İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Meclisi’nin geçtiğimiz ekim ayı oturumunda “Deprem Seferberlik Planı”nı açıklamıştı. İmamoğlu, İstanbul’da toplam 32 milyon metrekarelik 859 adet yeni toplanma alanı belirlendiğini ve 3 ay içinde halka açıklanacağını duyurmuştu. İmamoğlu, Ataşehir ve Zeytinburnu’nda da deprem parkları açılacağını kaydetmişti. Elazığ depremi ile birlikte tekrar gündem olan beklenen büyük İstanbul depremiyle ilgili en önemli tartışma konusu olan imara açılan deprem toplanma ile ilgili İBB’nin başlattığı hazırlık çalışmalarını tamamladı.
Puanlama yöntemi uygulandı
İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı, karar destek modeli ile 39 ilçenin “Toplanma ve Geçici Barınma Alanları”nı belirledi. Uygulanan modelde, toplanma alanı seçim kriterleri saptandı, puanlama yöntemi uygulandı ve AFAD, AKOM, Kıyı Emniyet Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile ilgili birçok kurumun içinde yer aldığı bilimsel altlıklara dayalı olacak şekilde bir model ortaya konuldu. Belirlenen alanlara “http://sehirharitasi.ibb.gov.tr” adresinden ulaşmak mümkün.
Tahliyeye koridorları belirlendi
Toplanma Alanları seçim kriterleri bilimsel bir tabanda incelenerek, Karar Destek Modelinde uygulandı. Ortaya çıkan bu modelle; afet anında binadan toplanma alanına, sonrasında toplanma alanından geçici barınma alanına erişimi sağlayacak olan tahliye koridorları ve tahliye güzergahları, yaya ve taşıt için ayırımları yapılarak belirlendi ve afet anındaki eylem planı oluşturuldu. Tespiti yapılan toplanma alanları; büyüklüklerine, fonksiyonlarına ve içerdiği hizmetlere göre ayrıldı.
Alanlar hazır hale getirilecek
Toplanma alanlarından sonra tahliyenin sağlanacağı Geçici Barınma Alanları, yine karar destek modeli izlenerek belirlendi. Geçici Barınma Alanları; afet sonrası etkilenen insanların geçici süreli barınma ve akut şoku atlatmalarını sağlayacak alt yapıya sahip, insanların en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde elektrik, su, kanalizasyon, haberleşme gibi sistemlerin kullanılabilir hazır halde olacak. Geçici Barınma Alanları’nın belirlenmesinde; mülkiyet, alansal büyüklük (ölçek); ulaşım, konum ve çevresel ilişkiler, kullanılabilirlik ve çok fonksiyonluluk, altyapı, doğal yapı ile iklim kriterleri göz önünde bulunduruldu.