Corona virüssalgınının dünya genelindeki bilançosu gün geçtikçe kötüleşmeye devam ediyor. Dünyayı ikinci dalga paniği sarmış durumda. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın her yerinden artan Covid-19 vaka ve ölüm sayıları gelmeye devam ediyor.
Dünya genelinde corona virüse yakalanan kişi sayısı 38 milyonu aştı. Virüs yüzünden hayatını kaybedenler kişi sayısı ise kritik eşik olan 1 milyonu geçti. Dünya çapında bilim insanları Covid-19 için aşı geliştirme çalışmalarına devam ediyorlar. Aşı çalışmalarında OxfordÜniversitesi'nin AstraZeneca şirketiyle birlikte çalışmalarını sürdürdüğü aşı öncü konumunda bulunuyor.
Oxford aşısının başındaki isim olan Andrew Pollard'dan salgınla ilgili önemli sözler geldi.
Prof. Andrew Pollard, corona virüs salgınında normalleşmenin zaman alacağını belirterek, "Yüz maskelerine ve sosyal mesafeye temmuz ayına kadar ihtiyaç duyulacak” dedi. Oxford Üniversitesi’nin AstraZeneca ile yürüttüğü aşı adayının başındaki ismi Profesör Andrew Pollard, yaptığı açıklamada hayatın 2021 yazına kadar normale dönmeyeceğini belirterek aşı adaylarından birinin bile başarılı olmasının salgın tedbirlerini ilk etapta hafifletmeyeceğini ifade etti.
Prof Pollard, “En savunmasız kişiler bağışıklık kazanana kadar, toplumda bağışıklık oranı yükselene kadar risk olacak” dedi. Profesör Pollard, aşının onay almasından piyasaya sürülmesine kadar geçen sürecin uzun olacağını ifade ederek, bu sürecin günler değil, haftalar süreceğini belirtti. Pollard, corona virüs aşısında en zorlu bölümün aşının lojistik olarak dağıtımı olacağını da vurguladı. Pollard, küresel çaptaki testler başarılı olsa bile sıkı corona virüs tedbirlerine uyulmaya devam edilmesinin hayati önemde olacağının altını çizdi.
Sağlık çalışanları için öncelik
Pollard, aşının hazır olması durumunda ise ilk uygulamanın corona virüs savaşında ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarına yapılacağını, toplumun genelinin beklemek zorunda kalacağını hatırlattı. Prof. Pollard, aşı denemesi çalışmalarının bu yıl sonuna kadar bitirilmesini umduğunu ancak buna rağmen hayatın önümüzdeki yaza kadar normale dönmeyeceğini ve maske takmaya devam edeceğimizi açıkladı.
Virüsü kontrol etmenin tek yolunun etkili bir aşı olduğunu uygulayan bilim insanı orta vadede ise ihtiyacımız olanın daha etkili bir tedavi yöntemi bulmak olduğunu hatırlattı. Pollard hayatın ne zaman normale döneceği sorusuna ise herkese yetecek kadar aşımız olsa bile bence sosyal mesafe kuralından çabukça vazgeçebileceğimiz bir duruma gelmemiz mümkün olmayacak cevabını verdi.
Corona virüsün çok kolay bulaşabilen bir yapısı olduğuna dikkat çeken uzman isim ülkelerin ancak ciddi vaka oranında büyük düşüş yaşandığı zaman sıkı tedbirleri gevşetmeleri söz konusu olacak diye konuştu. Oxford Üniversitesi'nin AstraZenaca ile birlikte geliştirdiği aşı üçüncü ve son aşama denemelerine geçen 9 aşıdan biri ve en umut verici durumda olanı. Bu aşama denemelerdeki son aşama ve sonrasında üretim ve dağıtım safhalarına geçilebiliyor. Oxford aşı çalışmalarıgeçtiğimiz ay durdurulmuş, hemen ardından çalışmalara devam edilmişti.
Çalışmalar tekrar başladı
Aşı çalışmaları sırasında bir deneğin bilinmeyen bir yan etki sonucu hastalanmasıyla duran çalışmalar dünyayı korkutmuş ancak uzmanlar bunun normal bir durum olduğunu açıklayarak çalışmaları tekrar başlatmıştı. Corona virüsle ilgili olarak yine İngiltere'den iki ilginç haber geldi.
İngiltere'deki uzmanların yaptığı çalışmalarda corona virüsün kulaklarda sorun yaratabildiği ve kalıcı işitme kaybına yol açabileceği duyurulmuştu. İngiltere'de yapılan bir başka çalışmaya göre ise her 8 İngilizden 1'i corona virüsün gerçek olduğuna inanmıyor!
Cambridge Üniversitesi'nden uzmanların yürüttüğü bir anket çalışmasına göre İngiltere'de corona virüsün gerçek olmadığına dair komplo teorisine inana insan sayısı oldukça fazla. Anket sonucuna göre İngiltere'de her 8 kişiden 1'i corona virüsün insanları aşı olmaya zorlamak için ortaya çıkarıldığını düşünüyor. Her 12 kişiden 1'i ise 5G cep telefonu şebekeleri Covid-19'un yayılmasında rol oynayan faktörlerden biri. Salgının başından beri ortaya çıkan bu söylentiler bilim insanları tarafından defalarca yalanlanmış ve doğru olmadıkları ortaya çıkarılmıştı.