HATAY'ın Dörtyol İlçesi'nde aile meclisi kararıyla öldürülen 21 yaşındaki Ceylan Soysal'ın töre cinayetine kurban gitmesindeki esrar perdesi, 14 yaşındaki kız kardeşi S.H.'nin Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadeyle aydınlandı.
Ablasının aile meclisi kararıyla katledilmesini tüm detaylarıyla savcıya anlatan S.H., devlet korumasına alındı.
19 Temmuz gecesi baba evinde diz çöktürülüp, göğsüne ve karnına tabancayla ateş edilerek öldürülen Ceylan Soysal'ın kız kardeşi S.H., soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde ablasının olaydan bir gün önce Adana'dan getirilip, evde bir odaya kilitlendiğini, kimseyle görüştürülmediğini söyledi.
ÇAY İÇİP, PLAN YAPTILAR
Korkunç gecede yaşananları yaşlı gözlerle anlatan S.H., Adana'dan bebeğiyle birlikte amcası tarafından getirilen Ceylan Soysal kilitli odada tutulurken, aile büyüklerinin evin avlusunda bir araya gelerek ablasının nasıl öldürüleceğini planladıklarını söyledi. S.H., veilen karar doğrultusunda daha sonra amcası 25 yaşındaki Ramazan Hicri'nin odaya girip, ablasına bir bardak su içirdikten sonra infazı gerçekleştirdiğini ifade etti. S.H. ifadesinde şunları söyledi:
"Benden çay yapmamı istediler. Mutfakta çay demledim, çayları dağıtırken, alçak sesle konuşuyorlardı. Çay içerken ablamla ilgili ne yapacaklarına karar verdiler. Amcam Ramazan Hicri kalktı, ablamın olduğu odayı girdi. Benden su istedi. Dondurma kabıyla su ve bardak götürdüm. Ablama su içirdi. Amcam bu sefer 'git telefonumu getir' dedi, kapıyı da kapatmamı istedi. Kapıyı kapatıp, diğer odaya gittim. O sırada silah sesi duydum, koştum ama kapı kilitliydi, odaya giremedim. Birkaç el daha silah sesi geldi. Amcam evden çıkıp gitti. Zaten konuşmalardan ablamın öldürüleceğini anlamıştım. Fenalaşıp, bayıldım. Gözümü açtığımda dedemin evindeydim."
Savcılık, ablasının akıbetine uğramasın diye S.H.'yi devlet korumasına aldı. Psikolojik destek verilen S.H., polis korumasında açıklanmayan bir kentteki yetiştirme yurduna götürülüp yerleştirildi.
TETİĞİ SOL EL ÇEKTİ
Cinayetle ilgili olarak Ceylan'ın babası Mehmet Hicri (40), kardeşi (E.H.) (17), amcaları Ramazan Hicri (25), Ahmet Hicri (30), amcasının oğlu Halil Hicri ve dayısı Ali Güneş tutuklandı.
Olayı soruşturan savcılık ve polis, odada bulunan boş kovanların pozisyonuna göre tabancanın sol elle ateşlendiğini tespit etti. Otopside de cinayetin sol elle ateşlenen bir silahtan çıkan mermiyle işlendiği görüşü yer aldı. Olayda tutuklanan 6 şüpheliden sadece amca Ramazan Hicri'nin solak olduğu belirlendi.
Bunun üzerine soruşturmayı derinleştiren savcılık, "Ben sıktım. Secde eder gibi yere kapandı" deyip, suçu üstlenen Ceylan'ın kardeşi E.H. ve amca Ramazan Hicri'yi tekrar sorguladı. El svaplarının incelemesinde Ramazan Hicri'nin elinde barut izine rastlandı. Ramazan Hicri yeğeni Ceylan'ı öldürdüğünü itiraf etti.
Olaydan sonra Ramazan Hicri'nin, evdeki diğer kişilerle babasının evine gittiği, burada tabancadaki parmak izlerini, bezle silip temizlediği, yaşı küçük olduğu için suç aletini E.H.'ye tutturduğu ve parmak izinin tabancaya geçmesini sağladığı belirlendi.
SAVCILIK ÖKSÜZ EYLÜL'Ü BABASINA VERMEDİ
Ceylan Soysal'ı terk eden üç yıllık eşi Ferdi Soysal da Çanakkale'de bulunup Dörtyol'a çağrıldı. Ferdi Soysal, savcılığa can güvenliğinin olmadığını bildirince yol boyunca bir polis birimi ile sürekli görüştürülerek önlem alındı.
Dörtyol'a geldiğinde polis tarafından karşılanıp, adliyeye getirilen Ferdi Soysal, şikyetçi olarak ifade verdi. Ferdi Soysal, savcılık talimatıyla Antakya'daki çocuk yuvasına götürülen 1 yaşındaki kızı Eylül'ün kendisine verilmesini istedi. Babanın isteğini değerlendiren savcılık, çocuğun bir süre daha devlet korumasında kalmasına karar verdi.