“EN BÜYÜK MİRASIMIZ, GELECEĞE BIRAKACAĞIMIZ KIYILARIMIZ”
Ataköy sahildeki yapılar için 10 yıl önce dava açtıklarını ve yapılan itirazlara rağmen kararlı tutumları ile davalarının peşini bırakmadıklarını söyleyen Ataköy 1. Kısım Güzelleştirme ve Koruma Derneği yöneticileri, süreç içerisinde tamamlanan binalara rağmen hiçbir şey için geç kalmadıklarını belirtti. Dernek yöneticileri, asıl mücadelelerinin şimdi başladığını ve kıyıların kullanımını halka açarak, geleceğe en büyük mirası bırakabileceklerini söyledi.
“HEP BİRLİKTE OLURSAK BAŞARIRIZ”
Danıştay 6. Dairesi’nin Ataköy sahilindeki yapılaşmalara inşaat ruhsatı veren kıyı kenar çizgisinin bilimsel verilere dayanmadığını, ilgili bakanlık komisyonlarınca bilimsel yöntemlere göre yeniden çizilmesi gerektiği kararını verdiğini söyleyen Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, “Asıl mücadelemiz şimdi başlıyor. Hep birlikte olursak başarırız ve kıyılarımızı asıl sahibi olan halka açtırırız” dedi.
ORDU, SAMSUN VE BODRUM’DA AYNI GEREKÇEYLE YIKILAN YERLER VAR
Hukuken kazanılan bu sonucun hayata geçirilmesi için sivil toplum kuruluşlarını, yerel yöneticileri ve sahilini seven tüm vatandaşları mücadelelerine destek vermeye davet eden Kaynar, Ordu’da 12 katlı 3 blok, Samsun’da 29 katlı otel ve Bodrum Küçükbük sahilinde yapılan binanın da, yine kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ve tamamlanan yasal süreçlerinin ardından yıkıldığını hatırlattı.
Danıştay 6.Dairesi'nin son onama kararının ardından yasal zeminde davalarını kazandıklarını belirten Ataköy 1 Kısım Güzelleştirme ve Koruma Derneği, “Bizde başarabiliriz” diyerek, Bakırköylüleri duyarlı olmaya davet etti.
10 YILLIK SÜREÇTE NELER YAŞANDI?
Ataköy sahilde kıyı kenar çizgisi 2004 yılında İstanbul Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce çizilmişti. Yeni imar yasasına göre de kıyı kenar çizgisinin kara tarafında 50 metre mesafeye kadar yapılaşma izni veriliyordu. Ataköy sahildeki yapılaşmalara da yeni kıyı kenar çizgisine göre inşaat ruhsatları verilmişti.
Ataköy 1'inci Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Ataköy sahilindeki yapılaşmalara inşaat ruhsatları verilirken dayanak gösterilen, İstanbul Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından 2004'te belirlenen kıyı kenar çizgisine ilişkin 2010'da dava açmış, Mimarlar Odası da davaya müdahil olmuştu.
İstanbul 9. İdare Mahkemesi önce zaman aşımı gerekçesiyle davayı reddetmiş, dernek yöneticileri davayı Danıştay’a taşımıştı.
Bu kez davada İstanbul Üniversitesince hazırlanan kıyı kenar çizgisi bilimsel raporu delil olarak gösterilmişti. İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Elmas tarafından hazırlanan raporda yeni hazırlanan kıyı kenar çizgisi ile kıyı çizgisinin birbirine çok yakın olduğu, oysa bu durumun falez içeren kıyılarda mümkün olduğu, aslında kıyı kenar çizgisinin çok daha kara içinde kaldığı vurgulanmış, mahkeme keşif ve bilirkişi istemişti.
Bilirkişi raporunda da yeni kıyı kenar çizgisi için “Yeni oluşturulan kıyı kenar çizgisinin sondaj verilerine göre bilimsel verilere dayanmadığı gözlenmektedir. Asıl kıyı kenar çizgisinin mevcuttan daha ötede ve kara içine doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan mevcut yeni kıyı kenar çizgisi bilimsel verilere dayanmadığından ilgili bakanlık komisyonlarınca bilimsel yöntemlere göre yeniden çizilmesinin gerektiği tespiti yapılmıştır’’ denilmişti.
BİNALAR TAMAMLANDIKTAN SONRA GELEN KARAR
İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin önce zaman aşımı gerekçesiyle reddettiği dava Danıştay’dan dönünce mahkeme bilirkişi raporuna uyarak, İstanbul Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün hazırladığı kıyı kenar çizgisi işlemini hukuka aykırı buldu.
Mahkeme, ‘‘Valilikçe oluşturulacak komisyon tarafından inceleme ve gerekli tespitler yapıldıktan sonra bunun sunucuna göre ilgili mevzuata belirtilen yasal prosedür uygulanmak suretiyle işlem tesisi gerekirken bu yola başvurulmadığı’’ tespitini yaptı. İnşaatlar henüz başlamadan önce açılan davanın üzerinden tam 7 yıl geçmişti ve itiraz edilen projelerin Sea Pearl hariç tamamı bitirilmişti.
30.06.2017 tarihinde verilen kararın ardından İstanbul Valiliği’nin yanı sıra davaya daha sonra müdahil olan Özyazıcı İnşaat ve Karadeniz Örme Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş’nin temyiz talebi itirazlarıyla bu güne gelen davada, Danıştay 6. Dairesi, Bakırköy Ataköy sahilindeki yapılaşmalara inşaat ruhsatı verilirken dayanak gösterilen kıyı kenar çizgisi için daha önce idare mahkemesinin verdiği iptal kararını onadı. Temyiz taleplerini reddetti. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin haklılığı, 10 yıl sonra tescillendi.
ŞİMDİ KIYILARI HALKA AÇMA ZAMANI
Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği konuyla ilgili yaptığı açıklamada ‘‘Biz davayı 2010 yılında açtığımızda henüz inşaatlar başlamamıştı. 10 yıl sonra haklılığımız mahkeme kararıyla ortaya çıktı. Ama yeşil olan sahilimizin betonlaştığı yetmezmiş gibi, halka da kapatıldı. Yeniden yapılan itirazların ardından son olarak Danıştay haklılığımıza karar verdi. Şimdi hep birlikte el ele verip, hukuka aykırı bu yapılar için yıkım kararı alınıp, hukukun üstünlüğünün kabul edilmesi için mücadele etmeliyiz. Şimdi kıyıları halka açma zamanı’’ dedi.
KAYNAK: Selvi SARITAÇ - YURT GAZETESİ