Ak Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı İlker Gürbüz geçtiğimiz hafta yanına Karadenizli yöneticilerini de alarak tura çıktı.
Üç dört gün Karadeniz havası solan İlker Gürbüz aslında sıradan bir tatil gerçekleştirdi de diyebiliriz.
Kim bilir belki bir anlamda, 2009 yerel seçimlerinde yarıştığı Karadenizli rakibi Hasan Akgün'ü çok az bir oya karşı geçememesinin eksikliklerini değerlendirdiğinde, karşısına Rumeli-Karadenizli çekişmesinin zararları olduğunu farektmiş olabilir.
Bir aksilik olmaz ise 2019 seçimlerinde de benzer yarışa girerse bu defa aynı çekişmeden zarar görmemek için şimdiden Karadeniz lobisi ile temas kurmayı düşünebilir.
Bu seyahatte bulunanlardan bazı isimlerin geçmişte ANAP'ta siyaset yapanlar olduğunu da varsayarsak, İlker Gürbüz'den Karadeniz lobisine yakınlaşma dememzide bir sakınca olmaz.
Fotoğrafta, Ahmet Atalay ve Nazmi Yazıcı gibi partili olmayanların dışında, Fatih Zehir ve Mustafa Yazıcı gibi Ak Parti Büyükçekmece İlçe yöneticileri de görülmekte.
Sıklet farkı...
Bu arada Karadeniz yaylalarında yüksek enerji alan, Ak Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı İlker Gürbüz'ün kendi ağırlığının en az iki katı olması muhtemel Mustafa Yazıcı ile güreşirken fotoğraflarını görenler, ortada ciddi bir sıklet farkı var demekten kendilerini alamadılar.
Bu fotoğrafı yerel seçimlerle bağdaştıranlar, İlker Gürbüz ve olası muhtemel rakibi Hasan Akgün'ün de siyaset arenasında sıklet farkı yaşadığını dillendirmeyi yeylediler...
Festivalin en iyi fotoğrafları...
Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nin 18.'si de sona erdi.
İyisi ile kötüsü ile festival bitti.
Festivalin ardından, gerçekten dünyanın en iyi festivali mi, eşsiz festival mi bazında ciddi eleştirilerimi saklı tutarak bir kaç fotoğraf paylaşmak istiyorum.
Tamam belki dünyanın en iyi festivali değil ama şunu çok net söylememizde bir sakınca yok sanırım.
Çok başarılı ekip çalışması olan, 18 yıldır aynı titizlikle yapılmaya çalışılan, ülkemizin çok sıkıntılı dönemlerinde çoğu kimse ne festivali falan diye düşünürken, tüm olumsuzluklara rağmen gerçekleştirilen bir festival olan, ilçe esnafına çok faydalı olmasa bile, ilçe ve bölge halkını bir hafta eğlendiren bir festival olarak değerlendirebiliriz.
***
İşte bu festivalin ardından 4 fotoğrafa yorumlarımı sizlerle paylaşıyorum.
1- Festivalin en iyi fotoğrafı. Kim çekmiş veya düşünmüşse eline sağlık. Kemal Sunal Amfi Tiyatro ve Kültürpark ortamını, festivale gelen izleyicileri ve ambiansı çok güzel anlatmış.
2- Ben Redkit kıyafeti giyerdim: Kıyafet balosu yapılmış galiba festivalde. Festival süresince yurt dışında olduğum için bu yıl pek yakından takip edemedim. Ama en çok şu kıyafetler hoşuma gitti. Büyükçekmece Belediyesi Başkan Yardımcıları Maksude ve Nuraydın Sak çiftinin kovboy kıyafetleri ile CHP Meclis Üyesi Tarık Erdoğan ve eşi Ebru hanımın süpermen kıyafetleri çok yakışmış.
Şayet ben de o kıyafet balosunda bulunsaydım Kovboy Redkit kıyafeti giyerdim.
Böylece gençliğimde bana Reed diye takılan arkadaşlarımı anmış olurdum.
3- Dosyalar beklemesin: Zaten normalde bir kaç makam odası bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, festival boyunca bu makamlarına da uğramadığı, kendisine meydanlara kadar getirilen imzalanması gereken dosyalardan anlaşılıyor.
4- Basına teşekkür edilmedi: Daha önceki festivallerin aksine bu sene yerel ve ulusal basın mensuplarına teşekkür belgesi ve plaket verilmedi. Son derece doğru bir davranış. Zira her yıl eleştirdiğimiz konu, teşekkür belgesinin ve sunulan plaketin bir anlamı olması gerektiği gerçeği idi. Basın mensubu zaten görevini yerine getiriyorsa bu duruma teşekkür belgesi veya plaket sunmak yerine, festivalin en iyi haberini yapana, en iyi fotoğrafını çekene, en çok emek verene, ne biliyim işte hak eden bir veya en fazla üç kişiyi ödüllendirmek en doğrusu olsa gerek.
Haa şayet festivale en çok eleştiri yapan (yıkıcı değil, yapıcı ve haklı eleştiri) medya mensubuna ödül verilirse işte o zaman dünya festivaline aday olma özelliklerinden birisini de yerine getirmiş olur, o da başka tabi.
Günün şiiri
Nâzım Hikmet Ran ne kadar güzel döktürmüş arkadaş.
Dün sosyal medyadan paylaştım. Bugün de köşe yazımdan sizlerle paylaşmak istedim:
ANLAYAMADILAR...
Biz ince bel,ax elâ göz, sütun bacak için sevmedik güzelim,
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda.
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye!
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik....
ANLAYAMADILAR...
İlker Gürbüz'den Karadeniz lobisine yakınlaşma...
.