Ekrem İmamoğlu başkanlığında toplanan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, tatilin ardından aylık toplantılara başladı. Eylül ayı toplantısının açılış konuşmasını yapan İmamoğlu kısa bir süre önce grup oluşturan İYİ Parti ve MHP’ye başarılar diledi. İmamoğlu konuşmasında 12 Eylül darbesinde kaybedilen insanları anarak devam etti. Darbelerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan İmamoğlu 27 Mayıs’ta idam edilen Adnan Menderes’i de andı. Muharrem ayı vesilesiyle Alevi yurttaşlara da selam gönderen İmamoğlu bir olmayı, diri olmayı öne çıkaran felsefenin de herkes tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi.
Tam bir tiyatro izledik
Toplantıda ilk sözü AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu aldı. Göksu yeni dönemde İBB çalışanlarının işten çıkartılma korkusu olmadan çalışacakları bir dönem olmasını dileyerek konuşmasına başladı. Göksu, ihtiyaç fazlası olduğu belirtilerek Yenikapı'da araçların sergilenmesine de tepki gösterdi. "Bir taraftan emek ve alın terini konuşurken diğer yandan İstanbul'da bir tiyatro izledik" diyen Göksu, "Öylesine bir tiyatro izledik ki Sayın Başkan seçim dönemlerinde kamuoyuna çıkıp, 'İBB'de 643 yöneticiye 1717 makam aracı verilmiştir' dedi. Verilen 1717 makam aracı nerede? Bu sorunun cevabını arıyoruz. Allah aşkına makam araçları bunlar mı? Sonra 643 yöneticiye 1717 makam aracı bulunmayınca bunlar hizmet fazlası araçlar dediniz. Soruyorum, bunlar hizmet fazlası araçsa Yenikapı'ya toplayabildiğiniz araç sayısı 730. Saydım. Peki İSKİ'de 2 Ağustos'ta 997 aracı niye aldınız? Hem de bizim dönemde 1400 liraya kiralanan araç yeni dönemde 3341 liraya kiralanmış. Üç katı. Eğer mesele hizmet fazlası araca hemen bunları da göndermeniz lazım. Hizmet fazlası araç öz konusuysa kamu kurumu bu araçları elinden çıkarmalı. Ama araç neye göre belirleniyor? Eğer hiçbir şey yapmayacaksanız bütün araçlar hizmet fazladır. Hizmet araçlarının, zabıta araçlarının hizmet fazlası olduğuna neye göre karar verdiniz? Bundan sonra evde bakın yapamayacak mısınız? Bundan sonra insanların ayağına hizmet götürmeyecek misiniz? O zaman bu araçları teslim edebilirsiniz" ifadelerini kullandı. Yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütleri ile bağını maksimuma çıkartması gerektiğini savunan Göksu, "Sanki bazı vakıflara oluk oluk para aktarıldı. Sanki bu vakıflara nakdi para verildi gibi algı operasyonu yapıyorsunuz. İBB’nin bu derneklere bu vakıflara bir kuruş Türk lirası yoktur" diye konuştu.
Terör paçavralarının altında!
Göksu konuşmasının son bölümünde ise Tayfun Kahraman’ın daire başkanlığına atanmasına ilişkin olarak, "İBB'de geçtiğimiz günler bir atama yapıldı. Bu kişi kentsel dönüşüm afet başkanı. Gerçekten bu arkadaşın atandığını medyadan görünce yüreğim burkuldu. Böyle bir ismin İstanbul gibi dünyanın en gizemli şehrine kentsel dönüşüm daire başkanı olarak gezi olaylarında eli kanlı terör örgütlerinin paçavrasının altında gaz maskesiyle beraber havaalanı dursun, Boğaz Köprüsü dursun diyen bir kişi bu şehrin neresini dönüştürecek? Hadi CHP’lilere bir şey demiyorum, İyi Partililere soruyorum bunu içinize sindirebilecek misiniz?" sözlerini kaydetti.
Gezi'ye 'direniş' diyeceksiniz
Göksu'nun ardından söz alan İyi Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, "15 Temmuz'u yaşatanlar sizin bu vakıflarınızda yetişenlerdir" dedi. CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı da "Vakıflar konusuna girmeyeceğim. Bizim konuşacak 4 arkadaşımızdan biri de Tarık Bey, kendisi girer. Tayfun Kahraman'la ilgili Gezi olayları dendi. Olay değildir siz Gezi'den olay diye söz edemezsiniz. Gezi Parkı dediğiniz şeyde 81 ilde insanlar sokağa çıktı. Siz ona öyle olay molay diyemezsiniz. Gezi direnişi diyeceksiniz. Orada Taksim Dayanışması vardı, Tayfun Bey de üyelerindendi. Gezi, şehre, ülkeye, doğaya nasıl sahip çıkılır onun en güzel örneğidir. Tayfun Kahraman orada gösterdiği yeteneklerine daire başkanı olarak burada gösterecek. Kentsel dönüşüm rant kapısı olmayacak. Halktan yana bir kentsel dönüşüm olacak" tepkisini gösterdi.
