı yayınında soruları yanıtlayan Murarrem İnce şunları söyledi:
BİZ SINIFTA KALDIK
“(Bu yarış bitti mi) Hayır. Bundan önceki kurultayda da bu kurultayda da pek çok haksızlık yapıldı. Ama bundan önce konuşmadım, Kılıçdaroğlu’nun yanına çıkıp ‘rakibimdiniz şimdi genel başkanım oldunuz emredin yapayım’ dedim. Gördüm ki devam ediyor bu haksızlıklar. Bu haksızlığı yapanlar Parti Meclisi listesine girdi. Demek ki devam edecek, bunları anlatmak lazım millete. Türkiye’de özgürlükler, adalet yok. Hukuk işlemiyor. Türkiye’de demokrasi istiyoruz biz. CHP’de demokrasi istemeyecek miyiz, bunu hayal etmeliyiz. Bir, ‘sonucu kabullenmiyor, hırçınlaşıyor’ bunlar doğru değil. Ben kimseye hakkımı yedirmem. AKP’ye de yedirmem, CHP yönetimine de yedirmem. CHP’ye karşı mücadele edince ‘işleri karıştırıyorsun.’ Böyle bir şey yok. Bir diğeri biz kendimizi MHP’ye mi AKP’ye göre mi tanımlayacağız. Onlara göre bakarsak bizde tam demokrasi var. Değerlerimize göre bakarsak biz sınıfta kaldık.
MÜZİĞİN SESİNİ AÇTILAR
Kurultaydan 3 gün önce bir dosya aldım, 166 imza vardı. Bu yeter dedim. Sayın genel başkandan randevu aldım gittim. Dedim ‘dosya elimde bunu size bırakayım’ dedim. ‘Divana bırakırsın’ dedi. Ama ‘baskılar oluyor bunları engelleyin, ben aday olmak istiyorum, yarışmak istiyorum’ dedim. Böyle şeyler mi oluyor dedi, bilgisinin olmadığını söyledi. Ama bilgisinin olduğunu gördük. Zorla imza alındığını biliyorum, tehdidi var, teşviki var bunun. Kurultay günü bir stant yapılmış yürüme yeri. Güvenlikleri koymuşlar buraya seni sokmayacaklar dediler Genel Başkan yürüyecek dediler. Geldim standa 20 güvenlik görevlisi giremezsin dediler. Milletvekili arkadaşlarım yıkıp atıp geçelim dediler, gerek yok dedim. Ben içeriye girerken anons yapmadılar. Tribünler beni alkışlıyor, sesi duyulmasın diye müziğin sesini açtılar, Kılıçdaroğlu müziğini açtılar. Beni öyle gezdirdiler.
KİMSE BİLMİYOR
Oturduk Sayın Genel Başkan açış konuşması yapar, yaptı divana teslim etti. Divanı oluşturduğu anda genel başkanlık biter. Sayın Yılmaz Büyükerşen divan başkanı seçildi, tekrar genel başkanı konuşmaya çağırdı, tüzüğe aykırı. ‘İmzalar verdik’ dedim, ‘genel başkanı konuşturdun beni de konuştur’ dedim. Neyse konuşturdu. Çok iyi bir belediye başkanı ama çok kötü bir divan başkanı çok üzüldüm. Konuştum, oturdum sonra bir anons, 49 imza hem Kılıçdaroğlu’na hem bana verilmiş. Bu 49 imzanın kim olduğunu biliyor musunuz? Öğrenmek istiyorum, bilmiyorum. Türkiye biliyor mu? Evraklar kimde, genel merkezde. Amaçları şuydu: ‘Bak imza bile bulamıyor bu seçimi kazanamaz’ dediler ve başarılı da oldular. Delegeleri kandırdılar.
