Osmantan Erkır'ın Youtube kanalına konuk olan İmamoğlu, burada kendisine sorulan" Bir sohbet sofrası kurulacak olsa, hani şairin deyimiyle “masa da masaymış ha” diyeceğimiz bir sofra olsa, kimler olsun isterdiniz?" sorusunu "Tabii insan çok derin bir liste yapabilir ve insanın aklına birçok şey getiriyor bu soru ama hani bugünlerde günlerce Atatürk ile dertleşmek isterdim. Onun deneyimleri üzerinden herhalde muhteşem bir sofra olurdu, çok zevkli bir sofra olurdu. Ve tabii Atatürk’ün dostları o sofrada varsa eğer, zaten çok zengin bir sofraya dönüşürdü. Düşünsenize şöyle mesela, Nâzım Hikmet de olsa... Nâzım Hikmet muhteşem bir şair, çok başka bir insan. Ben çok şiir okurum bu arada. Rahatlatıyor, yani dalıp gidiyorsunuz bazen. Nâzım Hikmet’in yanına Bedri Rahmi otursa fena mı olur? Kemal Tahir otursa fena mı olur?" ifadeleriyle yanıtladı.
İmamoğlu, ayrıca “'Şu anda ben yapamıyorum, vaktim yok ama sokağa çıktığım zaman İstanbulluların yaptığını görüyorum, çok hoşuma gidiyor' dediğiniz neler var?" sorusuna da şu ifadelerle yanıt verdi.
Vallahi şöyle, açıkçası bir dönem hayatımda çok sevdiğim balık tutmak var. Sandal balıkçılığından bahsediyorum. Çocukluğumun tatlı bir anısıdır. Bu duyguyla İstanbul’da yapamadığım bir şeydir balık tutmak. Gerçekten hep çalışmakla geçen bir yaşamım oldu. Ben mesela Boğaz’da balık tutmayı, ki bazı bölümleri buna müsait biliyorsunuz, sandalla tutmayı istiyorum. Kıyı balıkçılığı çok bana göre değil. Hâlâ bir türlü gerçekleştiremediğim bir istek. Siz sorunca o aklıma geldi direkt.