Kahraman'a ben kefilim
Ardından konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı'na atanan Tayfun Kahraman'a, "Terör örgütlerinin paçavrasının altında gaz maskesiyle beraber havaalanı dursun, boğaz köprüsü dursun diyen bir kişi bu şehrin neresini dönüştürecek?" sözlerine, "Karakterine ve kişiliğine kefilim. Ona söver gibi hakarette bulunmanızı yadırgıyorum. Geçmişte çok övdüğünüz insanlarda yanıldığınız gibi şimdi de çok sövdüğünüz insanda yanılacaksınız" diye yanıt verdi. AKP’li İBB 2. Başkan Vekili Ömer Faruk Kalaycı’nın ''Vakıflardan çıkan gençler sizin uykularınızı kaçırır'' sözlerine de yanıt veren İmamoğlu: ''Benim uykumu kaçıracak kimse bu memlekette yaşamıyor. Benim gençlerim benim uykumu kaçırmak için de yetişmiyor'' yanıtını verdi.
Mikrofonu kapattı
Oturumda söz alan CHP'li Tarık Balyalı da Canan Kaftancıoğlu’nun 7 yıl öncesinde attığı tweet'ler nedeniyle aldığı cezayı eleştirerek konuşmasına başladı. Balyalı, sadece bir takım dernek ve vakıflarla işbirliği yapılmasına karşı çıktıklarını dile getirirken, “Önümüzdeki dönemde de dernek ve vakıflarla ortak çalışma yürüteceğiz" dedi. İBB’nin CHP'li meclis üyesi Seyit Ali Aydoğmuş ise gündem dışı konuşmasında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen hapis cezasını eleştirirken AK Parti'ye yönelik “Siz ceza verdiniz” diye seslendi. AK Parti Meclis Üyesi Muhammet Kaynar da söz alarak cezayı AK Parti'nin değil yargının verdiğini meclisin mahkeme olmadığını söyledi. Kaynar Kaftancıoğlu'na hangi suçlamalarla ceza verildiğini sıralamaya başlaması üzerine İmamoğlu araya girerek "Cezayı AK Parti değil mahkemeler verdi haklısınız. Ama sonra mahkeme kararı hakkında yoruma başladınız" dedi. Mikrofonu kapatılan Kaynar kürsüye yeni bir konuşmacı gelmesine rağmen bağırarak konuşmaya devam etti.
Bu sizin haddiniz değil
AK Partililer masalara vurarak mikrofonun kapatılmasını protesto etti. Dakikalarca bu durum devam ettiği için konuşmacı konuşmasına başlayamadı. İmamoğlu “Bütün meclisin huzurunu bozuyorsunuz. Sizin doğru söylediğinizi teyit ederek hak verdim. Sonra Canan hanımın neden yargılandığı hakkında konuşmaya başladınız. Bu sizin haddiniz değil. Burası mahkeme değil" dedi. AK Parti Sözcüsü Faruk Gökkuş Kaynar'a söz hakkı verilmesini istedi. Bir süre usul tartışması yaşandı. İmamoğlu da tartışma üzerine oturuma 10 dakika ara verdi.
Yıldırım’ın kaç akrabası var?
Meclis toplantısına AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan'ın vekil seçildikten sonra da İBB'den maaş almaya devam ettiğine dair tartışmalar damgasını vurdu. CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, İBB burslarıyla ABD’ye gönderilenler olduğunu söylerek, “Bir milletvekili bilgisayar mühendisi olarak işe başlıyor. Aynı gün ABD’ye gidiyor. Metro A.Ş’de çalıştığı görülüyor ama oraya Siyaset Bilimi okumaya gönderilmiş. Ne alakası var Metro A.Ş’yle siyaset biliminin? Bu konuyla ilgili haber yapılıyor, yayın yasağı geliyor. Ve bunun gibi İBB bursuyla başka Amerika’ya gidenler de var… Ben şimdi merak ediyorum; İGDAŞ, İSPARK, İSFALT, İBB’de çalışan Sayın Binali Yıldırım’ın kaç tane akrabası var? ” diye sordu.
Benden özür dilemelisin
İBB Meclis toplantısında vakıflar tartışması da başka bir boyuta ulaştı. AK Partili Ömer Faruk Kalaycı'nın "O vakıflarda sizin uykularınızı kaçıracak kişiler yetiştirilecek" sözlerine Başkan Ekrem İmamoğlu, "Bu sözler, suç duyurusu başlatılabilecek niteliktedir. Ayrıca bu memlekette benim uykumu kaçıracak hiçbir kimse yoktur. Bizim evlatlarımız kimsenin uykusunu kaçırsın diye yetişmiyor bu ülkede" diyerek sert bir dille cevap verdi. İmamoğlu, Kalaycı'yı kendisinden özür dilemeye davet etti.