KEMAL BEY BİLİYORDU
(Kılıçdaroğlu’nun 49 delege jesti) Çok hukuksuz, etik dışı, ne jesti tam tersine hakaret, lütuf. Sayın Kılıçdaroğlu bu müthiş Adalet Yürüyüşünü yaparken Sayın Recep Tayyip Erdoğan ‘benim lütufumla yürüyor’ dediğinde Sayın Genel Başkanı nasıl savunduysam, Sayın Genel Başkan bana lütufta bulunamaz. Bir, hakaret yapıyorlar, iki, bu 49 kişiye sorulmadı, üç, en az 15-20 kişi kimseye imza vermemiş. Burada amaç algı yönetimiydi, küçük düşürmekti. Partinin gücünü partililere kullanmaktır. (Kimler baskı yaptı) Tekin Bingöl bir numaralı, Seyit Torun, hepsini yaptılar. 447 oyu kim aldı. Baskı işte zulüm, Tayyip Erdoğan Türkiye’ye zulüm yapıyor, CHP’yi yönetenler de örgüte yapıyor. Bana şunun hesabını versinler, 300 kişi, sayın genel başkana imza vermiş, ama oy vermemiş, bunu nasıl açıklayacaklar. Baskıyla işte, zorla alınmış imzalar, Kemal beyin bilgisi dahilinde. Bir il başkanı diyor ki, ‘hadi bakalım hepiniz genel başkana’ 30 imzayı veriyor. Neden genel başkana verelim. ‘Öyle deme diyor, sen ilde imzayı ver, 30 imzayla gidersek PM’ye bu ilden birini önereceğiz’ diyor. Amacı ne genel başkanın gözüne bakacak. Ben genel başkan olsam o il başkanını kovarım.
MUTLU AZINLIK ELE GEÇİRDİ
PM üyemiz şu an bir belediyede başkan yardımcısı. Nasıl olacak? PM kurultaydan sonra en üst organdır. Belediye başkan yardımcısı PM üyesi, belediye meclisinin de üstünde. PM üyesi benim de üstümde. Yarın o ilçenin belediye başkanlığı seçimi yapılınca oy kullanacak. Bu yapı mı 2019 seçimlerini yönetecek? Genel sekreter PM listesinde yok. CHP tarihinde böyle bir olay olmuş mudur? Bunlar oy kullanacak, bunlar yönetecek öyle mi? Mutlu bir azınlık ele geçirdi partiyi; Çankaya, Bakırköy, Sarıyer bunları böyle aldın mı ohh, keyifleri iyi. Ordu ne oldu hiç... Şanlıurfa’da Kastamonu’da sıfırsın, bitmişsin bunları düşünen yok. Mutlu azınlık buna razı.
2014’TEKİ GİBİ SUSMAYACAĞIM
Kurultay günü kadın bir delege mesaj atmış, ‘size imza vermediğim için kendimden utanıyorum’ dedi Bugün beni 5 ilden aradılar, dediler ki ‘sana oy vermedik çok pişmanız sana yapılanları gördük memleketlerimizde ne yaptınız diye sordular Muharrem İnce’ye verdik, yalan söyledik’ dediler. Çünkü Kılıçdaroğlu’na verdik deyince tepki veriyorlar dediler. (Kılıçdaroğlu ile kurultaydan sonra görüştünüz mü?) Görüşmedim, hayır. Bu sefer gitmedim yanına, bu sefer farklıydı. Aynı kafa yapısının devam ettiğini düşünüyorum kusura bakmasınlar ben 2014’te sustuğum gibi susmayacağım. Ben partimde demokrasi istiyorum. Adalet yürüyüşünde sonuç, adalet geldi mi ülkeye? Enis Berberoğlu hapisten çıktı mı? Sonuca bakarım ben. Müthiş bir şey diyorum, emeğe saygım var. Man belgeleri açıkladık. Ne oldu sonuç? Partinin sorunu bu hedefe kilitlenme yok. Bir şey konuyor ortaya, takibini yapan yok. Alevilerin hakkını savunamıyor, Kürtlerle yan yana gelmekten korkuyor. Aynen elalem ne der diye siyaset yapıyor.
GENEL BAŞKAN OLACAĞIM
Genel başkan olursam ki olacağım. Gönüllerde oldum, sokakta oldum, benim üç önerim var. Cumhurbaşkanı adayımızı üyeler seçsin. Bu imza rezaletine son verelim. Üç, genel başkan olan kişi iki seçimde partiyi birinci parti yapamazsa istifa etsin, o kadar. Kimseye güvenmemek lazım. Kişiler koltuğa geldiğinde kalkmıyorlar. Yarın ben de gelirsem ben de aynı olacağım belki, bana da güvenilmez. Ne yapmak lazım, tüzüğe yazmak lazım.”
100 BİN İMZA
İnce, CHP'nin 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimindeki gibi bir 'dayatma yapması' durumunda 100 bin imza ile cumhurbaşkanlığı adaylığına kapıyı açık bıraktı.