Cumhuriyet Halk Partisi üç büyük ilde (İstanbul, Ankara, İzmir) hakim gözetiminde ön seçim kararı ile milletvekili adaylarını belirleyeceğiniz açıkladı ya.
Sen misin ön seçim kararı alan.
Şimdilerde eline dosyasını alan Ankara'da soluğu alıyor.
100-150 kişi olması tahmin edilen bölgemiz milletvekili aday adaylarının 250-300 rakamını bulacağı söyleniyor.
***
Tamam belki CHP tarihinde fazla hakim nezaretinde ön seçim yok ama.
Siyasi cambazlar hakim nezaretinde ön seçimlere de bir hal yol ederler kanımca.
Mesela CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın 16 kişilik anahtar listesi hazırlayacağı söyleniyor.
Bu liste şu anlama geliyor.
Bu listeden bize seçilebilecek yerden 4-5 kişi lazım.
Siz o 4-5 kişiyi oylayın gerisine karışmayın.
Diğer isimler çalışacak, koşturacak, yalvar yakar üyeleri ikna edecek.
Hem kendileri adına hem de bu listeden işaret edilenlere oy isteyecekler.
Buyurun size hakim nezaretinde ön seçim.
***
Hayatında ilk defa siyaset sahnesinde yer tutanlar ise arada ezilip gidecekler.
13 ilçeyi kapsayan, CHP İstanbul 3.Bölge'nin 75 binin üzerinde üyesi olduğu söyleniyor.
75 bin kişinin yarısı oy kullanmaya sandığa gitse 36-37 bin kişi oy kullanacak demektir.
Bu rakamın en az 10-12 bininin oyunu alan ilk beşe girer ve böylece ön seçimi geçerek milletvekili adayı olabilir.
Hesap bu.
***
Şimdi bütün aday adayları bu hesabı iyi yapmalı.
13 ilçenin her birinde en az 30-40 üye ile sürekli irtibat halinde olunmalı.
Üstelik bu üyelerin de aktif ve diğer üyelere kolay ulaşan olmaları gerek.
Her aday adayının her ilçede en az bir bazı ilçelerde bir kaç seçim ofisi olmalı.
Ekibi olmalı.
Ve hatta seçim anons aracı olmalı.
Bu 75 bin üyenin her birine ulaşmak gerek.
SMS ile.
Mektup ile.
Birebir ziyaret ile.
***
Aksi halde sırf aday adayı olmak için aday adayı olunur bilesiniz.
Peki bu saydıklarımı yapan aday adayları var mı dersiniz.
Var tabi.
Mesela CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın hazırladığı anahtar listede olanların çoğunda bu güç var.
Bu ekip var.
Bu hesap kitap var.
Buyurun şimdi diğer 200-250 aday adaylarına da bakalım.
Diğer aday adaylarına da bakalım.
Ortada hedeflenen en az 12 bin oya kim ulaşacak dersiniz ki.
Mustafa Sarıgül de ön seçime giriyor.
İstanbul 2. Bölge'den milletvekili aday adayı olmak için genel merkezin desteğine ihtiyaç duymadan hakim gözetiminde ön seçime girerek rekor oy almayı hedefleuen Sarıgül böylece son günlerde hakkında çıkartılan olumsuz havayı da dağıtmayı düşünüyor.
Anladığımız kadarıyla Mustafa Sarıgül kolay kolay pes etmeyecek.
Şişli Belediyesi'ni yeniden ele geçirmeyi gündeminden düşürmeyen Sarıgül bu düşüncesini hayata geçirmenin yolunun önce Ankara'dan daha sonra da Milletvekili Sarıgül olarak parti içerisinde güçlenmekten geçeceğini düşünüyor.
***
Geçenlerde ORC araştırma şirketi bir anket yaparak CHP'li seçmenlere, CHP'nin başında kimi görmek istiyorsunuz diye sormuş.
Ankete katılanların yüzde 38'i Mustafa Sarıgül, yüzde 25'i Muharrem İnce, yüzde 22'si ise Kemal Kılıçdaroğlu diye cevap vermiş.
Buyurun buradan yakın.
Tamam genel seçim öncesi bu tür anketlere fazla itibar etmemek lazım ama rakamlar o kadar belirgin ki insan yazamadan edemiyor.
Mesela Recep Tayyip Erdoğan için de 'muhtar bile olamaz' söylemlerini hatırlarsınız.
Erdoğan'ın yaşadığı siyasi başarıların aynısını yarın Mustafa Sarıgül gerçekleştirirse buna kim itiraz edebilir.
***
Burası Türkiye.
Bu ülkede her an her şey olabilir.
CHP'liler şimdilerde her ne kadar hakim nezaretinde ön seçime kilitlense de yarın bu kararın da aslında formalite bir yöntem olduğunu görecekler.
Şimdilik herkes 'acaba' ile meşgul.
CHP üst düzey yönetimi ise bir taraftan kendi yerlerini garantiye almanın telaşında olurlarken diğer taraftan da kendilerine yakın isimleri hikayeden ön seçimden seçtirme peşindeler.
Hoş Mustafa Sarıgül de CHP'nin başına geçse kim bilir belki de Mehmet Mert de gelse o göreve değişen birşey olmayacaktır.
Türkiye'de bazı şeyler değişmeden (siyasi partiler yasası gibi mesela) böyle gelmiş böyle gidecek.
Onlar yapacak biz yazacağız.
Sizler ise korkarım sadece seyredeceksiniz...
Üzgünüm...